Morbidity and Mortality Weekly Report’ da yayınlanan bir rapora göre, USA Donanmasının bir mayın gemisinde vazifeli denizcilerinin dörtte biri, yüzde 99’ u aşılı olmasına rağmen gribe yakalandı.
Hiçbir hastalıkları olmayan “çakı gibi” delikanlıların hem de aşı olduktan üç ay sonra grip olmaları “grip aşılarının hiçbir işe yaramadığını” bir daha gözler önüne seriyor.
Oysa USA Savunma Bakanlığı, tüm personelinin aşı olmasını zorunlu kılıyor, aşıya karşı çıkanlar cezalandırılıyor.
Donanmanın özellikle de operasyonel kısmında görev yapanların en azından yüzde 90’ ına mutlaka aşı yapılıyor.
Gemi revire dönüyor
Mayın gemisinde görevli 102 personelden 25’ inde şubat ayında “grip benzeri tablo” ortaya çıkıyor.
Grip benzeri tabloda 38 derece üzerinde ateş, titreme, boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı, gözlerde kanlanma, baş ve kas ağrıları ve bulantı şikâyetlerinden en az ikisinin olması gerekiyor.
Bu belirtiler ilk hastalığın ortaya çıkmasından sonraki altı gün içinde gelişiyor.
Raporda, hastalananların 21-44 yaş arasında ve başka hiçbir rahatsızlıkları olmayan, gemide farklı görevleri olan kişiler olduğu bildiriliyor.
Grip belirtileri gösterenlerin 16’ sının burun sürüntülerinde hızlı enfluenza testi pozitif çıkıyor.
Kısa adı PCR olan testte ise 20 örnekte enfluenza A (bunların da 18’ i H3N2 alt grubu) tespit edilirken, iki örnekte tip tayini yapılamıyor.
İzolatların hemaglütinin (HA) gen sekanslarının 2013-2014 sezonunda dolaşımda olan türlerle yüzde 99 benzerlik gösterdiği belirleniyor.
İzolatların aynı zamanda 2013-2014 grip aşılarındaki H3N2 komponenti ile de antijenik olarak benzer oldukları tespit ediliyor.
Raporda, gemideki personelin, gribe yakalanan 25 kişiden 24’ ü de dâhil olmak üzere yüzde 99’ una “salgından üç ay önce” grip aşısı yapıldığı vurgulanıyor.
Salgının kontrol altına alınabilmesi için hastalananalar 48 saat süreyle gemiden uzaklaştırılıyor.
Hasta denizcilerin tamamına 5 gün süreyle günde iki defa 75 miligram oseltamivir de veriliyor.
Grip salgının diğerlerine yayılmasını önlemek için de gemi dezenfekte ediliyor, ellerin sık yıkanması, el dezenfektanları kullanılması, öksürürken ağzın kapanması ve gribe benzer belirtiler ortaya çıktığında derhal bildirilmesi isteniyor.
Grip aşıları koruyucu değil
Grip aşılarının koruyuculuğunun, gripten zarar görmeyecek genç ve sağlıklı insanlarda yüzde 90’ a kadar ulaştığı söylenirdi ama bunun doğru olmadığı ortaya çıkmaya başladı.
Oran yüzde 60’a kadar indirilmişti ki, geçen sene yayınlanan araştırmalarda aşıların etkinliğinin üç ay sonra “sıfıra indiği” anlaşıldı.
Bu rapor da grip aşılarının tamamen “ticari aşılar” olduğunun, bir işe yaramadığını gösteren “kapı gibi” bir delilidir.
Hiçbir rahatsızlığı olmayan, 20-40 yaş arasında çakı gibi denizciler hem de aşı olduktan üç ay sonra gripten kırılıyorsa, mutlaka grip aşısı olmaları istenen altta yatan kronik hastalığı olanların ve yaşlıların aşı yaptırmalarının tamamen “israf olduğu” açık ve net olarak ortaya çıkıyor.
Gelelim neticeye
Sapasağlam insanlara bile faydası olmayan bir aşıyı bağışıklığı baskılanmış insanlara tavsiye etmek tam bir “fiyasko” dur.
Tüm bu araştırmalara rağmen hâlâ “grip aşısı olun” diyenleri halkımız artık çok iyi tanıyor, maksatlarını biliyor ve onlara sadece “acı acı” gülüyor.
Gripten korunmak için asıl mühim olan sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve uyku, sigara-alkol kullanmama, her gün 15-20 dakika güneş banyosu ve temizlik kurallarına riayettir.
USA’ nın IŞİD’ e attığı bombalar da grip aşıları gibiyse, dağlar taşlar milyon dolarlarla boşuna dövülüyor demektir.
Kaynak: http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm6342a3.htm?s_cid=mm6342a3_w
