Son günlerde yağmur yağdığında seviniyorum…‘Barajlar doluyor, bu yazda susuz kalmayacağız’ diye…
Kendi kendime konuşuyorum. Son günlerdeki yağmurun coşkusuna şahitlik ederken; ‘İstanbul’da yetkililer susuzukla karşılaşmamak için, kesinlikle yağmur bombası atıyorlar. Bu gerçeği de kamuoyundan gizliyorlar’ diye müthiş bir şüphe var içimde.
Ne de olsa birkaç ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri var.
İstanbul da su kesintisi inanın seçimleri etkiler, bunu ben biliyorsam ölümsüz siyasetçiler daha iyi biliyorlardır.
Susuzluk üzerinden, muhalefet tarafından müthiş bir karşı kampanya başlatırlar.
Ne de olsa her olumsuzlukta, AK Parti’ye mal etme haliyeti ruhiyeye sahip tüm muhalefet unsurları…
****
İster yağmur bombası isterse başka nedenler olsun, yağmur yağıyor ve ben mutlu oluyorum.
****
Büyükçekmece yokuşundan her
inerken, göl ile denizin birleştiği yere bakıyorum.
Toprak ortaya çıkmışsa, barajın suyunun azaldığını ve tehlike canları çaldığını görüyorum.
Birleşme noktasında toprak suyun altında kalıyorsa, ‘tamam’ diyorum sıkıntı yok.
Birkaç gündür yağan yağmur sayesinde, ortaya çıkan toprak parçası yavaş yavaş, suyla dolmaya başladı.
****
Yağmur yağıyor ve toprak kendisine hayat veren aşkına, suya doyuyor.
Toprağın suyla buluşması, iki aşığın buluşmasına benzetiyorum.
Birbirine hasret iki aşığın buluşması gibi, toprakla suyun buluşması…
Kullandığımız her fazla su da, başkasının hakkı var
Kullandığımız her suyun aynı zamanda bir başkasına ait olduğunu biliyorum.
Bunun bilinciyle suyu kullanmaya çalışıyorum.
Banyo yaparken, dişimi fırçalarken, elimi yıkarken suyun boşa akmaması için çabalıyorum.
Kendi üzerimize düşen küçük küçük sorumlulukların bile susuzluğa katkısı olduğunu, bir başkasının hakkının çalınmamasına katkı yaptığını düşünüyorum.
****
Her yağmur yağdığında büyük bir haz alıyorum.
Toprak aşkına, su kendisine hasret olana kavuşuyor.
Su yağmurla yeniden aslına dönüyor, sonra yeniden bir başka hale dönüşüyor.
Sonra yeniden yağmura dönüşüyor.
Sonra yeniden aslına dönüyor.
Su her yağmurla aslına kavuşuyor.
Büyük iki aşkın parçası yağmurla yeniden hayat buluyor.
Su ve toprak, aşklarını tazeliyor.
****
Yağmur, toprağa aşkını ilan etmenin, hasretini ifade etmenin başka bir şekli…
****
Ben her yağmur yağdığında mutlu olurum.
Hüzün kaplar içimi, aynı zamanda yeni bir hayatın başlangıcının öncesinde duyulan heyacanı duyarım, her yağmur damlasında…
****
Son günlerde yağmur yağıyor.
Hem de uzun süredir yağmadığı kadar…
Uzun süredir aşkına hasret çeken aşığın coşkusuyla yağıyor gökyüzünden yağmur damlacıkları…
Son sürat geliyor yeryüzüne doğru.
****
Su toprağına, aşığına, kaynağına dönüyor.
Bir oluyor; toprak ve su.
****
Her bir yağmur damlasının; toprağa, denize, göle kavuşması aslına bir dönüş…
Kısa kısa ve uzun ayrılıkların coşkuyla buluşması…
Yağışın şiddeti, aşkın şiddetine benziyor.
Bir yumuşak, bir sert… Hele rüzgarla biraraya gelmiş yağmur damlacıkları, can yakıyor…
****
Ben her yağmur yağdığında, mutlu olurum.
‘Susuzluk olmayacak, biraz daha ötelenecek’ diye…
Ve bizler, her bir yağmur damlasındaki hikmetini bilerek, suyu tüketsek…
Suya gerekli hürmeti, saygıyı göstererek kullansak…
Ve bizim her tükettiğimiz, israf ettiğimiz suda bir başkasının hakkı olduğunu bilsek…
Son söz: Su hayattır, yağmur ise hayatın devam etmesinin anlamıdır.
Her yağmur yağışına; o büyük gizemin, o büyük yaratılışın önünde saygıyla eğilmek, berekete ve iki aşığın kavuşmasına şahitlik etmektir.
