Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ali TARAKÇI

Ordu-Millet Fikrini; Kim, Neden ve ne Zaman Ortaya Atttı?

Ali TARAKÇI Yazar Ali TARAKÇI
18 Kasım 2013
Ali TARAKÇI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yıllar önce Radikal’de Neşe Düzel’in tarihçi Kemal Karpat’la yaptığı söyleşi vardı. Söyleşinin başlığı “Hilafeti kaldırmadan laik cumhuriyet olabilirdik” cümlesiydi. Yıllardır bu gerçeği ben de seslendiriyorum. Gazeteci Neşe Düzel, Karpat’a soruyor: “Türkiye Cumhuriyeti, halifeliği kaldırmadan laik bir Cumhuriyet olabilir miydi?” Karpat’ın yanıtı şu oluyor: “Tabii olabilirdi. Laik bir ülke dini kaldıran bir ülke değildir ki” Tarihçi Kemal Karpat, söyleşinin kimi bölümlerinde şunları söylüyor: “Laiklik endişesinin yaşanmadığı bir zaman olmadı. Çünkü, laiklik tartışmasını tetikleyen ana olay saltanatın ve halifeliğin ortadan kaldırılmasıyla kurulunca, sanki bu müesseselerin temsil ettiği dine karşıymış gibi bir manzara ortay açıktı. Cumhuriyet din karşıtı gibi algılandı. Sadece dinci kesimler değil, Kazım Karabekir, Rauf Orbay gibi Milli Mücadele’ye katılmış modernist kimseler de halifeliğin birden kaldırılmasını bu sert yaklaşımı hoş karşılamadı”
***
“Ordu, sultanın emriyle hareket ediyordu. Sultan, halifeliği  şeyhülislamlığı pek ileri sürmezdi. Onun için dünyevi sıfatı, sultan oluşu daha önemliydi. Halifelik, Abdülhamit devrinde ön palan geçti.
Orduyla sultan arasındaki büyük ayrılık Abdülhamit’le başladı. Çünkü onun devrinde ordu büyük bir değişiklik geçirdi.
İngilizlerle aramız bozulunca Almanlar yaklaşıldı ve meşhur Von der Goltz Paşa Osmanlı’da askeri okulların müfettişiydi. Okul kitaplarını yazdı ve bu kitaplarda ‘Bu millet kimdir? Bu milleti kim oluşturacak’ fikirlerini ortaya attı. Onun ‘silahlanmış millet teorisi’ vardır. Ona göre, bir millet bütünüyle asker olacak, silahlanacak ve mücadele edecek”
***
“(Von der Goltz Paşa) Ordu millet fikrini ortaya koydu. Ona göre, Türkiye’de iki önemli grup vardı. Bir halk. Yani köylü. İki, ordunun yeni elemanları, yani modern eğitimle yetişmekte olan subaylar. Bu ikisini ‘millet’ olarak gördü. Türkiye’nin kurtuluşunu, inançlı halkla modern subaylarda gördü.Abdülhamit’in siyasetini desteklemedi. Abdülhamit’e gelince, o da bu modernist düşünceye ve genç subaylara karşı tedirgindi. Nitekim, 1908’de siviller tarafından Selanik’te kurulan İttihat ve Terakki hareketi, askerler katılanca güçlendi. İhtilali modern subaylar yaptı”
***
“…. Ama bizim en ileri gelen tarihçilerimizden biri kitabının başında ‘Osmanlı devleti teokratik bir devlettir’ diyor. Bunu okuduğumda donakaldım. Bunu söylemek için tarih, siyasi ilimler ve felsefe bilmemek gerek. Teokratik devlet din adamları tarafından idare edilen bir devlettir. Osmanlı hiçbir zaman böyle bir devlet olmadı”
***
“… laiklik, Cumhuriyet’in ve modernitenin temeli olarak gösterildi. Oysa bir cumhuriyetin temel vasfı demokratik olup olmamasıdır. Eğer demokrasi Türkiye’ye baştan getirilseydi bugün durum değişik olurdu. Zaten bütün bu işler 1930’da bozuldu. 1930’a kadar Atatürk, toplumu biraz eski dengeleriyle muhafaza etmek istedi. Fakat Halk Partisi Atatürk’ü ikna etti ve durum değişti. Atatürk’e, ‘Bak, Fethi Okyar’ı nasıl tutuyorlar. Onu tutanlar gericilerdir, saltanatı geri getirmek istiyorlar’ dediler. Halbuki halk, saltanat fılan istemiyordu. Halk Partisi’ni ele geçiren kadronun keyfi yönetimine, yolsuzluklarına tepki gösteriyordu halk. Eğer seçim olsaydı Halk Partisi iktidardan gidecekti. Hedef, Atatürk ve Cumhuriyetçilik değildi. Bürokrasinin başında olan İnönü’nün kabahati büyük. Atatürk’ü ikna edenlerin başında o vardı. Aynı İnönü 15 yıl sonra fikrini değiştirdi ve ‘Biz hata yaptık ve o partiyi kapattık. Ülkeyi daha başta demokrasiyle idare etmemiz gerekirdi’ falan dedi. Ama iş işten geçmişti ve İnönü bu fenalığı yapmıştı. Araya Atatürk’ün hastalığı, ölümü girdi ve biz hala laikliği tartışıyoruz. Devlet eliyle inanılmaz bir tek parti rejimi tatbik edildi. İnönü, Milli Şef, Ebedi Şef ilan edildi. Bu gibi baskılardan geçmiş bir ülke burası”
(Türkiye’ye şeriat gelmesi mümkün mü?” “Mümkün değil. Çünkü halkın ruhunda bu yok. Dine dayanan devlet geleneği yok. Osmanlı’da da yoktu. Görünürde vardı fakat aslında yoktu. Tabii her zaman bir grup bir an için devleti ele geçirerek kendi görüşlerini tatbik etmeye kalkabilir. Bu daima mümkündür. Bu grup dinci de olabilir, sosyalist de, faşist de. Ama ondan sonrası ne olacak? Halk yine kendi eksenine dönecek. Bu toprakların halkının ekseninde dindar bir idare şekli hiçbir zaman olmadı. Biz başka bir gelenekten geliyoruz. Türklerin bir devlet geleneği var. İran’daki gibi bir din devleti geleneği yok bizde. Türkiye bir din devleti haline gelemez. Ne tarih, ne gelenek, ne halk kültürü bakımından böyle bir imkan ve ihtimal görmüyorum. Mesela bugün AK Parti bir geçisi temsil ediyor. İslami kökenli olmakla birlikte demokrasiye ve laikliğe doğru gidiyor ve AK Parti halkı temsil ediyor. Büyük bir halk reyine dayanıyor.”
“Türkiye asla Malezya’ya, İran’a benzemez. Eskiden benzemedi, niye bugün benzesin? İran İran’dır. Tarihi, dili ve kültürüyle bambaşkadır. Türkiye hiç kimseye benzeyemeyecek. Türkiye, Türkiye’ye benzeyecek. Bu toplum daima gerçek anlamda laik oldu. İnanca saygılı oldu. Devlet bunu görüp yeni bir görüşe sahip olmalı ve gerçekten laik bir devlet olmalı.”
Son söz: Ordu millet zihniyetini savunanların hangi yabancının görüşünü savunduklarını biliyorlar mı? Sahi ordu millet fikrini ortaya atan paşa hangi savaşı yönetmişti? Bilen var mı? Demokrasiyi yaşam biçimi yapmadığımız sürece, içine kapanmacı bir cumhuriyetle ve korkularımızla yaşamaya devam edeceğiz. Kendi fikirlerimiz zannettiğimiz ulusalcı, ordu millet zihniyetinin neden ortaya çıktığını sorgulamadan bugünü ve geleceği ıskalamaya devam edeceğiz

Paylaş
Etiketler: askeri okullarınGoltz Paşa Osmanlı'halifelik
Önceki Yazı

Sun Tzu’nun Savaş Sanatı

Sonraki Yazı

Eğitimde Fırsat Eşitliği Kimin Derdi?…

Ali TARAKÇI

Ali TARAKÇI

Fast loans with monthly payments near me

İlişkili Yazılar

Ali TARAKÇI

ZEVZEK’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

14 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

“Ya Hep Beraber, ya Hiçbirimiz…”

13 Mayıs 2021
5k
Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!
Ali TARAKÇI

Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

06 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

Twitter Vekillik Düşürdü!

24 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Eğitimde Fırsat Eşitliği Kimin Derdi?…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap