Değerli Okurlarım!
Ülkemizdeki siyasi yapılanmaların temelinde, özünde ciddi bir sorun var diye düşünüyorum!
Neden?
Genel başkanlarına kayıtsız ve şartsız muti bir siyasi teamülden, gelecek siyasi ikbal adına bu millete zerre kadar fayda gelmez, gelmedi, gelmiyor…
Gelmediği de bugüne kadarki çoğu siyasi partilerin adının sanının kısa zamanda yok olup gittiklerinden bellidir.
Örnek mi?
Rahmetli Menderes’in ünlü şanlı Demokrat Partisi nerede?..
Süleyman DEMİREL’in şahlanan Kıratlı Adalet partisi nerde?
Rahmetli Özal’ın Türkiye’yi kasıp-kavuran, her eğilimi sinesinde barındıran ANAP’ı nerede?..
Mavi gömlekli Güvercin Bakışlı Kartal Başkan Ecevit’in muhteşem DSP’si nerede?…
Sanırım bu dört örnek, hipotezlerimi anlatmak için yeter de artar bile.
Şimdi iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun Kurucu Genel Başkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan ve yeni Genel Başkan Ahmet Davutoğlu içinde aynı şey geçerlidir. Daha önce de defaatle yazıp söyledim. Bu gün Allah göstermesin, ömrü uzun olsun, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN Allah’ın rahmetine kavuşsa(!) ilk yapılacak seçimlerde AKP yer ile yeksan olur.
Neden?
Nedeni belli sosyolojik bir yasadır bu.
Lidere kayıtsız şartsız bağlı olmanın, onun ağzına bakmanın, onun karizmatik sermayesini tüketmenin tabi bir sonucudur bu.
Beyler! Yeni bir seçim sürecine girdik, temayüller, adaylar, vs..şöyle bir görücüye çıkan siyasilere bakın, birkaç istisna-i isimler haricinde hiçbir kişisel anlamda karizmatik göstergeler yok!…
Ak Partililer için Varsa yoksa hala Recep Tayip Erdoğan…
CHP’liler için varsa yoksa Kemal Kılıçdaroğlu!
MHP’liler içinde Dr Devlet Bahçeli,
Allahaşkına buna can mı dayanır!
Buna genel başkan mı, parti mi dayanır!
Siyaset her şeye rağmen çok sesli olduğu zaman bir anlam ifade eder.
Mertçe soruyorum? Bu gün Ak Parti Genel Başkanına, CHP Genel Başkanına ve MHP Genel Başkanına rağmen haklı konularda dahi olsa sesini yükselten kaç kişi var?…
Şu ana kadar sesini yükseltenlerin siyasi konumu durumu nedir?
Bunun cevabını siyasi bilinci olan herkes az çok bilmektedir.
Sonuç olarak, siyaset, sus -pus olma, boş ve hoş bakınma, genel başkan bir şey söylediği zaman, düşünmeden sorgulamadan ölümüne alkışlama, kayıtsız ve şartsız teslim olma yada kısık sesle cevap verme, aman kimse bir şey demesin de ben de cevap vermek zorunda kalmayayım edasıyla, sessizliğin gizeminden keramet devşirme anlamına gelmez, gelmemelidir…
Mustafa Kemal’in, “Benim karakterim bağımsızlıktır” özdeyişinde ifade ettiği gibi, her şeye rağmen siyasilerimizin kimliklerini bağımsızlıkla ifade edecekleri günlerin gelemsi, gelecek adına siyasetinde önünün açılması anlamına gelecektir diye düşünüyorum.
Liderin ölümüyle yok olup gitmeyecek köklü, çok sesli siyasi kurumların ülkemizde müesses hale gelemsi dileklerimle tüm liderlerimize uzun ömürler diliyorum.(amin)
ATATÜRK KÖŞESİ
Türk Milletinin tabiatına ve geleneklerine en uygun yönetim, cumhuriyet yönetimidir
DÜŞÜN-TAŞIN
Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir…
AFORİZMALARIM
Tarafsız, ilkeli ve adil duruşu, yapmış olduğu özel haberleriyle gönüllerde taht kuran gazetemiz ADANA MEDYA’ nın sene-i devriyesini mertçe kutlar bu ilkeli duruşunu devam ettirmesini dilerim..
