Hemen hepimiz bir şeyleri beklemek ve beklediğimizi bulamamakla ilgili düş kırıklığı yaşamışızdır şu hayatta..
Beklemek bir sonucu arzu etmektir… Kimileri adını koyar beklemenin- ya bir iş, bir sevgili ya bir sürecin bitmesidir beklenen- kimileri de ben beklemiyorum der. Sonuçta bir beklentimiz olduğunda ve beklediğimiz şeye ulaşamadığımızda bunun nedenlerini sorgularız.
İşe girmek, üniversiteyi kazanmak, mezun olmak, evlenmek gibi somut beklentiler için bir plan çizmek emek çaba harcamak gerekir. Bir de somut açık ve net olmayan beklentilerimiz vardır. Bu beklentilerimizi kolay kolay dile getiremeyiz hatta kendimize bile itiraf etmekte zorlanırız çoğu zaman.
-İşimden memnunum, patronum olumlu biri.
-Yapım böyle olduğu için arkadaşımın sıkıntısında yardım ettim.
-Özel günlerin benim için önemi yok, kutlama ya da hediye önemsiz ayrıntılar.
-Onunla çok iyi anlaşıyoruz, bu bana yetiyor.
Bunlar ve benzeri bir çok cümlenin özünde, benim bir beklentim yok mesajı vardır. Gerçekten yok mudur? Anlaması çok kolaydır. Patronunuz olumsuz bir mesaj verdiğinde ya da sizi ödüllendirmediğinde, doğum gününüzü hatırlayan olmadığında, o yardım ettiğiniz arkadaşınız bir hatırınızı sormadığında, hüzün duyup, hatta öfkeleniyor “Tamam beklentim yok ancak ben de bunu hak etmedim ki ” diyorsanız gizli bir beklentiniz vardır.
Farkında olmadan işimize, eşimize, arkadaşa, yaşama sahip olduğundan fazla gerçek değerinden fazla anlam yüklediğimizde fazlaca kendimizden bir şeyler verir hale geliriz.
ödün vermek; Kişilikten ödün, yük gelen bir davranış, içimizden gelmeyen bir gülüş kadar geniş bir yelpazede yer alır. Siz farkında olmasanız da , zihin bunu algılar ve her alış- veriş ilişkisinde olduğu gibi, verdiklerinin karşılığını almak ister. Alamayınca da üzülür,hüzünlenir, kişi ise bu saklı beklentinin farkında olmadığı için, “Beklentim de yoktu oysa” der.
Toplumumuzda sıkça görülen o kadar çok örneği vardır ki bunun;
kadın ya da erkek, biri ile evlenir ve kişisel haklarından bir çok hoşlandığı şeyden,alışkanlıklarından gönüllü olarak vazgeçer, buna kimse zorlamaz onu, baştan niyet iyidir ” Sevgiden yapıyorum” denir. Oysa kişinin kendi haklarından vazgeçmesi ya da ilişkiye fazladan yüklemeler yapması zamanla beklentileri geliştirir. Ve gün gelir bu tablo şöyle sonlanır ” Gerçekten bir şey beklemeden yaptım ama bu yaptıklarımın karşılığı bu mu olmalıydı, hiç değeri yokmuş”’ ben o na saçımı süpürge ettim onun yaptığına bak’ . Buradaki gizli beklentinin kişi de farkında değildir. Bu örneği iş, arkadaşlık, ilişkiler olmak üzere her alana uyarlamak mümkün.
Kendi yapımızın, yapmak istediklerimizin ve yapmaktan hoşlandıklarımızın dışında, sevilmek, terfi etmek, kabul görmek,beğenilmek için, kimliğimizi zorlayan davranışlarda bulunmazsak beklentimiz de olmaz. Beklentimiz olmazsa da, karşımıza çıkan her şey bizim için sürpriz olur. Hediye olur.
İnsanların kim olursa olsun bir çok şeye muhtaçlığı, zaafı olan birer ölümlü
olduğunu unutmadan onlarla ilişki kurabilmeliyiz. Kar amaçlı yatırım gibi gördüğümüz ilişkiler eninde sonunda bize doyumsuzluk yada düş kırıklığı getirecektir…
Kendimiz olup kendi yolumuzda aktıkça denize ulaşacak uygun zemini illaki buluruz.
Yeter ki yolda beklentiye takılıp hayatın akışını ketlemeyelim.
Psikolog: İlknur Peder
KÖPRÜ KİŞİSEL GELİŞİM
535 3742801
ilknur@yazarportal.com