Türkiye yeni bir döneme girecek…
Haziran seçimlerinden çok büyük umutlar bekleyenlerin bir kez daha yanıldıklarını göreceğiz.
Son 13 yıldır olduğu gibi; kaybedenler, yine millete küsecekler…
Yine milletin oyunu sattığını konuşacaklar…
Yine milllete küfür edecekler…
Yine milletin onları anlamadığını, adayların yanlış olduğunu anlatıp duracaklar.
Çünkü, Haziran seçimleri malumun ilamı olacak.
****
Partiye gönül verenler, liderlerine suç bulacaklar.
Liderler partinin üyelerine…
Üyeler, partinin yöneticilerine…
Asıl soruyu sormayacaklar.
Onlar neden kazanıyor, biz neden kaybediyoruz?
Seçimler üst üste 100 kez yapılsa bir kez kazanamayacakları halde, asıl soruyu sormayacaklar.
‘Kaybediyoruz çünkü savunduklarımızla kaybetmeye mahkumüz aslında ve millet bize neden oy versin? Aslı dururken, neden bize tercih etsinler?’
****
Millet yaşananlardan umutsuz muş!
İktidarı beğenmiyor muş!
Sanki muhalefet partilerini beğeniyor muş gibi…
Muhalefet iktidara gelse, milletin umudu mu artacak?
Öyleyse o umut bugünden neden artmıyor?
Muhalef partilerini dinleyen, liderlerini dinleyen milletin neden tercihi onlara yönelmiyor?
Çünkü muhalefet millete umut vaat etmiyor, geçmişin hayali ile yeni diye eskiyi vaat ediyorlar.
Bu milletin, eskiyi asla tercih etmeyeceğini kendi hayatlarından bile okuyamıyorlar.
****
Türkiye’nin bugünkü realitesi, kilitlendiği gerçeğidir.
Milletin tercihinin yüzde 90’dan fazlası bellidir.
Millet ne olursa olsun, bugünkü koşullarda ciddi bir alt üst olmadığı sürece tercihlerini değiştirmeyecektir.
Varolan tercihlerinin arkasında duracaktır.
Yüzde 5-10 arasındaki oyunu değiştirebilecek seçmen kitlesi, 4 siyasi parti arasında gidip gelecektir.
Bu ise mevcut durumu değiştirecek bir tablo değildir.
HDP seçimlerde de seçimler
sonrasında da kilit partidir
HDP’nin seçimlere parti olarak girmesi, çözüm süreci ve yeni anayasa ile ilgili çok önemli dönemeçtir.
TBMM’de bulunmayan bir Kürt Siyasal Hareketi sokaklarda olur ki, bu Türkiye’nin geleceği için kaostur.
Bunun örneğini, geçen yıl ekim olaylarında gördük.
HDP, yüzde 10 barajını aştığında en az 50 milletvekili ile TBMM’de olur.
AK Parti 300 etrafında bir milletvekili, CHP 130 civarında, MHP 70 civarında bir milletvekili sayısı ile temsil edilir.
Ki, bu dağılım anayasa değişikliği ve idari yapının değişmesinde AK Parti, HDP ittifakını ortaya çıkarır.
Velev ki, HDP barajı geçemedi işte o zaman da, AK Parti tek başına anayasayı değiştirecek bir çoğunluğu bulması mümkün gözükmüyor.
Ve Haziran seçimleri oldukça gergin bir ortam da geçeceğini okumak için kahin olmaya gerek yoktur.
Muhalefet iktidar olmak için değil, AK Parti’nin tek başına anayasayı değiştirmek için gereken çoğunluğu bulmaması için uğraş verecek…
Anlayacağınız AK Parti sadece iktidar olmak için değil (o zaten çantada bugün için keklik) anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluk için milleti ikna etmeye çalışacak.
Aradaki farkı görebiliyor musunuz?
****
Haziran seçimlerinde Türkiye’nin kilit partisi HDP olacaktır.
Seçime katılma biçimi, Türkiye’nin geleceğini de belireyecektir.
Şayet, baraj yüzde 7’ye filan çekilir ise, (ki bugün için ihtimal gözükmüyor) sorun kalmayacaktır.
HDP’nin barajı geçmesi için yüzde 1 civarındaki kritik oy CHP’ye oy verebilecek seçmenden gelecektir.
HDP, 50 ile 60 arasındaki bir milletvekili sayısı ile Türkiye’nin yeni idari yapısını belirlenmesinde kilit rol oynayacağını, barajı aşarsa göreceğiz.
****
Yüzde 10 barajını aşmış ve silahlı mücadeleyi sona erdirmiş Kürt siyasal hareketi Türkiye’nin yeni muhalefet merkezi olacaktır.
CHP ise ön seçim tartışmaları ile esasa girmeden, aday gösterilenlerin kimliği ile büyüyeceğini düşünerek zamanın ruhunu ıskalamayı sürderecektir.
Ne eskiden vazgeçebilen nede yenilenebilen bir CHP ise arafta kalmaya devam ederek, klasik tartışmalara devam edecektir.
****
En çok da, kaybedenler de, CHP’den ayrılarak parti kuran ulasalcılar ve AK Parti’den ayrılan yeni parti kuran cemaat yandaşları olacak.
Ve Türkiye Haziran seçimlerinden sonra yeni idari yapısı ile yeni döneme ‘merhaba’ diyecek.
Ve önümüzdeki 10 yıl içersinde AK Parti kendi muhalefetini kendi içersinden oluşturacak. Türkiye’nin tüm eski aktörleri ise tarih sahnesinde yerlerini alacaklar…
Türkiye’nin yeni dinamik aktörleri, küresel dünya ile bütünleşmiş olarak yollarına devam edecekler.
Son söz: CHP’de yaşanan ön seçim ya da eğilim yoklaması inanın seçim sonuçlarını etkileyecek bir tercih değildir. Sadece birkaç kişinin merkez tercihinin dışında, seçilebilecek yerde olmasından başka bir anlamı yoktur. Çünkü çoğunun merkez tercihleri arasında isimlerinin olma şansı olmadığı için, ön seçim ya da eğilim yoklamasından çıkacaklarını düşünerek umutlarını korumasına neden oluyor. Yani anlayacağınız umut fakirin ekmeği oluyor… Ancak o umut realiteyi değiştirmiyor.
