Proks, yani vekâlet savaşı…
Evet, Suriye’de, Suriye Devletine önce, İngiltere ve Fransa istihbarat operasyon ekiplerini soktular.
Türkiye ile Füzyon İstihbarat Antlaşması imzalayarak, önce örtülü, daha sonra terör savaşının içine Türkiye’yi de soktular.
Sayılar farklı telaffuz edilmekle birlikte, Suriye’de dışarıdan gelip savaşan insan sayısı 70 bindir.
Afganistan’dan, Irak’tan, Çeçenistan’dan, Suudi Arabistan’dan, Katar’dan, hatta Avrupa’dan insan taşıdılar.
Silah ve patlayıcı getirdiler.
Bir yandan, Suriye halkına acımasız terör uygularken, öte yandan medyalarından ciyak ciyak, Esad masum insan öldürüyor diye bağırdılar.
Terörle bir netice alamayınca, Amerika fiilen askeri işgale niyetlendi.
İşler buralara kadar gelince, Rusya ve İran ağırlıklarını koyarak, Amerika’ya dur dediler.
Rusya ile savaşı göze alamayan Amerika, işgal işinden vazgeçip, terörle netice almaya devam etti.
Yukarıda anlattığım operasyon şekli, üç aşağı beş yukarı, Batının müdahale etmek istediği ülkelerde uygulandı.
Belki, her ülke için başlama hikâyesi (bahanesi) başka oldu.
Oldu ama Batının hepsinden talebi aynı idi.
Batı finans sitemine gireceksin. Dolar, Euro, Yen’i ticaretinde kullanacaksın. Biz de, sana para satacağız, senin emeğinle meydana getirdiğin değerleri ve yer altı kaynaklarını ucuza kapatacağız.
Bu hikâye, Arap ülkelerinde Arap Baharı, bazı ülkelerde renkli devrimler, İran Irak gibi ülkelerde Haydut Devlet şeklinde yürütüldü.
Bu ülkelerde operasyonlar devam ederken, öte yanda, Mart kedisi gibi demokrasi ve insan hakları diye bağırdılar.
Alıştıkları bu yolu yordamı, bir süreden beri de Ukrayna’da uyguluyorlar.
Ukrayna’da, Amerika’dan çok Avrupa gizli servis operasyonlarının olduğu anlaşılıyor. Amerika Avrupa’ya siyasi destek veriyor.
Rusya ve Ukrayna’yı görmüş olanlar bilir. Kiev’de Rusçanın en hası konuşulur.
Ukrayna, 1990 yılına kadar, Rusya’nın içinde bir eyaletti.
Ankara’nın yanındaki Eskişehir, Türkiye için neyse, Kiev’de Moskova için öyleydi…
Aynı ana dili konuşan, aynı etnik kökenden gelen halkların bir kısmı, şimdi Avrupa’ya bağlanmak istiyor.
İngiltere, Fransa ve Almanya, Hıristiyan olduklarından, Ukrayna’yı almak istiyorlar. Almanya bazı çekinceleri olmakla birlikte o da bu kervana korkarak, açıktan olmasa da, katılıyor.
Şimdi gelelim bundan sonra Ukrayna’da ne oluruna…
Ukrayna’daki Batı destekli kalkışmalar, tıpkı bizim güneydoğumuzdaki kalkışmalara benziyor.
Lakin Ukrayna meselesi, ne Yugoslavya ya benzer, ne Irak’a benzer, ne de Arap Baharına…
Ukrayna, son tahlilde, Rusya’nın ta kendisidir.
Amerika korkarsa, Avrupa, bizim Suriye’de ortada kaldığımız gibi ortada kalır.
Avrupa, bu güne kadar, Ukrayna’da oynadığı oyunu oynamaya devam ederse, yeni bir Güney Osetya (2008 Ağustos) olayı ile karşılaşırız.
Önümüzdeki günlerde, Romanya, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerde de, kalkışmalar olacak. Bakalım Avrupa o zaman ne yapacak?
