Turizmci dostumuz Özer Mumcu aradı, Bergama ile ilgili önemli bir toplantıdan söz etti, ‘gelirseniz mutlu oluruz’ dedi.
Elbette gelirim, yıllarca her gittiğimde hayran kaldığım, eleştirdiğim, söylendiğim, aklımdan geçen önerileri etrafımdakilere sıraladığım yerdir Bergama ve elbette Asklepion.
Yoğun güne denk gelmesine rağmen, oradayım.
Bergama’nın, Türkiye’nin 13’üncü, İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilmesi muhteşem bir gelişme.
Bu konuda Efes’i sollaması hayli enteresan.
Bergama’nın genç Belediye Başkanı Mehmet Gönenç heyecanlı, iddialı. Listeye girerek dünya çapında en iyi reklamı yaptıklarının farkında. Bergama Belediyesi UNESCO Dünya Mirası Alan Yönetimi Başkanı Yaşagül Danışan’ın sunumunu dinledikçe Bergama’nın başarısının altındaki etkiyi görüyorum; kesinlikle bilinçli-çalışkan bir ekip ve o ekibe değer veren bir yönetici hedefe ulaşmayı kısaltıyor. Danışan, muhteşem değerleri anımsattı:
Bergama, antik dönemdeki ismiyle Pergamon, ilk çağda muhteşem abideleriyle büyük bir şehir ve aynı adı taşıyan krallığın merkezi olmasının yanı sıra Ortaçağ’ın önemli stratejik kenti.
Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait önemli tarihi alanlar bulunuyor. Onlarca uygarlığa ev sahibi yapan ve günümüze kadar gelen dünyada birkaç yerden biri
Akropol, Asklepion, Allionai, Kızılavlu, Zeus Sunağı (1887 yılında Almanya’ya kaçırıldı), Roma Tiyatrosu, tümülüsler, hanlar, hamamlar, camiler, köprüler, türbeler ve çeşmeler. Nereye baksan ayrı bir tarih. Perşömen kağıdı ilk Bergama’da icat edildi. Ülkede tek, dünyada sayılı perşömen üreticisi hala Bergama’da ve 83 yaşında.
Türkiye’nin 12 bin 32 adet arkeolojik sit alanı bulunuyor.
Tarifsiz bir kültür cenneti, bir o kadar kıymet fakiriyiz.
Bergama gibi bir zenginliğin yalnızca Bakanlık belgeli iki tesisi ve 255 yatağı var!
Bu arada TÜRSAB Genel Müdürü Hakan Himmetoğlu, akıcı konuşmasıyla Berlin’e kaçırılan ve sonra yüzsüzce restorasyon parası Türkiye’den istenen Zeus Sunağı’nın olduğu bölümün 5 yıl süreyle tadilata girdiği bilgisini veriyor.
Himmetoğlu, Zeus’u geri ama şansımız olduğunu söylüyor.
Bu çağrı çok mühim. İzmir ve Türkiye, yurtdışında ses getirecek kampanya başlatmalı. ‘Dünya Mirası yerinde güzeldir’ diyerek dünyayı ayağı kaldırmanın tam zamanı…
Tiyatro festivali Bergama’ya yakışır
Bergama Belediye Başkanı’nı bulmuşken yıllardır aklımda olan öneriyi dile getireyim.
‘Uluslararası iddialı bir tiyatro festivali Bergama’ya inanılmaz yakışır’ Bergama Tiyatrosu dik bir yamaç üzerine kurulan Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerinden.
Batı Anadolu’nun en dik tiyatrosu. Antik çağın en güzel eserleri 10 bin kişilik tiyatroda sergilenir, aylar süren festivaller şölen havasında geçermiş…
Başkan Gönenç konuya sıcak bakıyor, ‘“Birkaç kurum el versin, antik çağ oyunları tiyatro festivali düzenleyelim” diyor.
Umarım olur ve eğer olursa İzmir uzun yıllar eksik kalan uluslararası kültür arenasındaki boşluğu fark atarak doldurur.
