Dün 30 Mart 2014 Mahallî Seçimleri, demokratik bir şekilde ve yargının denetiminde gerçekleştirildi. Bu aziz millet, bir defa daha üzerine düşen görevini bihakkın yerine getirdi ve Türkiye‘ye yönelik saldırıya oylarıyla cevap verdi. Siyasî tarihimizde sonuçlar, zaten hep bu şekilde gerçekleşmiş; Türk Milleti, daima basiret ve ferasetle seçme hakkını yerli yerinde kullanmıştır. Çok partili ilk deneme olan 1946’daki uydurma seçimlerde bile her türlü baskı altındaki halkımız, tahminlerin fevkinde varlık göstermiş; 14 Mayıs 1950 seçimleri ise gerçek bir demokrasi ve halk hareketi olarak tecellî etmiştir.
Bu millet, arada maske değiştiren, ancak hep kendisine yukarıdan bakan CHP‘yi hiçbir zaman kendi iradesiyle iktidara getirmemiştir. 1950, 1954 ve 1958’de tek başına iktidara gelen DP, CHP‘nin düzenlediği 27 Mayıs Darbesi ile iktidardan uzaklaştırılmıştır. 1961’de yapılan seçimlerde ise, DP‘nin siyasî mirasını paylaşan AP, YTP ve CKMP oy toplamı yüzde 60’ı geçmiştir. 1965 ve 1969’da AP‘nin -aleyhinde değiştirilen seçim sistemine rağmen- tek başına iktidara gelmesi; 1983’te ANAP‘ın seçim zaferi, halkımızın mâşerî şuurunun ve basiretinin ne derece yüksek seviyede olduğunun ispatı gibidir. Dünkü seçimler normal bir mahallî seçim olmanın çok ötesine geçmiş ve milletin devletine sahip çıktığının bir göstergesi hâline gelmiştir.
***
Bu yazıyı dün akşama doğru yazıp gönderiyorum. Sandıkların sayımına henüz yeni geçilebildi. Ancak, alınan ilk sonuçlar, müteaddit yazılarımdaki tahminlerime aynen uygun çıkıyor.
AK Parti‘nin 1994 Mahallî Seçimlerinin üzerinde oy aldığı anlaşılıyor. CHP ve MHP, Başbakan‘ın dediği gibi gene geride nal toplamaya devam ediyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Başta CHP ve MHP olmak üzere bütün muhalefet partilerinin genel başkanları ve sözcüleri Türkiye‘nin Başbakanı‘na olmadık hakaretlerle saldırıp binlerce defa ‘hırsız’ diye bağırdılar.
Her gün MOSSAD‘ın kucağında hazırlanmış kayıtları, sosyal medyada ve gözü dönmüş yalan makinesi gazetelerinde yayınladılar Lâkin milletimiz, oynanan oyunu benzersiz ferasetiyle idrak etti ve bütün bu iftiralara, montaj kasetlere ve ahlâksızlıklara aldırmadan, Türkiye‘nin millî menfaatlerini gözönüne alarak oyunu kullandı.
***
Oy sayımlarının büyük ölçüde kesinleşmiş olacağı seçim neticelerini, yarınki yazımda tahlil edeceğim. Bundan sonra sıra, önümüzdeki ağustosta yapılacak Cumhurbaşkanı seçimlerine gelecek. Ardından da belki de 2015 beklenmeden Genel Seçimler yapılacaktır.
Bu arada, mümkün olan en kısa müddet zarfında demokratik hukuk devletini yeniden yapılandıracak ve taşları yerine oturtacak reformları yaparak Yeni Türkiye‘yi gerçekleştirecek ve ‘Hedef 2023’e doğru hızlanarak yol alacağız. 30 Mart Seçimleri‘nin hayırlı olmasını niyaz ediyorum.
