Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne müsbet arpa boyu yol katetmedik, menfi 1923 ve 2015 tarihleri arasında değişen hiçbir durum söz konusu degil katliamlar,ölümler,işkenceler, aşağılayıcı, onur kırıcı ne varsa Türkiye halkları bunların hepsini yaşadı.
Yazıp çizmekle bitmeyen utanç verici bir tarih yaşadık.
Dersim katliamından tutun bugüne kadar yaşanılmış tüm olumsuzluklar Türkiye halklarına mal edildi. Artık bu duruma bir dur deme zamanı geldi.
Türkiye’de her dönem kendi iktidarları tarafından kendisi gibi düşünmeyenleri her dönemin şartlarına göre cezalandırılmışlardır.
Anti demokrasi zihniyetlerin bu ülkede iktidar olmaları derin acılar yaşatarak iktidardan düşmüşlerdir.
Hal böyleyken her gelen kendi zihnindeki yapıyı empoze etme zorunluluğunu dayatmıştır,yahu yeter artık bu İnsanlara çektirdiğiniz biraz insani değerlere ehemiyet verin, halklar özgür yaşamalıdırlar,BM evrensel insan hakları beyannamesinin 2 maddesi şunu der
Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.
Türkiye’de tam tersi uygulamalar yapılmıştır.
Kürt’lerin tüm doğal hakları gasp edildi, Dili, giyimı, kültürü, yaşam tarzlarından vs yoksun bırakılmak istenildi,asimile edilmeye çalışıldı.
Bu yaşanılanların hepsinin Türk’lere farklı bir şekilde lanse edildi ve Türk Kürt çatışmasını körüklediler.
Bunun farkına varanlar vardı ve sesini duyurmak istemişlerdi ama sesini kestiler.
Empati yapmak büyük bir erdemliktir, Türk Kürdü, Kürt Türkü anlamak zorundadır, zorundadır diyorum çünkü Her iki halkında çözüm noktası birbirlerini anlamaktır, aksi taktirde yılarca sömürüldüğümüz gibi geleceğimizde sömürge altında olur, gelin düşmanca ve nefret söylemlerin dışında toplumsal çıkarlarımızı hak ve hukukumuzu insanca yaşama değerlerimizi savunalım.
Siyasetçilere güvenmemeliyiz, Dünya tarihini bir cümle ile özetleyen George Bernard Shaw:”Barışı sağlamak isterseniz politikacıları öldürün yeter, halklar birbirleriyle anlaşır.”
ey siyasetçiler sizlere sesleniyorum halkları bölen, insanları ayrıştıran, sınıflandıran, din, dil ve ırk ayrımını yapan siz siyasetçilersiniz bunun farkındayız, artık yeter geleceğimizle oynamanıza müsamaha göstermeyeceğiz, artık insanlar siz istiyorsunuz diye ölmeyecekler,siz istiyorsunuz diye insanlar arasında çatışma çıkmayacaktır.
Bu ülkeye bahar gelecek istesenizde istemesenizde gelecek.
İhtiyacımız var Barışa, mutluluğa, özgürlüğe, demokrasiye, birlik beraberliğe ve insanca yaşamaya, biz halklar olarak bu ülkeye ve ülkede yaşayan tüm halklara özgür bir gelecek inşa edeceğiz…
Cahit YETKİN
