Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

İnsan Hak ve Özgürlüklerini Konuşamayan Toplum

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
14 Aralık 2014
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Demokrasinin var sayıldığı bir ülkede, Düşünceyi açıklama yayma Hürriyeti madde 26,herkes,düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma yazma

haklarına sahiptir. Her zaman İnsan hak ve özgürlüklerinden söz eden bir anlayışın, şimdi nasıl oluyor da hala konuşan bir ülke resminden söz ediyor anlamış değilim. Anayasa herkesin her türlü fikir ve düşüncesini toplumla paylaşması noktasında özgür olduğunu anlatır, ama birileri hala farklı sisteme tıkamaya çalıştığı bu toplumda, gerçek demokrasiyi anlatmaya çalışan, çağdaş düşünceden insan hak ve özgürlüklerinden söz edenlere sesini çıkarma sus diyor.

Şimdi ülkede çağ açtıklarını ve özgür bir Türkiye yarattıklarını söyleyenler, Gezi olaylarına daha sağ duyulu yaklaşa bilselerdi, şimdi ölenler belki de yaşıyor olacaklardı.

senin düşünceni fikrini bir başkası kabul etmeyebilir, sen bugün sisteme hakim güç sen, mademki insan hak ve özgürlüklerinden söz ediyorsun, o zaman seni eleştirene ve karşı olana kin ve öfkeyle şiddetle karşılık vermek yerine daha sağduyulu olmak zorundasın.

Demokrasilerde tek bir düşünce savı yoktur, çok seslilik demokrasinin temel kavramlarından biridir. Haklarını savunmak adına bunu sokakta aramak zorunda kalansa, korkudan bunu da yapamayacak durumda yaşadığı bir ülkede nasıl hak ve özgürlüklerden söz edebilirsiniz.
KONUŞAN BİR TOPLUM OLMAK…
Dolaysız demokrasilerde cahil bırakılmış bir toplum, kendisini yönetenleri sorgulama hakkına sahip değildir.

Sorgulayamayan halk cahil, sorgulatmayan ZALİMDİR. Hitler Almanya’sında ona en yakın olan kişi JOSEPH GOOBBELS ” kendi demokrasi anlayışını korumak istiyorsan arada bir yalan söyleyeceksin, mutlaka size inananlar biat edenler çıkacaktır” der. Türkiye şimdi bu modelin içinde kaldı, cahil okumamış bir toplum, ve çaresizliğin içinde yaşam mücadelesine yenik düşen bir halk, ve neyin nasıl ve neden yaşandığını sorgulama cesareti olmayanların, her seçim döneminde ülkenin kaderini tayin etmesi işte acı Türkiye gerçeği. Siyasetin yanlışlar içinde sergilendiği bir ülke olmak, her geçen gün korku toplumu haline getirilmek istenen bir ülkede insanın kendi yaşam tarzını bile korkuların dışında bırakacak gücünün elinden alındığını hissetmesi ne kötü.

Özellikle Milli Eğitim şurasında alınan kararlar endişe verici, laik cumhuriyete inanmış bir sistemi bir kenara iterek Osmanlı ruhuna biat toplumu haline getirilmeye çalışılan bir ülke de demokrasinin adını nasıl koyacaksınız merak ediyorum?. Daha küçücük yaşlarda çocuklara baskıcı din eğitiminden söz etmek, Türkiye’de var olan İnanç saygınlığının siyasete alet edilmesi değil de nedir? Cumhurun ” Osmanlı öğrenecekler ve öğretilecek” sözlerinden bir vatandaş olarak endişe duyduğumu ifade etmeliyim.

Bugün dünyada inançlarına bağlı Türkiye kadar başka bir ülke yok sanırım. Dinin asıl saygınlığını inanç değerlerini biz siyasetin içinde kullanmaya başladık iste asıl tehlike burada. Atatürk’ün mirası olan akıl ve bilim değerlerinin karşısına dini getirip çatışma yaratmaya çalışmak tehlikelidir.
TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR…
Bunun yanıtını sadece sisteme hakim olan zihniyetin bile bilmediğini sanıyorum, bir ülkede tüm hakimiyeti tek güç olarak kendinde hissedenlerin yarattığı bir ülke modeli, bunun adına artık ”Ilımlı İslam Modeli, yada İslam cumhuriyeti” demek daha doğru olacak. Siyasetin saygınlığının bile kalmadığı bir ülkede başka bir modelin yaşanması artık mümkün değil. Tek adam yasalarına mahkum olan bir ülke de gelecekte ben aydınlık bir değişim yaşanacağını sanmıyorum.

Korkularım odur ki, Türkiye inadına tepkilere rağmen hızla bu felaketin içine sürükleniyor.
Yaşananlar yapılanlar ortada,sanat ve sanatçılar,bilim ve bilimsel projeler, düşünen yazan aydın toplum,tiyatro, bale, klasik müzik, opera her bir çağdaş değerler bu ülkede birilerini rahatsız ediyor.

Oysa değişen dünya düzeninde bir ülkenin saygın yerini almasında bu değerlerin anlamı büyük olmalı.Toplum daima her dönem bilimsel değişimden eğitim ve kültürel yapılanmadan hep dışarıda bırakıldı,neden? çünkü okumamış cahil bırakılan bir toplum,bazılarının inanç saygınlığında teslim alınması daha kolay olacak bunu biliyorlar.

Burada İnanç saygınlığının siyasete alet edilmesi yanlışı ortaya çıkıyor, ama bu kimsenin umurunda değil.Bölünmeye giden bir ülke,mezhepler savaşının körüklendiği bir ülke,her yaşanan olumsuzluklarda ve açıklamalarda Batı saygınlığını kaybeden bir ülke.En tehlikeli olanda Cumhurun tarafsız olmaması,hala siyasetin içinde bir anlayışla kalan bir cumhurbaşkanı olarak kalmanın yaratacağı siyasi tıkanıklık.

Batı ülkelerinde bir devlet başkanı her zaman sistemi kontrol eden bir güç olarak kalır,gereğinde ülke yararına olan her konuda fikirlerini beyan eder.Ama hiç bir zaman siyasi bir demeç vererek bir siyasal partinin içinde olduğunu göstermez.

AKP zihniyetinden gelen bir anlayış,ve şimdi gelecekteki siyasal yatırım adına yapılanların bir gün, bu ülkede üzeri kapanmayacak yaralar oluşturacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.

AKP her geçen gün siyasi gerginliği tırmandırıyor.

Hala 30 milyon insanın açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığı bir ülkede,1000 odalı bir cumhur sarayının yapılması gerekmiyordu.Siz Batı’ya tüm dünyaya yeni bir Türkiye’yi böyle mi sunacaksınız?.

Benim bu ülkenin bir vatandaşı olarak buna karşı çıkmam suçsa buna razıyım,siz öyle istiyorsunuz diye sizin istediğinizi yaptığınızı onaylamak zorunda olmadığımı söylediğimde bana bakış noktanız değişmemeli,işte burada hala adını bile koyamadığınız gerçek olan demokrasinin varlığından sakın ola ki söz etmeyin.Demokrasi bana her düşündüğümü söyleme yazma eleştirme hakkı veriyorsa bana saygı göstermelisin,bana tahammül göstermelisiniz.

Yeni Türkiye bu anlayışla asla dünyaya sunulamaz.Sen bilimden Atatürk’ten sanat ve sanatçıdan çağdaş değerlerden laik düşüncenin aydınlığa yansımasından,akıl ve bilimden tiyatrodan operadan,cumhuriyetten rahatsız olacaksın bumu yeni Türkiye?.merak ediyorum acaba yeni Türkiye de tüm bu değerler olacak mı dersiniz? Eski Türkiye diyerek siz tarihin değerlerine ihanet etmiyor musunuz?Türk kimliğinin yok sayılmaya çalışıldığı bir ülkede yeni bir Türkiye’den nasıl söz edebilirsiniz? Hala cahil bırakılmış koyun sürüsü misali bir güdülmüş toplum,işte bu anlayışa bilmeden neyi onayladığını bile bilmeden hizmet ediyor bunun farkında değil.
KAYNAYAN ORTA DOĞU…
Kendi ülkesinde 300 bin insanı katleden El Beşire verilen sınırsız para,Daha sonra,Arap Baharı diye Bunun Türkiye’ye faturası 4.5 milyar dolar.

Suriyeli sığınmacılara yapılan yardım 800 milyon dolar civarında buna insani yardım diyelim,ama el Beşir Libya ve diğer ülkelere yapılan yardımların amacı dışında harcandığı ortada değil mi?Arap Baharı tersine döndüğünde kendisini İslam aleminin Cemal Abdul Nasırı  sananlar bu kadar bir harcamanın gerekçelerini kendi halkına açıklamasını yapabildiler mi?.Şimdi Türkiye orta doğuda nasıl bir felaketin ortasına çekilmek isteniyor,birilerinin siyasal hırsı yüzünden bir ülkenin Orta Doğunun kabile demokrasisine sunulması felaketin adı değil mi? Orta doğuda yaratılmak istenen yeni bir İsrail modelinde Türkiye’nin hala ne çıkarı olacaktır,Suriye ile sürdürülen çekişmenin zararını gördü bu ülke,yanlış siyasetin içinde olanlar hala burada yaşananları ve yaşanacak olan korkunç gerçekleri bilmiyorlar mı acaba?Uluslararası siyaset deneyiminden uzak olanlar hala ne zaman gerçeklerin farkında olacaklar?.Osmanlı ruhunu canlandırmak için ülkeyi bir maceraya sürüklemek isteyenler,umarım kısa zamanda asıl gerçeğin farkına varırlar.Doğu ile Batı arasında sıkışıp kalan bir Türkiye,bu tıkanıklığı aşamadığı taktirde,deneyimsiz politikacılar yüzünden gerçeği göremeyenler, safahat içinde olmanın ve Osmanlı ruhunun hayalini yaşamaya devam ederlerse,elbette kaybeden Türkiye olacaktır.

Bugün kaynayan Orta Doğuda yürütülen siyasetin içinde, ülke çıkarları gerçeğinin yaşanmasından yana sorumluluk içinde olunmalı, sağ duyunun hakim kıldığı bir strateji, ve küresel güçlerin kendi çıkarları yüzünden sergiledikleri oyunun içinde olmamak.

Türkiye böyle bir maceraya sürüklenmemeli. Ama korkularım odur ki gelecek Türkiye için hiçte aydınlık görünmemekte. Yaşadığımız bir başka Türkiye olmayacağına göre, dilerim yanılan ben olurum.

Ama son zamanlarda yaşananlar, siyasetin içinden gelen açıklamalara baktığımda,gelecek adına biraz kalmış olan güzel hayallerimin yerine bu güzelliklerin gelmeyeceğini göstermektedir.

Türkiye otoriter bir rejimi kaldıramaz, çağdaş bir cumhuriyet ülkesi olmanın değerlerinin yok edilmesi demek,askeri darbelerden de  daha kötüsünü yaşamaya hazır olmalı derim.Osmanlı inadı bu ülkeye fayda değil zarar getirecektir.Bunu isteyenler umarım toplumu daha fazla germeden tepkilere kulak vermelidirler.

 

Paylaş
Etiketler: anayasademokrasisisiyasal hırsı
Önceki Yazı

Çözüm Süreci Üzerine

Sonraki Yazı

İş kazaları SGK’ya nasıl bildirilmeli?

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

İş kazaları SGK’ya nasıl bildirilmeli?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap