Toplumun büyük bir kesimi, küresel ısınmanın olumsuz etkilerini çoktan gözlemlemiş ve olayın şakaya gelir yanının olmadığına inanmış görünüyor. Buna karşın, bazı ülkelerdeki kömür lobileri küresel ısınmanın gerçek dışı olduğu şeklindeki karşı görüşleri ileri sürmektedirler (kaynak[1]).
Küresel ısınmanın temel nedeni, atmosferdeki doğal gaz (su buharı, karbon dioksit (CO2), metan (CH4), azot oksidül (nitroz oksit) (N2O) ve ozon (O3)) miktarlarındaki değişimlerdir. Yüz milyonlarca yıldan beri süre gelen doğal sistemin bozulması maalesef insan kaynaklıdır ve endüstrileşme sonucu ortaya çıkmıştır. 1958 yılında 315 ppm (milyon hacimde bir molekül) olan atmosferdeki yıllık ortalama karbondioksitn, 2012 yılında 394 ppm’e ulaşmasındaki istatistiki önemli doğrusal korelasyon (yıllarla) olayın ciddiyetini yeterince sergilemektedir. Atmosferik sera gazlarının artışı yalnız sıcaklığa değil hava basıncı, rüzgâr, fırtına, tayfun, yağış ve atmosferik diğer değişikliklere yol açmaktadır.
Gelişmiş iklim modellerinden iyimser ve kötümser tahminlere yöre, 2100’lerde, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarının 1 – 4 C° artması beklenmektedir. Ne var ki, söz konusu iklim değişikliğinin tarımdaki olumsuz etkisi şimdiden yaşanmaya başlanmıştır.
Sera gazı başta olmak üzere, iklim değişikliğini tetikleyen kaynakların etkilerini en aza indirgemek üzere, birçok ülke çoktan bazı antlaşmalara imza atmış ve “İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planlarını” uygulamaya koymuştur. Örneğin Avrupa Birliği %20 – %30, Avustralya %15 – %25, ABD %17, Türkiye %11’lik salım azaltmayı taahhüt etmiştir. Fosil yakıt kullanımını aşağıya çekmek üzere devreye sokulan biyoyakıtlar, dünya gıda fiyatlarını yükselttiği gerekçesi ile AB’nde biyoyakıt kullanımına sınırlama getirilmiştir. Küresel ısınmanın neden olacağı kuraklığa karşı, bazı ülkelerin tarımlarında yeni kararlar almak zorundadır (Açıkgöz 2013: Küresel ısınmanın tarımda ilk Çan sesi: S. Arabistan’da Buğday tarımına son[2]
Bitkisel üretim karbondioksiti oksijene dönüştürerek, küresel ısınma kaynaklarının etkisini aşağıya çekse de diğer sera gazları ile ısınmayı tetiklemesi nedeniyle TARIM, iklim değişiminin ana sektörlerinden biridir. Şekil’den de anlaşılacağı gibi fosil yakıtlardan sonra % 14 payla tarım sera gazı salınımında ikinci sektör olarak karşımıza çıkmaktadır (Literatür). Ne var ki % 6 paya sahip orman açmaları ve toprak işlemeleri de tarım sektöründen ayrılamaz. Diğer taraftan fosil yakıtların kullanımında da tarımı yok sayamayız. Bu durumda, tarım sektörünün iklim değişimindeki olumsuz katkısı %20’lerin altında olamaz.
Söz konusu oranın yarısı metandan kaynaklanmaktadır. Metan gazı, özellikle hayvanların geviş getirmeleri, hayvansal gübrelerin toplanması, taşınması ve dağıtımı esnasında ortaya çıkmaktadır. Yine su içinde yetiştiği için, çeltik tavalarındaki fermantasyon da metan gazının üretilmesine neden olur. Nitroz oksit, toprak işleme esnasında ve dikkatsiz suni gübre uygulamalarında açığa çıkan gazdır. Karbondioksit her ne kadar fosil yakıtlardan kaynaklanıyorsa da, yeni tarım alanlarının açılması aşamasında da oluşmaktadır. Bu gazların küresel ısınma nedeniyle gelecekte etkileri daha da artıracaktır. Örneğin, yarının katlanacak gıda gereksinimini karşılayacak bitkisel üretimde kullanılacak gübre miktarı iki-üç kat artacaktır. O nedenle gübre kullanım tekniğinde yeni uygulamalara gereksinim olacaktır. Yine gelecekte nüfus artışının gereksinimini karşılayacak pirinç üretimi de, daha geniş alanlarla olası. O nedenle çeltik tarımında “gölleme” yöntemleri yerine “kır çeltiği”, yani yağmurlama sistemleri arayışları yerinde olacaktır.
Küresel ısınmanın gıda güvenirliliğini tehdit ettiği yadsınamaz. O nedenledir ki dünyada “bu konuya öncelik verilmelidir” çağrıları yapılmaktadır. Özellikle atmosferdeki karbondioksit oranının artması ile gıda maddelerinde yaşanacak kalite düşüklüğü araştırıcıları daha da zorlayacaktır. Ne var ki daha şimdiden sera gazlarının azaltılmalarına yönelik bir seri gelişme uygulamaya alınmıştır. Örneğin, N2O salınımının azaltılmasında minimum toprak işleme tekniği olan “anıza ekim”le daha az toprak işleme ve dolayısıyla daha az yakıt tüketilecektir. Nitekim yabancı ot ilacına dayanıklı soyanın anıza ekimi ile dünyada 1996-2012 yılları arasında sağlanan yakıt tasarrufu yanında, 203 milyon tonluk CO2 ‘in atmosfere karışması önlenmiştir[3]. Yine, biyotek çeşitlerin ekimi ile daha az insektisitin kullanımı ve dolayısıyla fosil yakıt tasarrufu yanında çevre kirlenmesinin de önüne geçilmiştir. Buradan insanoğlunun küresel ısınmaya esir düşmeyeceği sonucu da çıkarılabilir!
1964 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun olan Nazimi Açıkgöz, 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesi'nde doktora derecesini aldı. 1972-1973 yılları arasında TÜBİTAK'ta çalıştıktan sonra Ege Üniversitesi'ne katıldı ve 2009 yılında emekli oluncaya kadar orada çalıştı.
Çeltik ıslah çalışmaları CENTO, NATO, IAEA ve TÜBİTAK tarafından desteklendi ve sonunda bir çeltik çeşidi “TOAG92” tescil edildi.
Tarımda bilgisayar kullanımı üzerine çalışmaları tohum veritabanı yönetim sistemi ile biyoistatistik üzerine yoğunlaşmış ve TARIST (Agrostatistics) paketi geliştirilmiştir. Bu uygulama hala bu alandaki tek Türk yazılımıdır.
1996-2016 yılları arasında, aylık elektronik haber dergisi “agbiyotek” in de (http://agbiyotek.com/) yöneticiliğini yapmıştır.
1998-2004 yılları arasında yöneticiliğini yaptığı Ege Üniversitesi'nde “Tohum Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin kurucularından biridir.
Düzenlediği bilimsel etkinliklerden bazıları:
CENTO'nun desteğiyle Güncel Pirinç Yetiştirme Tekniği ve Yeni Çeşitlerin Yetiştirilmesi (1978 - İZMİR)
Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu 1994-İZMİR,
ITAFE'03 - Uluslararası Tarım, Gıda ve Çevre Bilişim Teknolojileri Kongresi 7-10 Ekim 2003, İzmir
Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar sempozyumu 14-15 / 12/06 İzmir (www.enerjibitkileri06.ege.edu.tr)
2005-2007 yılları arasında FAO, GEF, UNDP, UNEP, UNESCO, Dünya Bankası ve DSÖ tarafından yürütülen "Uluslararası Tarımda Bilim ve Teknolojik Gelişmeler" projesinde yazar olarak yer aldı. (http://www.agassessment.org/)
Serbest yazar olarak tohum ve tohum teknolojisi, tohum stratejisi, agrobiyoteknoloji, iklim değişikliği ve tarım ile ilgili pek çok portalda yayın yapıyor:
http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim
https://nazimiacikgoz.wordpress.com
https://geneticliteracyproject.org/
https://nacikgoz.blogactiv.eu/
Ayrıca IPCC İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporunda (2019) İnceleme Editörü olarak görev almıştır (https://www.ipcc.ch/srccl/).
Halen haftalık bir e-dergi yayınlamaktadır: "Haftalık Bitki Islahı" (https://paper.li/e-1578347400#/)
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.