On kasımda kasım kasım kasılamadı öğretmenlerimiz öğretmenler gününde geçim derdine düştü dünya tasarruf gününü ıskalayıp savurganlıkları arasında. Kurban bayramında kurban olduk çoğu kötülüğe, yaklaşmak yerine riyakarlıkla uzaklaştık O’ndan ve onun sevdiğinden kutlu doğum haftasının ritüelleri arasında. Yirmi üç nisanda çocukça şeyler için yıllar tükettiğimizi anladık, kılımızı bile kıpırdatmadığımız binlerce vahşete çevreden baktık, baktık bakakaldık, çevre gününe inat, yeşil ay kutlamasının ardından kadehler tokuşturduk yeşilliklerin yok edilip betonlaştığı kaygan zeminlerde. Su günleri kutladık kurudukça dünya, kanımızın suyu, suyumuzun kanına bulaştı, verem etti her yıl büyüyen kötülükler sardı hücrelerimizi kanserle savaş gününde. Havuzlara doldurulmuş, kartellere bürünmüş gazetelerin ve gazetecilerin gününde, gümrük kapılarını bile göremeyen sığınmacıları seyrettik, dünya barış gününde, barışa inat savaştık, gümrük kapılarından geçen silahlara karşı kör olarak körler gününü kutladık. Sevgililer gününde bir ton gereksiz parayla satın alınan hediyeler ve hediye paketleriyle tasarruf gününe hazırlık yaptık, marketlerde yarın kıtlık varmışçasına tüketiciler gününü ıskaladık etiketlere bakmadan. Millisini bilmem ama eğitimin, milinden çıkıp EĞİLTİME uğrayan çocuklarımız ve gençlerimizin girişimciliğini yok ettik girişimcilik günlerinde, beş maymuna inat, sürüler halinde kurban oldu zaman trafikte. Vergi haftasında hep algılarımızı düşündük, alamadıklarımızı görerek. Kadınları yedi erkekler tadına doymaksızın şiddetin ve tecavüzlerin ödülleri verildi duruşma salonlarında hukukun üstünlüğü değil kanunun üstünlüğünü haykırarak üfürdü yüzlere yavuz hırsız, satın alınamamış endemik avukatların yüzüne bakarak. Depremlerde sallandıkça deprem gibi sallanmadı kadavralaşan bedenler deprem günlerinde doğasız şehirler ve şehircilikler oynandı köşe bucak saklandı şehitler, kim için ve ne için öldüğü birbirine karışmış şehitler, kim için ve ne için direndiğini bilmeyen teröristlerle dalaştı. Tiyatrolar günü kutladık bir de, her gün oynanan sahtekarlık tiyatrosunu izlemeye doymayarak, kütüphaneleri seyrettik, ekranları okuyarak, yüzlerde iz edemeyen kültürsüzlüğün gölgesinde kaldı kutlamalar, bütçeye sıkıştırılmış bilinçlenmek isteyen insancıklarla. Kardeşlik haftasında kalleşlik düşünürken, dijital ortamlarda trolleşen androitlerle bilişimcilik oynadık. Vakıflar haftasında vakfettik özel sektörün arsızca karsızlıklarını. İş güvenliğinde fişlendi bordrolar, sap sarı kesilmiş sendikacıklar arasında. Engellenmiş özgün fikirler cezalandırıldı idare mahkemelerinde, görmeyen, duymayan konuşmayan engelli insanlığa dönüştük koro halinde pirus zaferlerini kutlarken, yine yeni bir zafer bayramında bayrak astık bayraklaştıramadığımız etik günlerinde. Şatafatlı camiler yaptık içi boşaldıkça cemaatin, yangın yerine dönen ortadoğuda, dünya yıkım ve savaş gününü kutlayan İngiliz hanedanlarının gölgesinde tekbirler getirildi güce ve insana tapınan yığınlar tarafından yangın haftasında. Dilimizi dilimledik, dilim dilim ederek küresel dile kurban ettik dil bayramlarında. Kibrit kutusu konutlara tıkıştırılmış yığınlar, soğuk ve ruhsuz ofislerde semirerek mimarlık gününü kutladılar. Organ bağışı haftası kutlandı, organ satışlarının bağırtısı altında. İnsanın birbirinin kurdu olduğu, güçlünün yazdığı tarih içinde azdıkça azdığı, felsefe günlerinin panellerinde ameliyat masalarına yatırıldı, bir daha kalkmayacak şekilde kadavralaşana dek. Gün boyu aç kalıp iftar olunca israfın dibine vurup aç kalanları yedikçe ve tükettik ayran gönüllü bayramcılarla kutlaştık bayramlarında. Ve yeni bir yıla başladık kim olduğunu bilmeden noel baba eşliğinde babayı alarak, babalar gününü kutlayaraktan.
İşte fi tarihinde kutlanacak dünya öykü gününde fi tarihine kurban olacak İNSANLIĞIN minnacık öyküsü. Ben nasıl hoş göreyim şimdi bütün bunları Mevlana haftasında.
Ne olursan ol yine gel, ritüellere sıkıştırılmış bu muhteşem günleri yine kutlayalım. Bu yazı bir nisanda yazılmamıştır(!)
Not: Bu paragrafsız fi tarihine yazılmış öykü, üç K dan, (kişilerden, kurumlardan ve kronolojiden) bağımsızdır.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.