Geri kalmış toplumlarda sosyal tabakalar arasındaki açı açıldı. Yerleşim yerleri o hâle geldi ki, oturduğun mahalle sosyal tabakadaki adresini belirler oldu.
Mahallelerdeki yoksulluk: muhtaç olmayı ifade eden acınılası bir durum değil, bulunduğu durumu kimseye anlatamayan ve içine kapanıp hayattan kopmak manasına geliyor.
Tüm ülkelerde yoksulluk hayata dair her olayda geçerli olup sosyal eşitsizliğin bir göstergesidir. Bu durumda toplumda hoşnutsuzluk baş gösterir. Gruplar arasında çatışma olmasa da ilgisizlik ve üzerine düşen görevi yapmama gibi etkinlikler gerçekleşir. Sosyal tabakalar arasında uçurumdan dolayı yoksul iyice dibe vurur ve değersizleşir.
Sosyal grupların birbirini çekemediği geri kalmış toplumlarda eğitim ve öğretim de geriler. Bilimsel çalışmalar destek bulmaz ve araştırma yapılmaz.
Sosyal tabakaları ayrışmaya sürükleyecek etkenler maalesef coğrafyamızda mevcuttur. Mevcut olmasa bile yaratılmaktadır. Eğitim ve öğretimde geri kalmamız, bilimsel çalışmalardan uzaklaşmamız sosyal ayrışmayı körükledi. Din, mezhep ve ırk davası kişiler üzerinden buharlaştırıldı. Böylece ilimden ve fenden uzaklaştırıldık.
Emperyalist düzen (liberal kapitalizm) topluma boş bir umut aşılar. Bu tür aşılar boş laflardan oluşur. Hiçbir gerekçesi yoktur. Normal cam gibi buğulanmış beyinler, yalnız sistem gereğini yapmakta akıllarını kullanmamaktadır. Bunlar akıllarını köreltmeyi bir sırmış gibi davranış gösterirler.
Akıl dışı sistemden vazgeçmek için, sağlıklı bir eğitim sistemi içerisinde yer alınmalıdır. Böyle bir eğitimde şahsiyetli kişiler yetişir. Bu kişiler atalarından daha karakterli olacaktır. Bulundukları devlet kademelerinde liyakat sahibi, dürüst, güvenilir ve samimi elemanlar görev yapacaktır. Dünyadaki gelişmeleri takip edip uygulamaya koyacaklardır. Bu tür yöneticiler hukuk kurallarına uyacak devlet ciddiyetini yetişene hissettirecektir. Ciddiyet yetişene ölçülü hareket etmesini sağlar. Ölçülü davranan şekilcilikten uzak durur. Keyfi ve milleti çökerten işler yapmaz. Ayağını yorganına göre uzatır.
Eğitimli kişiler bundan sonrasının niteliğini belirler. Çünkü benzer, kendine benzerini bulur. Bu buluşmalarda yine hukuk kuralları geçerlidir. Hukuk kurallarına uymayanlar ciğerleri bozuk insana benzer. Ciğerleri bozuk insanların yaşama şansları azalır.
Toplumun ciğerlerini bozup yaşama şansını azaltan etken uygulanan emperyalist sistemdir. Bu sistem toplumun inançlarını, yaşantısını ve gelir dağılımını üzerine sis çöktürmekte buğulanan cam gibi toplumsal çatışma çıkarmaktadır. Dünya üzerinde hiçbir ülkede millet aynı ırktan olamaz. Farklı ırk, din ve mezhep olacaktır. Farklılıklar ve aynılıklarımız zenginlik olarak değerlendirilmelidir.
El delisini akıllı gösterirken, bizde akıllıyı delirtiyoruz.
Sosyal tabakaları özellikleriyle kabul edip daha iyiye yöneltme yerine buğulandırmak, acaba neyin gereğidir anlaşılmamaktadır.
Sosyal tabakaları dışlamak, şehirlerdeki lüks yapılaşma ile hızlandırılmaktadır. Bu durum sosyal düşüşü görünür hâle getirmektedir.