Sorsa bana birileri, Siyaset nedir?
Cevabımı, siyaset ne değildir üzerinden vermeyi yeğlerdim.
Biliyor musunuz; siyaset, seyislikten geliyormuş. İster at bakıcısı de… İstersen at çobanı. İşin özü bakıp, terbiye etmek, gözetmek… Gütmek(miş).
İşte bizler de ne çekiyorsak; siyaseti, at terbiyeciliği ile eş görenlerden çekiyoruz. Ve gördüğümüz muameleyi “deh de gidelim, çüş de duralım” düsturu ile terbiye etmekten ibaret görenlerin elinde, düştüğümüz durum, oturtulduğumuz konum her nedense rahatsız etmiyor bizi. Bu da cesaret veriyor olmalı siyaseti gütmek görüp at çobanlığı yapanlara.
Dönüp bunun adına da “biat” demiyorlar da sınırsız özgürlüğün(!) varlığını vurgulama adına, “ileri demokrasi” diyorlar.
Bizler de bir yandan, gelecek “deh” ve “çüş” komutlarını beklerken, diğer yandan da; “azıcık aşım, kaygısız başım!” imine sığınarak, iki elimiz havaya acılmış halde “zeval olmasın” duası ile avunuyoruz.
*
Biliyor musunuz; siyaseti, at terbiyeciliği dışında anlayanlar da varmış. Siyasetin bir diğer adı(ymış) politika… Tarihsel anlatım içinde, eski Yunan’da poli; çok demek(miş) de, tika da yüz(surat) olunca, yepyeni bir anlam ile doğmuş politika: çok yüzlülük… En kısacık haliyle de ikiyüzlülük…
Yani’si şu işin; adına politikacı sıfatını ekledin mi; mübah sana her yalan, her talan, takiyye ve aldatma adına her eylem.. Hem de bir önceki söylemlerle taban tabana zıtlıklarına bakılmaksızın. İkiyüzlülüğün kirine-pasına bakılmaksızın… Diğer adıyla riyakarlık var olunca özünde, sorma, sorgulama, “işin aslı bu”, “hikmetinden sual olmaz deyip kabulleneceksin!.
Daha bir yani’si şu ki; o iki sıfattan (siyasetçi veya politikacı) birisiyle donanacaksın, ya at terbiyecisi sıfatınla hakimiyet kuracaksın… Ya da çok yüzlülükten en az ikisini takınıp riyakarlıkla idare edeceksin tebayı…
İşte o gün; “Aya otoban yapıyor Reis” dendiğinde; hiç kimse “olmaz” şerhini koyamayacak bu söz üzerine…
Daha da ötesi, “Deh de gidelim, çüş de duralım!” diye, seyisin önünde iki de bir ardına bakacaksın, “deh” ve “çüş” komutu ne zaman gelecek diye.
*
“Yola devam” talimatının sindirilmesine bağlı her şey.
İşte o gün; Tüm bilimlerin, özellikle de fennin temelini oluşturduğu kabul edilen matematiğin mantığın, aklın tüm hüküm ve yasaları siyasetin (veya politikanın) temel anlayışı sayılan seyislik veya ikiyüzlülük doğrultusunda şekillenmeye başlarsa toplum, varın siz düşünün nerelere varacağını sonun.
Ha bak, bir tarafta, toplumun tam da ruh sağlığı yasasına ihtiyacı olduğunun gündeme geldiği bir anda, “SEÇİMlERİN SİYASAL BİR EYLEM OLMADIĞI” yönünde tam da söyleyenin titrine – fikrine-aklına-usuna-iradesine-izanına ve de vicdanına uygun bir SAPLAMA gelince iyice anladım ki, bu adamlar bu yasayı biz deva bulayalım diye KASITLI çıkarmak istiyorlar.
*
OYSA;
Siyaset, ne atbakıcılığıdır… Ne de riyakarlık!…
Siyaseti, ülkeye “hizmet yarışı” olarak görmedikçe, at bakıcılarının eline düşmüş olmaktan sakın şikayetçi olma!.
10 OCAK. 2019
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimciiyazar