Ne güzel herkes rahatlıyor. AK Parti’ye küfür et, hakaret et, aşağıla, Allah’ına kadar demokrat ol.
Başbakana aklına geleni söyle, diktatör ilan et, sistemi akla devrimci ol.
Sistemin anti demokratik olduğunu söyle, geçmişin ne kadar demokrat olduğu masallarına insanları inandır.
****
Sanki 90 yıldır demokratik bir Türkiye varmış da, biz bilmiyormuşuz gibi konuşuyorlar.
Unuttuk zannediyorlar, karakollarında işkence yapılan Türkiye’yi…
Unuttuk zannediyorlar, işkencelerde ölen çocuklarımızı…
Unuttuk zannediyorlar, yargısız infazlarda, sokak ortalarında öldürülen binlerce çocuğumuzu.
Unuttuk zannediyorlar, dağlarında çocuklarımızın öldürülmelerini…
Unuttuk zannediyorlar, darbe koşullarını hazırlamak için yapılan suikastleri, iç savaş girişimlerini…
Unuttuk zannediyorlar, eski Türkiye’nin vesayet rejimlerini, darbe girişimlerini…
Bizi belleksiz zannediyorlar. Ve belleklerimizi silmeye çalışıyorlar.
****
Türkiye AK Parti iktidar olduktan sonra diktatörlükle yönetilir bir ülke olmuş gibi anlatıyorlar.
Eski sistemin sahipleri ve onların işbirlikcileri nasılda, AK Parti üzerinden geçmişi allayıp pullayıp pazarlıyorlar.
Düne kadar, Türkiye’nin faşist diktatörlük olduğunu söyleyenler, patron ağa devleti olduğunu söyleyenler, oligarşik diktatörlük diyenler, otoriter cumhuriyet diyenler, Kemalist diktatörlük diyenler, otoriter devlet diyenler nasılda AK Parti üzerinden sanki devlet 90 yıldır demokratikmiş de, ilk defa anti-demokratik olmuş gibi, AK Parti diktötürlük kurmuş gibi propoganda ve feryat figan ediyorlar.
Bunu yaparken, demokrat olduğunu ilan edenler, eskinin tüm antidemokratik güçleriyle nasılda yan yana geliyorlar.
Nasılda, sistemin faşistleştiğini söylerken, asıl geçmiş faşizmi bize unutturmaya çalışıyorlar.
Nasılda beyinlerimizi iğdiş ediyorlar.
****
Türkiye’de Kürt sorunu barışçı bir şekilde çözülmeden demokratik bir
devlet kurulamayacağını,
Türkiye’de darbeci anayasa külliyen değiştirilmeden, demokratik bir cumhuriyet kurulamayacağını,
Türkiye’de bürokratik oligarşinin iktidarının devamlılığını sağlayan 82 faşist anayasası, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanun değişmeden, milletin hizmetinde olan demokartik devletin inşa edilemeyeceğini,
Türkiye’de tüm vesayet kurumları tasfiye edilmeden, demokratik bir cumhuriyetin kurulamayacağını,
Türkiye’de herkesi kapsayacak büyük bir genel af ilan edilmeden, demokratik ve barışçı bir toplumun kurulamayacağını,
Türkiye’de hırsızlık üreten sistem yerelleşmeden, yerel demokratikleşmeden, hırsızlığın, yolsuzluğun en aza indirilemeyeceğini,
Türkiye’de Ankara kriterleri değiştirilmeden, yerini AB ve yeni küresel dünyanın kriterlerinin alamayacağını unutturmaya, eskinin ceberrut devletini bize demokratik bir devletten olmuşuz gibi, eski iktidarın sahipleri ve Erdoğan düşmanları nasılda işbirliği yapıyorlar.
*****
Anlayacağınız, sistem AK Parti’den dolayı antidemokratik değil.
Anlayacağınız, sistem AK Parti’den dolayı otoriter bir devlet değil.
Anlayacağınız, cumhuriyet AK Parti’den dolayı bürokratik, oligarşik bir cumhuriyet değil.
Sistemin kuruluşundan itibaren cumhuriyet; anti demokratik, otoriter, ceberrut olduğu için ve değiştirilmek istendiği için tüm yarılmalar, tüm darbe girişimleri, tüm algı değiştirme çalışmaları.
****
Aksine AK Parti geri adım attıkça, Ankara kriterlerine sarıldıkça, eskiyi muhafaza etmeye çalıştıkça eski sistemin tüm aktörleri yan yana geliyor ve iktidarın canına okumak için dört cepheden saldırıyorlar.
Ve AK Parti yapılan saldırılarda eski vesayetçi rejimin söylemlerine sarıldıkça, seslendirdikçe, ulus devlet değerlerine güçlü bir şekilde sahiplendikçe, küresel dünyanın aktörlerinden kopuyor ve ulus devletin aktörlerinin, onların işbirlikçilerinin kucağına düşüyor.
Ve yalnızlaştıkça, eski sistemin yılmaz savunucuları olan jöleli danışmanlarıyle küresel dünyanın değerlerinden uzaklaşıyor.
****
Ve AK Parti’nin kurtuluşu yeni dünyanın küresel güçleri ile iş tutmaktır. İşbirliğini geliştirmektir yapması gereken.
****
Ve yeni küresel dünyanın değerlerini öne çıkarmadan ve Ankara kriterlerinden vazgeçmeden AK Parti kendi üzerine ve Türkiye üzerine oynanan oyunları bozamaz.
Ve asıl yapması gerekende küresel dünyanın aktörlerinin, Türkiye temsilcileri ile büyük bir işbirliği yapmadan bu süreci atlatamaz.
Ve yeni bir demokratikleşme süreci başlatmadan, üzerine geçirilmek istenen anti demokratik gömleği yırtıp atamaz.
Ve bunu yapabilmesi için de, Türkiye’nin yeni dinamikleriyle mutlaka güven temelinde yeni bir ilişki başlatmalıdır. Yoksa hem kendileri için hem de Türkiye için onca emeğe, onca yol almaya yazık olacak.
(GAZETEİSTANBUL)
