Ne demek bu?
Biz bu başlıktan ne anlamalıyız?
Kendisine değer vermeyi, kendini bilmeyi, kendini tanımayı.
Çünkü her birimiz diğerimizden farklıyız.
Hiçbir yüz bir diğer yüzün aynısı değildir.
Ta parmak uçlarımızdan ayak tırnaklarımıza kadar bu böyledir.
Yani herkes eşsizdir.
Yeryüzünde hiç kimsenin bir emsali, bir benzeri yoktur.
Öyleyse biz, neden bize hazırlanan kalıplara uygun hayatları seçiyoruz?
Neden ısmarlama zamanların gönüllü çaşıtlarıyız?
Neden hep hizaya gel mantığına mahkum oluyoruz?
Neden hep uydum kalabalıklara deyip zamanlarımızı örseleyip pörsütüyoruz..?
Seven insan kendisine değer verir.
Kendi benzersizliğini geliştirmek ve sürdürmeye çalışmakla yetinmez. En büyük olmak ister, çünkü bunun başkalarıyla paylaşabileceği bir şey olduğunun bilincindedir.
Bunlara kim katılmazlık edebilir.
Öyleyse bizde kendimizi iyice önemseyelim.
Kendimize değer verelim.
Kendimizi önemsiyorsak daha bir önemsemeliyiz.
Modern dünyanın tek tip insanı, tek tip toplum modeline ram olmayalım.
Şu ya da bu çağın kalıplarıyla kalıplanmayalım.
Farklı insanlarla tanışmalıyız.
Aşalım kendimizi, mahallemizi, bölgemizi, coğrafyalarımız,
Başımızı kaldırıp uçsuz-bucaksız gökyüzüne bakmalıyız. Genişlemeli evrenimiz. Sorgulamalıyız hayatımızı. Sorgulamalıyız bize dayatılan dünyayı ve her şeyi.
Yeni sözcükler öğrenmeliyiz. Yaşamımız, rastlantıların önünde savrulup duran çer-çöp gibi olmamalı.
Çünkü, sahip olduğumuz tek varlık kendi varlığımızdır.
Öyleyse, kendimizi dünyanın en güzel, en sevecen, en ilginç ve en olağanüstü insanı yapmaya çalışmalıyız.
İşte o zaman her koşulda varlığımızı bütün bir boyutlarıyla, renkleriyle sürdürebiliriz.
İşte o zaman başkalarına da vereceğimiz şeylerimiz olabilir.
BİR AYET
Allah kuluna kafi değil mi?
BİR HADİS
Fitne, insan katletmekten daha tehlikelidir.
BİR SÖZ
Bin kez düştüm bir kez ibret almadım dolu dolu boş gibiyim dünyada.
GÖNDERMELER
-Her olumsuz gibi görünen olaydan alnın AKıyla çıkan Başbakan’ın son günlerdeki olaylardan da misyonuna ve şanına yaraşır bir duruşla MERTÇE çıkacağından hiç şüphemin olmadığını biliyor musunuz?
-Ak Parti Adana Şehremini Adayı Abdullah TORUN’un ırk, renk, din, dil ayırt etmeksizin her eşiği aziz ve azize bilerek gönüllere yürüdüğünü bilmeyen, duymayan var mı?
-Beraatı zimmet esas olduğu halde çoğu insanların savcı, hakim avukat ağzıyla konuşmasının şuuraltındaki sırrını bilen var mı?
-Adana Şehremini Zihni ALDIRMAZ’ın 12 Kare Sanat Etkinliği çerçevesinde Adanalı seçkin yazarların eserlerini okuyucu ile buluşturmasının insanımız tarafından önemsendiğini biliyor musunuz?
-Mertçe Söyleşi’yi sunmaya çalışan Evsen Medya Gurup Yönetim Kurulu Başkanı sevgili dostum Yüksel EVSEN’in diksiyon konusunda üst düzey bir yeteneğe sahip olmasına rağmen çuvalladığını gördünüz mü?
-Yok günümde bana selam vermeyen var günümde halim sormuş ne fayda! tümcesini zihnime neden kazıdığımı anlatmama gerek var mı?
-Seyirciye, sahneye, konuya ve konuma göre konuşlanan hiçbir b..k olmadıkları halde kendilerini dev aynasında gö(ster) meye çalışan ikiyüzyüzlü bazı zevatın 62/5 ve 7/175’te tefsire gerek kalmadan açıklandığını biliyor musunuz?
-Akdeniz Televizyonunun en çok izlenen sabah kuşağı programı MERTÇE SÖYLEŞİ’nin her gün sabah saat 09’da Adanalının sorunlarına harmanlama çözüm üretmeye aracılık yaptığını bilmeyen var mı?
-Salı ve Cuma günleri, Akdeniz Televizyonu-Lokm FM işbirliğiye hazırlanan CENDERE programının geniş halka kitleleri tarafından ilgiyle izlendiğini duynayan bilmeyen var mı?
SON NOKTA yukselmertoglu@hotmail.com
