Türk Kardiyoloji Derneği’nin (TKD) uyarı mektubunu dün sitemde yayınlamıştım.
Önce bu mektubun beni ziyadesiyle ve “gerçekten” de çok memnun ettiğini vurgulamak isterim ve hassasiyetleri için de Türk Kardiyoloji Derneği’ ne teşekkür ederim.
Bu ves
ile ile ülkemizde birkaç küçük gazete haberi dışında medyada yer bulmayan Amerikan Kalp Derneği (AHA) ve Amerikan Kardiyoloji Koleji (ACC) tarafından yayınlanan “yeni kolesterol kılavuzunun” tartışmaya açılmasının halkımız ve hekimlerimiz için çok faydalı olacağına inanıyorum.
Kolesterol teorisi ve kolesterol ilaçlarıyla alâkalı görüşlerimi geçmeden önce meselenin diğer tarafına değinmek istiyorum:
BİR: Bu site bir teşhis ve tedavi merkezi değildir; amacı halkı ve doktorları sağlıkla alâkalı her türlü mevzuda bilgilendirmektir.
Bu husus, zaten her sayfanın altında yer alan sınırlı sorumluk beyanında da açıkça belirtilmektedir.
Sınırlı sorumluluk beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
İKİ: “Kolesterol Kılavuzuyla Bütün Dünya Aptal Yerine Konuyor” başlıklı yazımdaki tenkitlerim doğrudan doğruya kılavuzu hazırlayan ve yayınlayan AHA ve ACC derneklerine ve bunların üyelerine yöneliktir.
Yazıda TKD’ nin ve üyelerinden herhangi birinin adı geçmediği gibi onları kast eden veya çağrıştıran bir ifade de bulunmuyor.
ÜÇ: Bu yazı, iddialarımı tıp dergilerinde yayınlanmış olan kaynaklarla desteklediğim gerçek mânâda “bilimsel” bir yazıdır.
Yazımın tek kusuru, bizim medyada bu tür tenkit yazılarının neredeyse hiç örneğinin olmaması ve üstelik de böyle bir yazının mevzuyla doğrudan alakası bulunmayan bir “göğüs hastalıkları uzmanı” tarafından kaleme alınmış olmasıdır.
DÖRT: Sitemde yer alan diğer yazılarımın da tamamında görüleceği gibi ben bir “bilim eleştirmeniyim”.
“Kafayı sadece kolesterole takmış da değilim”.
Reflüden, rahim ağzı kanserine, domuz gribinden boğmacaya, bağırsak mikrobiyotasından mamografi ve prostat taramalarına, bisfenol A’ dan fitalatlara, depresyondan Alzheimer’ e, sezaryenden kürtaja, aile hekimliğinden tıp eğitimine, alternatif tıptan ilaç endüstrisinin pazarlama oyunlarına kaleme almadığım mevzu kalmadı.
Elbette bunların hiçbirinin uzmanı değilim; uzmanı olduğumu da iddia etmedim, etmiyorum.
Sağlıkla ilgili çeşitli olayların “felsefesini, mantığını” ortaya koymaya ve bunları tartışmaya açmaya; inandığım doğruları, yanlışları, eksikleri, yapılması gerekenleri dile getirmeye çalışıyorum.
BEŞ: Başlık ve metinde geçen bazı “sivri ifadeler” rahatsızlık edici bulunabilir ama bunlar belirli şahısları hedef almadığı gibi kimseye hakaret etmek gibi bir niyetim ve kastım da yoktur.
Bunlar, mevzuyla alâkalı kişileri “mindere” yani tartışmaya çekmek, tıp dışı insanları ise celp etmek ve yazıyı daha okunur kılmak için katılmış “mizah baharatıdır.”
Yazımda “baharatı fazla bulanlardan” da tüm samimiyetimle “özür dilerim”, amacım kimseyi kırmak veya üzmek değildir.
ALTI: Yazımı, rahatsızlık yarattığını düşündüğüm ve benim de şimdi hakikaten maksadını aştığı kanaatine vardığım “baharatlı bölümleri” çıkararak yayınlıyor ve görüşlerinize sunuyorum.
