Yazar Portal
Salı, Nisan 20, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Çapar KANAT

Ambalajlı su’da Tüketicilerin Aldatılması- (III)

Çapar KANAT Yazar Çapar KANAT
11 Mayıs 2010
Çapar KANAT
2
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ambalajlı su’da tüketicilerin aldatılması başlıklı iki tane yazı yazdık. Her iki yazımıza da okuyucularımızdan olumlu tepkiler gelmesine rağmen su sanayiciilerimizden herhangi bir açıklama geldiğini göremedik.Ambalajlı suyu içerken ,içtiğimiz su kaynak suyu mu yoksa içme suyu mu ? Ama siz onu kaynak suyu zannıyla satın alıyorsunuz.!

Her gün bir kaç litre su içmemiz gerektiğini sağlık sektöründe çalışanlarımız ,doktorlarımız söylemektedirler. Hatta bol su içeceğimizi tembih etmekteler. Bol su içmesi tıp otoriterlerimizce kısıtlanan iki hasta türü var ki o da böbrek hastalarımız ve bazı kalp hastalarımızdır.

Böbrek hastaları ,böbrekleri sıvıları süzmede yetersiz hale geldiğinde dializ makinesine bağlanmaktalar. 1989 yılından önce bu dializ makinalarına giren su ve dolayısı ile diyaliz makinasından çıkıp hastanın böbreklerine giren su  kalitesi ile ilgili sorunlar yaşanmaktaydı. Su’daki enfeksiyona sebeb olan unsurlar böbrek hastalarına geçmekteydi.  Diyalizdeki kullanılan su içilebilir su özelliklerinden olsa da diyalize giren su için uygun özellikler taşımıyordu.

Bu yüzden diyalize bağlanan böbrek hastalarının 1989 yılına kadar yaşama süre ortalamaları 1 (bir ) yıl idi. 1989 yılında Avrupa ve Amerika’da ise diyalize bağlanan hastaların ömür ortalaması 10 (on) yılı geçmekteydi. 1989 yılında Sağlık Bakanlığımız dializ sistemlerine Reverse Osmosis Su Arıtma Sistem konulmasını şart koştu. Bir yönetmelik yayınladı. Bu yayınladığı yönetmeliğe göre dializ sistemlerine girecek su önce kum filtreden ,sonra reçine ,karbon filitreden sonra  Reverse Osmosis sisteminden geçirilmesini en sonunda da suda olabilecek   mikropları öldürmek için  ultraviyole ışınlı lambalardan geçirilmesini şart koştu.  Bu sistemin görevlerini tek tek yazmak konumuz olmadığından dialize girmesi gereken suyun özelliklerinden kısaca bahsedeyim. Bu su 0 (sıfır ) sertlikte ,sıfır iletkenlikte olmasıdır. Yani içinde herhangi bir mineral ,element , organik,inorganiz madde olmasına imkan vermeyecek bir sistem kurulmasının öngörüsüdür. Dializ makinasına giren su tam anlamıyla H2O ‘dan ibaret olmalıydı.Tüm sistem elektronik kumandalı ve suyun kalitesi otomatik sensörlerle kontrol edilmeliydi. Bu şartlardaki su yun dializ makinaları için 1989 yılında Sağlık Bakanlığı’mız tüm ülkemizin devlet hastahanelerinde kurulumunu 1995 yılına kadar tamamladı. Şimdi yaşadığımız yıl 2010 olup 15 yılı geride bırakırken böbrek hastalarının artık ülkemizde de ömür ortalamasının 10 yıl üzerine seyrettiğini görmekteyiz. Ve de diyaliz suyundan enfeksiyon kapmaları , dializ makinelerinde olması gereken standart su sayesinde bunun gerçekleştiğini görmekteyiz.

Ülkemiz Reverse Osmosis Su arıtma sistemleri ile işte 1989 yıllarından sonra’da tanıştı. 1989’lara kadar akü sularımız sadece reçine filitreden geçirilerek elde edilirlken şimdilerde akü suyunda olması gereken saf su değerleri reverse osmosis sistemleri ile yakalanabilmiştir. Sanayiinin diğer kollarında ,labaratuvarlarda da ihityaç olan saf su reverse osmosis sistemleri vasıtası ile elde edilebilmektedir.

Saf su böbrek hastalarının diyaliz makineleri için zorunludur.  Saf suyun içinde H2O ‘dan başka insanlara yararlı mineraller ,elementler yoktur.

Şimdi bizim içtiğimiz kaynak ve şehir şebekeleri sularına konuyu getirelim.

Şehir şebeke suları  konvansiyonel bir şekilde arıtılmaktadır. Seviye farklılıklarını kapsayan havuzlarda dinlendirme ,kimyasallarla çökeltme ve borularla şehre çıkış yerlerine otomatik  dozaj pompaları mikrobiyal endişeleri ortadan kaldırmak için sıvı kloru ana su borusunun içine enjekte eder. Şehir şebeke suyunun çeşmesini açıp bardağımızı doldurduğumuzda suyun içinde gördüğümüz ve biraz bekledğimizde kaybolan beyazlık işte o sıvı klordur. Şimdilerde şehir belediyelerimizde sıvı klor enjekte eden olabildiği gibi kloru gaz halinde enjekte edenler de var. Eskiden tekonolojik noksanlıktan ne sıvısı ne de gazı toz klor su havuzuna serpme ve karıştırma yöntemi ile verilmekteydi.

Şehir şebeke sularında klor kullanımı serbest .!

Peki kaynak sularında niçin klor kullanımı yasak ? Yoksa klor kansorejen mi ? Kaynak sularında mikrobiyal endişeler ultraviyole lambaların ışınları ile giderilirken şehir şebeke sularında bu endişe niçin ultraviyole lambalar yerine klor kullanılıyor. Şehir şebekelerinin havuzların çıkışına ultraviyole lambalar konulması daha sonra lağım sularının şehir şebekelerinin borularından olabilecek sızıntı ile karışmadaki endişelerde teknik zorluklar var ise şehir şebeke borusunun apartman girişlerine ultraviyole lambalar konularak klor kullanımı ortadan kaldırılamazmı ? 5 yıllık bir hormon tedavisi gören hastanın sadece ilaç maliyeti 40-50 bin TL’dir. Kansere ülke olarak ödediğimiz para milyar doları bulmaktadır.

Su her gün içmeye mecbur olduğumuz bir gıdadır. Bu suyu susuluğumuzu gidermek ,midemizi doldurmak için değil sağlığımızı korumak  için içmekteyiz.

Şehir şebeke sularındaki endişeler iki yıl önce ülkemizde görülen kuraklıktan dolayı baraj sularının dibe dayanıp dipteki suyun arıtmının zorluğundan çeşmelerden sarımsı siyahımsı su akmasından dolayı ambalajlı su tüketimi o yıllardan itibaren % 30 artmıştır. 

Şu günlerde yağmur ların bol yağmasından dolayı barajlarda biriken suların kalitesi artsada ambalajlı su tüketimine alışan tüketiciler bu alışkanlıklarını diğer endişelerden dolayı devam ettirmekteler.

Peki kaynak sularında suyun durumu nedir, gerçekten kaynak suyumudur yoksa kuyu suyumudur. Kaynak suyunun ne olduğunu geçtiğimiz yazılarımıza kısaca açıklamıştık. Peki kuyu sularının ambalajlanıp kaynak suyu imiş gibi satılması tüketicilerimize reva mıdır. Tüketici satın aldığı ambalaj suyunun kaynak suyundan mı yoksa kuyu suyundan mı yapıldığını nasıl bilecek. Tüketici nasıl aydınlatılılacak . Su sektörünün veya suya yatırım yapacakların gerçek kaynak suyu bulma sıkıntısı çekmelerini gidermek için su yönetmeliğinde yapılmış düzenlemeler neyin nesidir.?

Reverse osmosis yöntemi ile suların saf haline getirilebildiğini yukarıda izah etmiştik. İyi, al kuyudan  suyu reverse osmosis yöntemi ile saflaştımadan sertlik ayarını Bakanlığın istediği değerlere getir  suyu üret doldur şişelere ,sat . Tüketicilerde kaynak suyu diye lanse edileni, kaliteli su diye satın alsınlar. Tüketicileri aldatmaya devam edilsin. << Bakanlığın yönetmeliğine uygun üretilmiştir >>  .ne güzel laf.

Bakanlık su dolumculardan yana değil tüketicilerden yana tavrını koyacak düzenlemeler yapmalıdır.

Ambalaja konulmuş suyun özellikleri su ambalajının üzerine konulması şart koşulmuş. Suyun kaynağındaki suyun veya kuyudan doldurulmuşsa o kuyu suyunun orjinal su değerlerini bilmek te tüketicilerin hakkıdır. Ayrıca su ,kuyu suyu mu kaynak suyu mu olduğu da ambalaj etiketi üzerinde yazılmaldır.

Ambalajlı su’da kuyu suyu ,kaynak suyu ayrımında etiket düzenlemesine Ulusal Gıda Kodeks komisyonu derhal başlamalıdır.

‘’Ozonla zenginleştirilmiş hava yöntemi kullanılmıştır’’ bu yazıları içtiğiniz size kaynak suyu denilen ambalajlarda okudunuzmu ? Haydi bu yazımızı okuyana kadar okumadı iseniz bundan sonra okuyunuz.  Sonra bir de şu yazıya rastladınız mı : ‘’ Organik maddeler için sarf edilen oksijen miktarı( mg/L : 0,5,

Eh ,zaten 0,6 veya yukarıdaki değerlerde zaten oksijen sarf etmek yasak. Peki ne demektir yukarıdaki iki tabir ? Biz açıklayalım. Ozonla zenginleştirilmiş hava yöntemi kullanılması ile Organik maddeler için sarf edilen oksijenleme birirbirine eşittir. Bir firma ambalajının üzerine ‘’ ozonla zenginleştirilmi hava yöntemi kullanılmıştır’’ ifadelerini yazmayı tercih ederken bir diğer firma ‘’ Organik maddeler için sarf edilen oksijen miktarını yazıyor.

Buradan da anlıyoruz ki su kaynağında organik madde olması gerekenin üzerinde olduğu için ozon makinalarıyla suya  ozon ( okjijenleme) enjekte ederek organik madde oranı düşürülüyor. Şimdi bu organik maddeler oksijen ile birleşince nasıl yok oluyur. Yoksa yok olmuyur da başka bir şeye mi dönüşüyor.? Suyun orjinalinin içinde organik madde var ise buna kayank suyu denilemez içme suyudur.

Ama bize işte içme suyunu kaynak suyu diye içirtiyorlar. Bunu içirten sadece firmalar mı yoksa Kaynak Suyunun yıllar önce yönetmelik değerlerini değiştirenler mi ,her ikiside mi ? Biz ‘’her ikisi de’’ şıkkını doğru cevap olarak görüyoruz.

Kaynak suyu denilen suyu ozonlama veya oksijenleme ozon makineleriyle yapılmaktadır. Ozon makinaları ABD’de 230 şehir şebeke içme suyu  arıtma tesisinde kullanılmaktadır. Ülkemizde Belediyelerimizin içme suyu tesisilerinde organik maddeler ozon makinalarıyla değil kimyasallar ile çökeltilmektedir. Halbuki şehir şebebelerimizde ozon makinaları kullanılmalıdır.

Ozon makinası ,reverse osmosis ,reçine filtre ,karbon filitre kullanılarak üretilen ambalajlı suların ambalajlarının üzerine kaynak suyu yerine <<İçme Suyu >> ibaresi konulması şart koşulmalıdır. Bu konuda yasal zorunluluğu oluşturma ,gıda üzerine etiketlere neler yazılacağına Tarım Bakanlığı’na bağlı Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu yetkili olup kendilerini göreve davet ediyoruz.

İçtiğiniz ambalajlı suyu sorgulama yöntemi gayet basittir. Ambalajlı sularda Ozon makinası ,reverse osmosis memranları ( çok özel filtre ) reçine filtre, karbon filitre kullanılıyor ise o su kaynak suyu değil içme suyudur. Yönetmelikler ne derse desin. !!!

Paylaş
Etiketler: ambalajlı sukaynak suyukuyu suyuozonsusudaki oksijensuyu ozonlamatüketicilerin aldatılması
Önceki Yazı

Ankara’nın Uzun Gündüz Ve Geceleri

Sonraki Yazı

Deniz Baykal-Can Baytok-Mustafa Sarıgül

Çapar KANAT

Çapar KANAT

İlişkili Yazılar

Çapar KANAT

Bakanlık Et Ve Süt Kurumuna Havada Su Dövdürüyor

13 Haziran 2017
5k
Çapar KANAT

Çiğ Sütün Perakende Satışına Düzenleme

19 Kasım 2015
5k
Çapar KANAT

Gerçekte Çiftçi Mazotta Destekleniyor mu?

07 Eylül 2015
5k
Çapar KANAT

1 Litre Çiğ Sütün Maliyeti – Mart -2015

31 Mart 2015
5k
Sonraki Yazı

Deniz Baykal-Can Baytok-Mustafa Sarıgül

Yorumlar 2

  1. temel sarihan says:
    10 sene önce

    merhaba…
    ozonla zenginleştirilmiş hava yönteminin ne olduğunu anlamak için arama motoru yolu ile bu sayfaya ulaştım.
    en son paragrafa kadar ilgili olmayan tıbbi bilgiler (ki bunları başka yerlerde isteyen ögrenir) sonunda ve son paragrafta ozon konusuna gelindi ve yine konunun ne olduğundan çok nerelere gerekli vs. lerle dolu bir yazı…güzel bir kompozisyon belki ama istediğim konuda doğru dürüst bir bilgi yok..kusura bakmayın…

  2. cigdem says:
    9 sene önce

    Merhaba,

    yazınız için çok teşekkürler. Ellerinize sağlık. ancak ben de Temel Sarıhan ile aynı fikirdeyim.

    Ben de çocuğuma cam şişe de su buldum diye Sırma markasına sarıldım ancak şişenin üstünde ki bilgileri okuduğumda ” ozonla zenginleştirilmiş ” ibaresini gördüm ve google araştırması yaptığımda sayfanıza ulaştım.

    Şimdi aklım karıştı, zararlı mı değil mi? İçme suyu ibartesi kötümü??

    Vakit ayırıp bana bir yanıt verebilirseniz müteşekkir kalacağım.

    Saygılarımla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39

Allahın Kulunu Unutması Kulu İçin En Büyük Cehennemdir.

20 Nisan 2021

Halilülasyon Günlükleri 6 – Paralel Evren Halilülasyonları

20 Nisan 2021

Telefon Tacizliği

20 Nisan 2021

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (I)

19 Nisan 2021

Gözünü Toprak Doyursun

19 Nisan 2021

Maddi Olmayan Servet

19 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap