Geçen yazıma devam ediyorum.
11- Tarımın durumu tam anlamı ile içler acısıdır. Çiftçimiz perişandır.
- a) Sömürgeci ülkelerin talimatları doğrultusunda Türk tarımı çökertilmiştir. En önemli ürünlerimiz pamuk, tütün, pancar, fındık, çay vb. darbelenmiştir. Geleneksel aile tipi tarımın yerini endüstriyel tarım almıştır. Ülke tam anlamı ile tarım ürünleri ithalatçısı, GDO’lu tohumların ve ürünlerin tüketicisi suni tatlandırıcıların mahkumu haline sokulmuştur.
- b) Çiftçinin borcu 2002’de 1 milyar TL iken, 89 milyar TL’ye yükselmiştir. Her şeyi ipotek altına girmiştir.
- c) Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, ilacını kullanır hale gelmiştir. Son 8 yılda örtülü ödenek harcaması toplamı 12.728.930 bin TL’dir. Bunun yarısı bile çiftçiyi ihya eder.
- d) Bir türlü üretici – tüketici hattı kurulamamıştır. Her iki kesim de aracıların insafsız sömürüsüne terk edilmiştir.
- e) Tarım alanları 165 milyon dekardan 157 milyon dekara inmiştir. Yeşil alanlar, ormanlar, tarım alanları rant uğruna yağma edilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bu katliamlara destek vermiştir. Son 10 yılda 70 bin hektar orman alanı imara açılmıştır. Karadeniz dağlarındaki pınarların yüzde 50’si kurumuştur. Son 30 yılda sulak alanların yüzde 40’ı kaybedilmiştir. Son 5 yılda 2.512 bin metrekare toprak kaybedilmiştir. Büyük ve küçükbaş hayvan sayısı 1983 yılında 83 milyon adet iken, bugün 50 milyona inmiştir. 1940 yılında 44,2 milyon hektar olan mera alanı 2016’da 14 milyon hektara düşmüştür.
- f) Türkiye’de yaklaşık 1,8 milyon traktör mevcuttur. Bunlar yılda 4 milyon ton mazot tüketmektedir. Vergi yükü yüzde 61’dir. Ve yıllık vergi tutarı tarıma verilen teşviklerden çok daha fazla, 11,2 milyar liradır.
- g) Fındık piyasası İtalyan Ferrero’nun, pancar Cargill’in, tütün sigara tekellerinin elindedir. (Rockefeller, Cargill, Monsanto, Getes vb. kuruluşların mutlak hakimiyeti vardır. Gübre ve tarım ilaçları dahil olmak üzere.) (2017 yılı için nişasta bazlı şeker üretimine halkımızı zehirlesin diye 267 bin ton kotasız verilmiştir.)
- h) 2002’de, 406 bin tütün üreticisi vardı ve 160 bin tonluk üretim yapılıyordu. Şimdi, 56 bin üretici kalmış ve üretim 62 bin tona düşmüştür.
ı) Çiftçi sayımız; 7.460’den, yüzde 28 azalışla, 5.350’e inmiştir. Yani üreten kitleler, varoşlara göç ettirilmiş, mutsuz tüketici haline sokulmuştur. Zira son 15 yılda 2,7 milyon hektar arazi amacı dışına çıkarılmıştır. Bu arada, 26 milyon dekar arazi de susuzdur. Ayrıca; 27 milyon dönüm arazi de işlenmemektedir. (GAP’ın bile dörtte biri işlenmemektedir.)
Ve bu çok trajik tabloya rağmen; Başbakan, Avrupa 1.si olduğumuzu söyleyebilmektedir. Yaklaşık 160 ülkeden ithalat yaptığımızı görmezlikten gelmektedir.
12) Toplu çözüm üretmede, barınma ve iyi yaşamada; iş güvenliğinde sadece 2017’de, 2006 işçimizi kaybettik. OECD sonuncusuyuz. Bilgi toplumu endeksinde 70/167, özel innovasyon indeksinde 29/36, insani gelişim indeksinde 71/195, cinsiyet eşitsizliğinde 131/144. durumdayız. İslami hayat indeksinde 103/208. sıradayız.
13) Uyuşturucu kullanımı yüzde 1700, cinayetler yüzde 261, boşanmalar yüzde 37, fuhuş yüzde 790, cinsel istismar yüzde 434, diplomalı işsiz sayısı yüzde 836 arttı. Gümrük kaçakçılıkları (uyuşturucu, silah, akaryakıt, sigara, çay, et, tuz, Çin malları vs. vs. ) zirve yaptı. Yıllık ilaç ithalatı 4,7 milyar dolara, tıbbi malzeme ithalatı da 18 milyar dolara yükseldi. Ateist sayısı 1 milyondan 2,5 milyona çıktı. Deist sayısını henüz bilmiyoruz.
14) Milyoner sayımız 131.484’e yükseldi.
15) 2017 oto satışlarının 340.306’sı yerli; 615.888 adedi ithaldir.
16) AKP döneminde tutuklu sayısı 55 binden 224 bine çıktı. Ne yazık ki, bunun 69 bini öğrencidir. Özgürlükte son 10 yıldır, en çok gerileyen ülke olduk. Özgür olmayan sınıfa düştük.
17) 2002’de, benzin 1,66 TL, motorin 1,23 TL idi. Dolar 1.5852 TL idi. Şimdi, fırladı gitti.
18) Bugüne kadar, işsizlik fonunda 116.7 milyar TL birikti. İşsizlere, sadece 14.715.841.901 TL aktarıldı. (Şimdi, sırada BES var.) SGK açığı 30 Milyar TL’ye yükseldi.
19) Türkiye’deki çocuk gelin sayısı 181.036’dır.
20) Mevcut 54 havaalanının 45’i zarardadır.
Velhasıl, AKP iktidarı, her yönü ile başarısızdır. Ülkesini seven herkesin, bu gidişe dur demesi, milli bir görevdir.