Türkiye değişiyor. Korkuyoruz bu değişimden. Çünkü onlarca yıldır normal yaşamadığımız için, anormali normal kabul ediyoruz.
Normali bilmediğimiz için, hastalıklı devletimizi, hastalıklı toplumsal yaşamımızı hastalıklı ruh halimizi sağlıklı zannediyoruz.
Bizim dışımızdaki her şeyi anormal buluyoruz.
Bizim dışımızdaki her şeyi tehlike kabul ediyoruz.
Bizim diye görmediklerimizi de düşman kabul ediyoruz.
Bunu en ufak bir tartışmada; aynı cemaat içersinde bulunduğumuza, aynı ideolojik görüşleri paylaştıklarımıza, aynı parti içersinde bulunduklarımıza, aile bireylerimize, aynı takımı tutan taraftarlara, aynı iş yerinde çalıştıklarımıza –yeter ki bizden farklı düşünmesinler– yaftayı yapıştırıyoruz. Hain!..
Devletin otoriter olduğunu, yurttaşının hizmetinde olmadığını söyleyenler devlet düşmanları…
Ülkeyi bölmeye çalışanlar emperyalistlerin oyuncakları, Saroz’un paralı adamları…
Aynı partide farklı düşünenler, partiyi bölmek isteyenlerin uzantıları…
Futbol takımında farklı olanlar, ihanet içersinde bulunanlar…
Aile içersinde farklı düşününler, aileyi parçalamak isteyenler…
Cemaat içersinde farklı düşünenler, zındıklar…
İşyerinde beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımız bizden farklı mı düşünüyorlar… Yandılar; eski köye yeni adet getirmeye çalışan bilmem neciler…
Artık yalnızlar…
“Bize bizden başka dost olmaz” diyenlerin tamamına bakın, ‘biz’in içersinde olan tüm farklılıkları düşman görüyorlar.
Aklımıza pranga vuranları, toplumun akıl sağlığını bozanları, bizin içersinde olan tüm farklılıkları düşman gösterenleri toplumun kahramanları kabul ediyoruz.
Bir dönem yeryüzünde tükenmiş iken, farklı bir dünya ortaya çıkarken; kimileri eskinin tüm kurum ve kurallarını sağlıklı diye yutturmaya çalışıyorlar
Merak etmiyor musunuz? Kimileri neden değişim, yenilenme, demokrasi ve barış istemleri karşısında telaşlanıyorlar? Neden eski oyunlarına başvuruyorlar? Ve neden eski tüm korkutmacı kavramlarına başvuruyorlar?
Ve neden eski oyunları artık eskisi gibi tutmuyor?
Çünkü, eski dünyanın paradigması bugüne uymuyor. Uluslararası destekleri ortadan kalkmış durumda. Artık yalnızlar.
Normalleşeceğiz…
Dünyanın sağlıklı ülkelerinin yurttaşlarının nasıl olduğunu bilen bir ülkenin çocukları daha fazla kandırılamıyor.
Bakmayın siz, bu süren belirsizliğe.
Eski yenilecek.
Yeni kazanacak.
Hayatın diyalektiği bu çünkü.
Onlarca yıldır bize yutturulan tüm kahramanlıklar yalan, normal diye yutturulan her şey yalan…
Önce devleti yaratan sonra ona bir millet bulan zihniyet çatırdıyor.
Devletin sahibi olduğunu düşünenlerin ve kendileri olmazsa devletin batacağını zannedenler, eskinin geleceğini düşünerek hayaller kurabilirler.
Eskinin hayali ile yaşamaya devam edebilirler. Bu hayallerinden kimseye zarar gelmez. Ancak hayallerini gerçek yapmaya kalktıklarında cezaevleri onları bekliyor.
Dün korkutuyorlardı bugün artık onlar korkuyorlar.
Dün korkanlar ise, ayağa kalkıyorlar.
Hizmetçi devlet geliyor,
buyurgan devlet tasfiye oluyor
İster yaşadıkları dönemde, isterlerse onlardan sonra normal diye baktığımız devlet değişecek. Normalleşeceğiz. Korkmayın sakın.
Yurttaşının hizmetinde olan, yurttaşına karşı cinayetler işlemeyen, plan yapmayan, yurttaşlarının farklılıklarını düşman görmeyen, zenginlik kabul eden ve yurttaşının hizmetçisi olan bir devlet yeniden inşa edilecek.
Yurttaşının hizmetinde olan devlet inşa edilecek.
Buyurgan ve otoriter devlet tüm kurumları ile tasfiye edilecek…
Sakı ha korkmayın. Korkutulmanıza izin vermeyin. Çünkü bu toplum bir korkuyu yendi. Efendilerine karşı, ‘kral çıplak diye’ konuşabiliyorlar.
Kendilerini efendi zannedenler ise teslim oluyorlar.
Yeter ki, korkmayın… Yeter ki, yaşadığımız sağlıksız koşulların değiştirilebileceğine inanın. Yeter ki, onların yenilebileceğine ve otoriter cumhuriyeti onun devletini demokratikleştirebileceğimize inanın.
Göreceksiniz sonunda hepsi teslim olacaklar.
Yunanistan’da, İtalya’da, Portekiz’de, İspanya’da olduğu gibi.
Oranın yurttaşları gibi bizim yurttaşlarımız da iyiyi ve normali hak ediyorlar çünkü.
Bizde de olacak. Yeter ki korkmayın.
Hepsini tarihin çöplüğüne göndereceğiz.
Merak etmeyin…
Halk olmadan devlet olmaz ki zaten.
Ama halkın yönetilebilmesi için yöneticilerin ayrı bir sınıf oluşturması hep hata olmuştur. Şimdi bu hatanın ceremesini çekiyoruz. Yönetici ayrı bir sınıf değildir sadece sorumlulukları fazla olan insanlardır.
Yöneticiler imtiyazlı sınıf olmaktan çıkarıldıkça o koltuklara leş kargaları gibi üşüşmezler bari
eski yenilecek doğrudur da şu hizmetçi devlet modeli enterasan 15 yaşında ücretsiz eğitim taleb eden öğrencileri hunnarac joplayan 52 adet nehiri özelleştiren satılmadık yağmalanmamış tek bir kurumu bırakmayan kendinden gayri herkesi ve herşeyi öteki darbeci münafık gören ırak işgali için teskereyi meclise getiren tek tek vekilleri ikna turları yapan oferi öyleden önce tanımayıp öyleden donra anımsayan işci düşmanı amerikan hayranlarımı yapacak bu işi hadi ali abi yapma senden daha iyi bi yaı beklerdim sen bize öğrettiklerinden daha gerilere savrulmuşsun yazık üzüldüm abi bu toplum korkuyu yenmedi sadece efendi hazretleri abd ortadoğudaki enerjiyle ilgili cıkarları bunu gerektiriyor türkiyeyede biçilen rol bu yapılan sadece zevahiri kurtarmaktır demek normalleşiyoruz taş atan cocuklara verilen cezalar hala devam eden yargısız infazlar mecliste başta jitem gazi olayları ve abdi ipekçi cinayeti hakkında araştırma komisyonu kurulmasına yönelik verilen öneri kimin oylarıyla red edildi bilirsiniz bilirsiniz ama yazmassınız niye anlamam doğrudur anlamayız bazı şeyleri anlamak için yaşamak zaruridir yıllarca namusuyla çalışan insanlar hastene kapılarında sürünsün dünün cocukları gemi üstüne gemi alsın sabah ve ATV gurubu nasıl alındı sen bizden daha iyi bilirsin aman sende ALTINI GÜMEŞE SAYANLARA BAK BU DÜNYAYI BAKİ SANANLARA BAK SEVGİLİ TARAKÇI SANA SEVGİ SELAM VE SIHATLER SAĞLICAKLA KAL GEÇMİŞTEN BİR KARDEŞİN