Neden sanki hayatımızın herhangi bir yerinde, herhangi bir sınırlamayı kabul ediyoruz ki?
Oysa bilincimizde her gün genişliyoruz. Bunu anlamadığımızda ancak genişlediğimizi tahayyül edebiliriz.
Neden yeninin içinde ve önümüzde açılmasını umut etmiyoruz? Eğer yeni olan, hayatımızda değişiklikler istiyorsa, tereddüt etmeden değişmiyoruz?
Radyoda veya televizyondaki programı değiştirmek istediğimizde, yeni bir istasyonu ve kanalı buluncaya kadar düğmeyi çevirmek zorunda kalıyoruz.
Sonra ayar yapmaya, alıntı temiz olana, programı bozacak parazit kalmayıncaya kadar, büyük dikkat harcıyoruz.
Eskiden de kopma arzumuz yeterince büyük olduğunda da bunu başarana kadar, kaldırıp altına bakmadığımız taş kalmıyor. Kalmaması da gerekiyor.
Yeniye ayar olana, onu temiz ve sesli bir şekilde alana kadar, biz her düğmeyle oynamalıyız.
İşte bu temiz kanalı aldığımızda ise sakin olup onu dinlemeliyiz ve sonra içimizdeki sesle bildirileni anladığımızda harekete geçip onun için bir şeyler yapmalıyız.
Yani kendimiz ve kendimizin gerçek hayrı için. Ve de diğerlerinin hayrı için…
Bunu ancak her nefes alıp vermemizi sakin alıp verdiğimizde yapabiliriz. Hele de bir şeyler yanlış ve istemediğimiz gibi gittiğinde… İşte o zaman sakin nefes alıp verebilirsek her şey düzelir hem de tahayyül edemediğimiz şekilde.
Neden bekliyoruz ki? Neden hep başka bir zamana ve başka bir güne bırakıyoruz ki şimdi yaşayacağımızı? Neden sakin nefes alıp vermeyi hayatımıza geçirerek anı yaşamayı öğrenemiyoruz?
Hadi harekete geçelim… Şimdi, şu an, soluk alıp biraz içimizde bekletip sonra soluğumuzu sakin ve uzun uzun bıraktığımızda yapalım.
Evet “ayar” olalım.Şimdiye “ayar!.”
Zamanı kendimize döndürüp, kendimiz zamanın içine dalıp, zaman biz olup, şu soluk alıp verdiğimiz an’a, sakin, sabırlı ayarlayalım kendimizi.
Her şeyimizi…
Beklentilerimizi, arzularımızı, isteklerimizi, sevinçlerimizi, mutluluklarımızı, çığlıklarımızı, ağlamalarımızı, gülmelerimizi…
Zaman, biz olduğumuzda ancak yaşarız zamanın her anını.
Hadi, yaşamımızda kendimizi şu an’a ayarlayalım.
Şimdiki an’larınızın yanılmaz, kuvvetli ve sizin hayrınıza olması dileği ile…
Sevgiyle mutlu kalın.
Hep farklı savaşların içindeyiz…Savaş deyince Düşman ve silah geliyor akla. Bu savaşta silah yok. Ama...
Geleceğimizin zemini sürekli kirleniyor İlerlemek de zorlandığımız yaşamın zeminine bakıyorum da ne çok pislikler var....
Hiç bilmediğimiz bir zaman diliminde o çok iyi hissettiğim Mevla’mın aşkını ruhuma daha fazla işlemesine...
Son zamanlarda her yerde geçmiş tarihlerde yaşamış erenlerin sözlerinden alıntılarla meram anlatılır olundu. Bir selam...
Geçen akşam sevdiğim bir arkadaşın düğününe az bir zaman katıldım. Öyle durup seyretmek hoşuma gidiyor...
Sevgili Maide hocam
Yine güzel bir konuya çok hoş yaklamışsınız,iyiki varsınız biz size ayar olalım,zaman akıp gitisn ne güzel. teşekkürler
evet her usta yazarın populist bır kelımeyı(ayar) dılının ucundan cıkaramayacagı bır kelımeyı gelde boyle guzel sekılde ıfade edene yazana ayar olma :)tebrık ederım…basarılar dılerım