Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nurullah AYDIN

Kifayetsiz Muhterisler ve Türk Milleti’ne Kumpas

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN Yazar Öğr.Gör. Nurullah AYDIN
23 Eylül 2014
Nurullah AYDIN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Anadolu toprakları, uygarlıklar, imparatorluklar, devletler beşiğidir. Kahramanlığın da, vatanseverliğin de, hoşgörünün de, ihanetlerin de, entrikaların da, kumpasların da, dinciliğin de, yobazlığın da birikim yeridir.

Bir kesime göre; ülke kalkınıyor, dış politikada sıçrama yaşanıyor.
Bir kesime göre; ülke tarihin en cahil, en yalancı, en sorumsuz, en hırsız, en çıkarcı özel yetiştirilmiş Müslüman görünümlü bir şebekenin elinde kaosa sürükleniyor.
Bir kesime göre; olanlar bu bir illüzyon ve taktikten ibarettir. Batı dünyasının angajmanı olduğumuz sürece dış politikada hiç bir şeyi değiştiremeyiz.

Komşularla sıfır politika, demokratikleşme, insan hakları, özgürlükler gelişecek, halkın talepleri olacak, diktatörlükler yıkılacak denildi, deniliyor.

Gelinen nokta nedir? Slogansı sözcüklerle Libya, Tunus, Mısır, Yemen, Suriye çatışma ortamına sürüklendi. Sonuçta batı bombardımanı altında, kardeş kardeşi katlederek on binlerce insan öldü, kentler yakılıp yıkıldı, yakılıp yıkılmaya devam ediyor.

Batı; Türkiye’ye bölgede çok sınırlı bir hareket alanı bırakmıştı. Stratejik bir hamleye ise asla izin vermediler. Vermeyecekleri de açıktır. Çünkü Türkiye; tarih boyunca Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ile iç içe yaşamış yüzyıllar boyunca Batı’nın karşısında set olarak vardı. Bunu yıkan batı, Türkiye’nin yeniden aynı konuma gelmesine müsaade edemez.

Etkin rol almada önceki ve şimdiki kadrolarda algı; ikna konsepti ve sıfır sorun politikası ile bölgeye nüfuz etme çalışmaları olarak sürdürülüyor.

Acı ama gerçek olan Türkiye’nin kuruluşunda, İngiliz milletler topluluğunun gizli üyesi oluşu yatmaktadır. Dolayısıyla dış politika, İngilizlerin onayladığı sınırda sürdürülüyor. Devamında ise 1951 NATO girişle birlikte ABD odaklı oldu. Zaman içinde İngiltere ve ABD’ye endekslenmiş bir Türkiye profili şekillendirildi.

Batı’ya Türkiye’nin angajmanları ile bölgeye empoze edilmeye çalışılan model çelişkilerle doluydu. Kuşkusuz bunda bir diğer etkileyici bir sebep de son dönemde iç ve dış politikaya rengini vermekte olan Neo Osmanlıcı dil, retorik ve yaklaşımın bölge ülkelerini ürkütecek boyutlarda kendini tezahür ettirmesi rol oynadı.

Komşularla sıfır sorun anlayışı, sıcak ilişkiler, kardeşlikler, yakın temaslar, dostluk ambalajı altında ticarî-ekonomik ilişkiler öne çıkarıldı. Ancak her şey ABD ve AB’nin göz yumduğu marja bağımlı olduğundan, işin Türkiye’yi sahiden bölge halklarıyla buluşturacak noktalara gelmesine izin verilmedi.

Türkiye’ye tanınan serbesti stratejik değil, taktik ve operasyonel alanla sınırlıdır.
Batılılara söyledikleri açıktı; siz bölgeyi bizim kadar iyi bilmiyorsunuz. Bizi bölgede özerk bırakın, biz bölgenin dilini, reflekslerini, kodlarını çok iyi biliriz, diyorlar. Batı’ya angajman olanlar, kendilerini iktidara taşıyanlara şükran ve diyet hesabındalar.

Batı stratejik politikalarına angajman olan yönetenler; heyecan ve coşkuyla havalara girdiler. Ancak zaten sınırlı limitler içinde hareket etmek durumunda olmasından kaynaklanan acı gerçekle karşı karşıya kaldılar. Elde edilen sonuçlar taktikler seviyesinden çıkıp sanki Türkiye kendi adına bölgede iş yapıyor görüntüsünü vermeye başlayınca dur dediler.

Eş başkanlık görevi verildi. İşe koyuldular. Önce her ülkenin muhaliflerini, Türkiye’de örgütlediler, batı ajanlarınca eğitilmeleri yönetilmeleri ortamı sağlandı. Lojistik destek sağladılar.

Ülkeler Arap baharı adı altında kin, nefret, öfke çatışma ile alt üst olurken, batının istediği petrol denetimiydi, kaos ortamında bunu sağladılar.

Batı; Türkiye’yi ve bölgeyi kaosa sürüklemede istediğini gerçekleştirmiştir. Bölge halklarının Türkiye’ye yönelik kızgınlığı da canlandırılmıştır.

Şimdilerde ise; mültecilere kapılara açarak milyonlarca kendi ülkesine ihanet eden, hastalıklı sorunlu insanları ülkeye kabul ediyorlar.

Türkiye’Nurullah AYDIN
22 Eylül 2014 ANKARA

KİFAYETSİZ MUHTERİSLER VE TÜRK MİLLETİ’NE KUMPAS 

Anadolu toprakları, uygarlıklar, imparatorluklar, devletler beşiğidir. Kahramanlığın da, vatanseverliğin de, hoşgörünün de, ihanetlerin de, entrikaların da, kumpasların da, dinciliğin de, yobazlığın da birikim yeridir.  

Bir kesime göre; ülke kalkınıyor, dış politikada sıçrama yaşanıyor.
Bir kesime göre; ülke tarihin en cahil, en yalancı, en sorumsuz, en hırsız, en çıkarcı özel yetiştirilmiş Müslüman görünümlü bir şebekenin elinde kaosa sürükleniyor.
Bir kesime göre; olanlar bu bir illüzyon ve taktikten ibarettir. Batı dünyasının angajmanı olduğumuz sürece dış politikada hiç bir şeyi değiştiremeyiz.

Komşularla sıfır politika, demokratikleşme, insan hakları, özgürlükler gelişecek, halkın talepleri olacak, diktatörlükler yıkılacak denildi, deniliyor.

Gelinen nokta nedir? Slogansı sözcüklerle Libya, Tunus, Mısır, Yemen, Suriye çatışma ortamına sürüklendi. Sonuçta batı bombardımanı altında, kardeş kardeşi katlederek on binlerce insan öldü, kentler yakılıp yıkıldı, yakılıp yıkılmaya devam ediyor. 

Batı; Türkiye'ye bölgede çok sınırlı bir hareket alanı bırakmıştı. Stratejik bir hamleye ise asla izin vermediler. Vermeyecekleri de açıktır. Çünkü Türkiye; tarih boyunca Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ile iç içe yaşamış yüzyıllar boyunca Batı’nın karşısında set olarak vardı. Bunu yıkan batı, Türkiye’nin yeniden aynı konuma gelmesine müsaade edemez. 

Etkin rol almada önceki ve şimdiki kadrolarda algı; ikna konsepti ve sıfır sorun politikası ile bölgeye nüfuz etme çalışmaları olarak sürdürülüyor. 

Acı ama gerçek olan Türkiye’nin kuruluşunda, İngiliz milletler topluluğunun gizli üyesi oluşu yatmaktadır. Dolayısıyla dış politika, İngilizlerin onayladığı sınırda sürdürülüyor. Devamında ise 1951 NATO girişle birlikte ABD odaklı oldu. Zaman içinde İngiltere ve ABD’ye endekslenmiş bir Türkiye profili şekillendirildi. 

Batı’ya Türkiye'nin angajmanları ile bölgeye empoze edilmeye çalışılan model çelişkilerle doluydu. Kuşkusuz bunda bir diğer etkileyici bir sebep de son dönemde iç ve dış politikaya rengini vermekte olan Neo Osmanlıcı dil, retorik ve yaklaşımın bölge ülkelerini ürkütecek boyutlarda kendini tezahür ettirmesi rol oynadı.

Komşularla sıfır sorun anlayışı, sıcak ilişkiler, kardeşlikler, yakın temaslar, dostluk ambalajı altında ticarî-ekonomik ilişkiler öne çıkarıldı. Ancak her şey ABD ve AB'nin göz yumduğu marja bağımlı olduğundan, işin Türkiye'yi sahiden bölge halklarıyla buluşturacak noktalara gelmesine izin verilmedi. 

Türkiye'ye tanınan serbesti stratejik değil, taktik ve operasyonel alanla sınırlıdır. 
Batılılara söyledikleri açıktı; siz bölgeyi bizim kadar iyi bilmiyorsunuz. Bizi bölgede özerk bırakın, biz bölgenin dilini, reflekslerini, kodlarını çok iyi biliriz, diyorlar. Batı'ya angajman olanlar, kendilerini iktidara taşıyanlara şükran ve diyet hesabındalar.

Batı stratejik politikalarına angajman olan yönetenler; heyecan ve coşkuyla havalara girdiler. Ancak zaten sınırlı limitler içinde hareket etmek durumunda olmasından kaynaklanan acı gerçekle karşı karşıya kaldılar. Elde edilen sonuçlar taktikler seviyesinden çıkıp sanki Türkiye kendi adına bölgede iş yapıyor görüntüsünü vermeye başlayınca dur dediler.

Eş başkanlık görevi verildi. İşe koyuldular. Önce her ülkenin muhaliflerini, Türkiye’de örgütlediler, batı ajanlarınca eğitilmeleri yönetilmeleri ortamı sağlandı. Lojistik destek sağladılar. 

Ülkeler Arap baharı adı altında kin, nefret, öfke çatışma ile alt üst olurken, batının istediği petrol denetimiydi, kaos ortamında bunu sağladılar. 

Batı; Türkiye’yi ve bölgeyi kaosa sürüklemede istediğini gerçekleştirmiştir. Bölge halklarının Türkiye’ye yönelik kızgınlığı da canlandırılmıştır. 

Şimdilerde ise; mültecilere kapılara açarak milyonlarca kendi ülkesine ihanet eden, hastalıklı sorunlu insanları ülkeye kabul ediyorlar. 

Türkiye’nin göçlerle etnik kimlik çatışmalara sürüklenmesi kaçınılmazdır. 

Türk Milleti’ne düşmanlık geni taşıyan ihanet şebekesinin  ve dış odakların stratejik planı şimdilik uygulanıyor.

Ama henüz Türk Milleti son sözünü söylemedi. İzliyor.
Bekleyin!!!

Günün Sözü: Hırslı insanlar amaçları için ilke, din, kural tanımazlar.nin göçlerle etnik kimlik çatışmalara sürüklenmesi kaçınılmazdır.

Türk Milleti’ne düşmanlık geni taşıyan ihanet şebekesinin ve dış odakların stratejik planı şimdilik uygulanıyor.

Ama henüz Türk Milleti son sözünü söylemedi. İzliyor.
Bekleyin!!!

Günün Sözü: Hırslı insanlar amaçları için ilke, din, kural tanımazlar.

 

Paylaş
Etiketler: Anadolu topraklarıdevletlerimparatorluklarUygarlıklar
Önceki Yazı

Avcılar Belediyesi ile ilgili haberler ve yorumlar yaptık…

Sonraki Yazı

Gözde Yaşam Dergisi

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN

Öğr.Gör. Nurullah AYDIN

İlişkili Yazılar

Nurullah AYDIN

İktidar Savaşı ve Propaganda

19 Kasım 2018
5.1k
Nurullah AYDIN

İktidar Savaşı ve Propaganda

19 Ekim 2018
5k
Nurullah AYDIN

Siyasal/Ekonomik Şekillendirme

10 Ekim 2018
5k
Nurullah AYDIN

ABD-NATO ve Türkiye

04 Ekim 2018
5k
Sonraki Yazı

Gözde Yaşam Dergisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap