Ben günah işlesem ya da günah işlediğimi düşünsem ve Hıristiyan olsam, kilisede papaza günah çıkartmaya gitsem tahmin ediyorum anlamı olur. Ancak ben bir Türküm ve Müslümanım. Müslümanlar içinde böyle bir kolaylık var mı? Günahları bilerek ya da bilmeyerek işle, sonra doğru kutsal yerlere ve din adamına günahlar af ola ve rahatla.
Din konularında bilgim yeterli değil. Yazılarımda dini iyi bilen okuyucularımızdan bazen bilgi istiyorum, ancak kimse dönmüyor. Ya onlar da bilmiyor ya da kimse beni ciddiye almıyor.
Bu dinler arasında bir eşitsizlik değil mi? Birinde kolaylık varken, diğerinde bu zorluk neden?
Anlayacağınız bu konularda bilgilenmek istiyorum. Lütfen bana dönün. Cahillikten beni kurtarın. Şimdi ben bir kamu kuruluşunda çalışıyor olsam yada bir kamu kurumunu yönetiyor olsam ve günah işlemiş olabileceğimi (bakın burası çok önemli bilerek değil bilmeden günah işlemiş olmayı kast ediyorum.
Art niyetimden değil.) düşünsem ve umreye gitsem günahlarım af olur mu?
Öbür tarafı beklemeye gerek var mıdır? Hem de umreye giderken yanıma günah işlerken sorumlu olanları ve günahtan en çok sorumlu olabilecek kişiyi de yanıma alsam (tabi bu umre ziyaretin herkesin cebinden gerçekleştirmesi önemlidir!) kutsal bir ziyaret gerçekleştirsem anlamlı olur mu?
Ülkemizde tüm günah işlemiş yada günah işlediğini düşünen herkes böyle yapsa öbür tarafta kimse hesap vermeye gerek duymaz. Ayrıca bu tarafta zaten hesap sorulmadığı için problem yok. Neden bunu anlattım? Diyorum ki bende bugüne kadar oldukça çok günah işlemiş olabilirim,
Günah işlediğini düşünenlere çağrımdır. Acaba topluca umreye gidebilir miyiz? Ve öbür tarafta hesap vermekten kurtulsak ve rahat etsem. Bugünden o tarafta günahlarımızdan dolayı nasıl yanacağımız korkularından kurtulsam ve cennetin nimetlerinden mahrum olmamayı garantilesem diyorum.
Diyorum diyorum da kimse sesimi duyuyor mu? Duyuyorsa neden yanıt vermiyor? Yoksa ben köşemin okunduğunu düşünerek, havalı havalı gezerken aslında okunmuyor da boşuna mı havalanıyorum? Şimdi diyeceksiniz ki, “Ali bunlar nereden çıktı? Türkiye’nin başka sorunları mı kalmadı? Yok umreydi, yok günahtı sana mı kaldı? Yoksa son zamanlarda çok mu günah işlediğini düşünüyorsun? Sana ne başkasının günahlarından bırak onları, sonunda günahı varsa öbür tarafta hesabını verir?”
İşte bende bunun için soruyorum ya.ya bugünden bir yol var ve ben bilmiyor, dini bütün yurttaşlarımız biliyor da bundan faydalanıyorsa, bizim gibi din bilgisinden yoksun yurttaşlarda öbür tarafta yanacaksa, bunun önüne geçmek gerekmez mi? Görmüyor musunuz, yeşil alanlar eskisi gasp ediliyor.
Aynı rüşvet yöntemleri devam ediyor. Adamına iş vermeler, iş yapılmadan ödemeler, üç liralık iş için altı lira ödemeler, kaçak inşaatlar gırla, yapılacak plan tadilatları için açık açık yazılı sözleşmeler, yazılı sözleşmelerin olmadığı yerlerde sözlü bol sıfırlı amerikan dolarları, neyse son zamanda Türk parası değerlendi de bol sıfırlı ytl’ler. Kent dokularının içine edilmeler.
Yine aynı sorunlar, yine aynı sorunlar. Sonra bakıyorsunuz hiç umulmadık adamların, hiç umulmadık adamlarla telefon konuşmaları. Hiç umulmadık adamın, hiç umulmadık adamdan hesap sorması. Hiç umulmadık adamın “Tamam abi yapacağız. İstediğin gibi çözeceğiz” sözleri.
Bölgede yeniden çentikli çizelgelerin tutulması. Bir gün, bir yerde açıklanmak üzere, kocaman kocaman çelik dolaplara raporların tutulması. Yeri, zamanı ve koşulları oluştuğunda birileri aleyhinde kullanılmak üzere dosyaların hazırlanması.
Bu işi bölgede bugüne kadar hiç görülmemiş ve bilinmeyen adamların hazırlaması. Yüz yüze görüşmelerin başlanması. Sözlü ve yazılı belgelerin arşivlenmesi. Herşey’in kayıt altına alınması. Keşke diyorum İslam dünyasında tüm hesaplar yaşarken sorulabilse, herkes yaptığı günahların hesabını bu dünyada verdikten sonra birde ahirette nasıl sorulacaksa öyle sorulsa.
Yani o tarafa bırakılmasa. Ne olur? Çok şey mi istiyorum. Not: Yakında bir bölgemizde, yapılan usulsüzlüklerle ilgili muhalefet yapmadığı için ülke genelinde ve yerelde oldukça eleştirilen müzmin muhalefet partimiz, kimsenin beklemediği kadar sert politika başlatacak ve usulsüzlükleri belgeleriyle kamuoyuna duyuracakmış! Kamuoyuna duyurulur.
Sonra ne mi olur, eskisinin benzeri bölgemizde yeniden yaşanır. Nasıl ki, sosyal demokratlar ne zaman “yolsuzluk” deseler “İstanbul İSKİ” diye hatırlatmaların yapıldığı Türk siyaset tarihinde iktidar olan partimize de yakıştırmalar yapılabilir.
Bizden hatırlatması. Çok değil, yakında olanları bekleyip göreceğiz. Filme sadece beş dakika ara verildi.
