Çanakkale Destanımızın yazıldığı tarihten bu yana tam 99 yıl geçti. Ama bu destan hiçbir zaman unutulmadı unutulmayacak. Binlerce 99 uncu yılını daha kutlasak ta unutulmayacak unutturulmayacak dilden dile hep konuşulacak.
Yıl 1915 Martın en soğuk günlerini yaşattığı zaman 18 Mart 1915 Düşman askerleri tüm imkanlarıyla Türk askerlerine saldırıyor. Askerlerimizin başı açık, yalınayak, aç susuz. Kimi anasının, babasının kimi de eşini, çocuğunun, kimileri de yarinin sevdiklerinin hayaliyle can çekişirken vatan aşkı daha öne çıkmış bütün bu olumsuzluklara rağmen iman aşkıyla dolu sinelerini düşman askerine siper etmişlerdir. Allah Allah sesleri yeri arşı inletmiştir. İşte bu iman gücü Çanakkale’yi geçilmez yapmıştır. Bu vatan kefeniyle gezenlerin değil, kefensiz gezenlerin sayesinde ayaktadır.
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. (M. Akif ERSOY)
Kınalı Ali hikayesini ve Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını bilmeyenimiz, duymayanımız kalmamıştır ve daha nice askerlerimizin hikayeleri kahramanlıkları hafızamızdan hiç çıkmayacak şekilde beynimize kazınmıştır. Okurken, dinlerken yada beyaz perde de seyrederken o anı yaşıyormuşçasına yüreklerimiz dağlanır, göz pınarlarımız kurur.
Dile kolay tam 250 bin askerimiz zalim düşmanın kör kurşunlarına, hain bombalarına hedef olmuştur. Nice analar babalar evlatlarını yitirmiş, nice taze gelinler dul, çocuklar yetim kalmıştır. Sevdiğinin yolunu gözleyen gencecik kızlarımızın beklenenin şehit haberiyle sevgiyle dolu yüreklerinin yerini tarifsiz acı kaplamıştır.
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor. (M. Akif ERSOY)
Çanakkale’yi destanlaştıran yalnızca askerlerimizin kahramanlıkları değil, kendi yarası dururken düşman askerinin yarasını saracak kadar asil bir milletin evladı olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Hiçbir milletin askeri Türk askerlerinin yazdırdığı destan kadar büyük destan yazdıramamıştır.
Bizler işte böyle bir destan yazdıran ecdadın torunlarıyız ve atalarımızla gurur duyuyoruz. Kanlarıyla suladıkları toprağın her karışının kıymetini bilecek kadar vefalı bir millet olduk. Hep te öyle olacağız.
