TEKDÜZEN HESAP ÇERÇEVESİ HESAP SINIFLARI
1 DÖNEN VARLIKLAR
3 KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
4 UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
6 GELİR TABLOSU HESAPLARI
9 NAZIM HESAPLAR
Hesap Planında belirtilen hesap grubu ve defteri kebir (büyük defter) hesaplarının isim, kod numaraları ve sıralamaları değiştirilemez. Hesap Planında boş olarak görülen 2’li kod hesap grupları, ekonomik gelişmeler ve ihtiyaçlar paralelinde T.C. Maliye Bakanlığı’nca kullandırılır (MSUGT 2).
DÖNEN VARLIKLAR hesap grubu; nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda en fazla bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülen varlık unsurlarını kapsar. Dönen Varlıklar; hazır değerler menkul kıymetler, ticari alacaklar, diğer kısa vadeli alacaklar, stoklar, gelecek döneme ait giderler ve gelir tahakkukları ile diğer dönen varlıklar şeklinde bölümlenir.
DURAN VARLIKLAR hesap grubu; bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle, işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke olarak bir yılda veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülmeyen varlıkları kapsar. Duran Varlıklar, Ticari Alacaklar, Diğer Alacaklar, Mali Duran Varlıklar, Maddi Duran Varlıklar, Maddi Olmayan Duran Varlıklar, Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar, Gelecek Yıllara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları ve Diğer Duran Varlıklar olarak bölümlenir.
KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR hesap grubu, dönen varlıkların ayrılmasında kullanılan ölçüye uygun olarak, en çok bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi sonunda ödenecek yabancı kaynakları kapsar. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan Avanslar, Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek Aylara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde bölümlenir.
UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR hesap grubu, Kredi kurumlarından, sermaye piyasasından ve işletmenin ilişkide bulunduğu üçüncü kişilerden sağlanan ve bir yıldan fazla vadeli olan işletme borçlarını kapsar. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan Avanslar, Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde bölümlenir.
ÖZKAYNAKLAR hesap grubu, İşletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş sermaye ile, Sermaye Yedekleri, Kâr Yedekleri, Geçmiş Yıllar Kârları ve Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönemin Net Kâr veya Zararını kapsar.
GELİR TABLOSU HESAPLARI, İşletmenin faaliyet dönemine ilişkin brüt satışları, satış-indirimleri satışların maliyeti, faaliyet giderleri, diğer faaliyetlerden gelir ve kârlar, diğer faaliyetlerden gider ve zararlar, finansman giderleri, olağandışı gelir ve kârlar ve olağandışı gider ve zararlardan oluşur.
MALİYET HESAPLARI, mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına dönüştürülerek izlendiği hesaplardır.Bu bölümde yer alan gider hesapları uygulamada esneklik sağlamak üzere iki seçenek halinde 7/A ve 7/B olarak sunulmuştur. 7/A seçeneğinde giderler defter-i kebirde fonksiyon esasına göre, 7/B seçeneğinde ise çeşit esasına göre belirlenmiştir. Bu suretle, işletmelere giderlerin bölümlenmesinde ve defter-i kebirde izlenmesinde kendi organizasyon yapılarına, büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre düzenleyebilmeleri için kolaylık sağlanmış, farklı maliyet hesaplama yöntemlerine uyulabilmesi açısından da geniş bir esneklik tanınmıştır.
7/A SEÇENEĞİNDE MALİYET HESAPLARI, Tebliğin IV – DÜZENLEMENİN KAPSAMI bölümüne göre; ek mali tabloları düzenlemek durumunda olan üretim ve hizmet işletmeleri için zorunlu olan 7/A seçeneğinde; giderler, esas defterlerde fonksiyon esasına göre belirlenmiştir. Eş zamanlı kayıt yönteminin kullanılması önerilen bu uygulamada, giderler yapıldıkları anda ilgili defter-i kebir hesaplarına “Fonksiyon Esasına” göre kaydedilirken, söz konusu giderler aynı zamanda yardımcı defterlerde hem çeşit esasına hem de ilgili gider yerlerine göre izlenir. Gider çeşitlerinin izleneceği yardımcı defter kayıtlarının, giderlerin ait oldukları gider yerlerini de gösterecek şekilde tutulması durumunda, yöntem amacına uygun biçimde yürütülmüş olacaktır. Bu kayıt yönteminde; giderler eş zamanlı olarak aynı anda hem fonksiyonlarına, hem çeşitlerine hem de ilgili gider yerlerine göre izlendiğinden; muhasebe kayıtlarının azaltılmasına ve her kademenin üretim ve hizmet maliyetlerinin belli bir düzen içinde oluşturulmasına olanak sağlamaktadır.3 Sıra Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile, maliyet hesaplarında 7/A seçeneğinin uygulanması, aktif toplamı veya net satışları toplamı belirlenen tutarları aşan üretim ve hizmet işletmeleri için zorunlu hale getirilmiştir.
Bu uygulamada, maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenmiştir.
70 Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları
71 Direkt İlkmadde Ve Malzeme Giderleri
72 Direkt İşçilik Giderleri
73 Genel Üretim Giderleri
74 Hizmet Üretim Maliyeti
75 Araştırma Geliştirme Giderleri
76 Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
77 Genel Yönetim Giderleri
78 Finansman Giderleri
(Maliyet muhasebesinin genel muhasebeden bağımsız çalışması durumunda bu grup çalıştırılır.)
Bu uygulamada yardımcı defterlerde izlenecek Gider Çeşitleri 0-9 sayılı hesaplarda, Gider Yerleri ise 10-99 sayılı hesaplarda gösterildiği gibidir.Bu bölümde yer alan Maliyet Hesap Gruplarının her biri defter-i kebir hesabı düzeyinde gider hesapları, yansıtma hesapları ve fark hesapları olarak bölümlenir.
GİDER HESAPLARI; dönem içinde yapılan ve tahakkuk ettirilen giderlerin izlendiği ve borçlarına kaydedildiği hesaplardır. Gider hesaplarına yapılacak kayıtlara ilişkin olarak düzenlenecek muhasebe fişlerinde gider yerleri ve gider çeşitleri hesaplarına ait numaralar birlikte yazılır.
GİDER YANSITMA HESAPLARI: Bu hesaplar, “fiili maliyetlerin” uygulandığı durumlarda gider hesaplarında toplanan giderlerin tümünün; önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin kullanılması durumunda ise, bunlara göre saptanan giderlerin ilgili hesaplara yansıtılmasını sağlamak amacıyla kullanılır.
FARK HESAPLARI; Bu hesaplar, önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin uygulanması halinde fiili giderler ile önceden saptanmış giderler arasındaki farkların kaydedildiği hesaplardır. Fark hesapları borç ve alacak kalıntısı verebilir.
70 MALİYETİ MUHASEBESİ BAĞLANTI HESAPLARI; Bu grup da yer alan hesaplar genel muhasebe ile maliyet muhasebesinin birbirinden ayrı olarak yürütülmesinin istenmesi durumunda, genel muhasebe ile maliyet muhasebesi arasında bağlantıların kurulmasını sağlamak amacıyla kullanılır.
GİDER YERLERİ; Gider yeri, üretim ve hizmetlerin yapıldığı ve maliyetlerin oluştuğu, örgütün bir birimini ya da birim içindeki bir yeri ifade eder. Giderlerin planlanması, kontrol edilmesi ve bu giderlerin dengeli bir biçimde toplanıp dağıtılmasını sağlar. Gider yerlerinin saptanmasında genellikle kuruluşların organizasyon şeması esas alınır. Gider yerleri aşağıdaki gibi bölümlenir.
– Esas üretim gider yerleri
– Yardımcı üretim gider yerleri
– Yardımcı hizmet gider yerleri
– Üretim yerleri yönetimi gider yerleri
– Araştırma ve geliştirme gider yerleri
– Pazarlama, satış ve dağıtım gider yerleri
– Genel yönetim gider yerleri.
Gider yerlerinin bölümlenmesinde yukarıda verilen gider yerleri gruplanması esas olmakla beraber, kuruluşların işletme faaliyet alanı ile faaliyetin teknolojik akımına uygun olarak açılacak gider yerleri, bu verilen ana grup başlıkları altında yer alabilir.
7/B SEÇENEĞİNDE MALİYET HESAPLARI
Ticaret işletmeleri isteyen küçük hizmet işletmeleri ve isteyen küçük üretim işletmeleri giderlerin izlenmesinde bu seçeneği uygular.Ek mali tablo düzenlemek zorunda olmayan ticaret işletmeleri, küçük hizmet işletmeleri ve küçük üretim işletmelerinden isteyenler, giderlerin izlenmesinde bu seçeneği uygular.Aktif ve net satışlar toplamları yukarıda belirtilen rakamların altında kalan üretim ve hizmet işletmeleri ile aktif ve net satış toplamları ne olursa olsun ticaret işletmeleri için 7/A seçeneği zorunlu değildir. Bu işletmeler 7/A ve 7/B seçeneğinden herhangi birini tercih edebilirler. Şu anda giderlerinin izlenmesinde 7/A seçeneğini uygulayan ancak bu Tebliğ ile kriter olarak kullanılan rakamların artırılması nedeniyle 7/B seçeneğini uygulama imkanı ortaya çıkan işletmeler hesap dönemi sonuna kadar 7/A seçeneğini uygulamaya devam edeceklerdir. Bu işletmeler dilerlerse gelecek hesap dönemi başından itibaren 7/B seçeneğini tercih etmek imkanına sahiptirler. Aktif ve net satışlar toplamları yukarıda belirtilen rakamların altında kalan üretim ve hizmet işletmeleri ile aktif ve net satış toplamları ne olursa olsun ticaret işletmeleri için 7/A seçeneği zorunlu değildir. Bu işletmeler 7/A ve 7/B seçeneğinden herhangi birini tercih edebilirler (MSUGT 3).
Bu uygulamada; giderler defter-i kebirde maliyet dönemi boyunca çeşit esasına göre izlenir. Maliyet çıkarma dönemlerinde, söz konusu giderler gider dağıtım tablosu aracılığıyla fonksiyonlarına dönüştürülerek ilgili gider yerlerine ve hizmet veya mamül maliyetlerine veya sonuç hesaplarına aktarılır.
Gider çeşitlerinin fonksiyonlarına dönüştürülmesinde ve ilgili gider yerlerine yüklenmesinde, işletmeler isterlerse gider çeşidi hesaplarından ilgili gider yerlerine ve fonksiyonel gider hesaplarına aktarmalar yapılmasını gerektirecek kayıt düzenini seçerler. İsterlerse, eş zamanlı kayıt düzenini bu seçenek için de kullanarak yardımcı defterlerde fonksiyonel gider hesaplarını ve gider yerlerini izleyebilirler. Bu suretle gider çeşitleri tahakkuk ettikçe ilgili defter-i kebir hesaplarında izlenirken; aynı anda yardımcı defterlerde fonksiyonlarına göre izlenip eş zamanlı olarak gider yerlerine aktarılabilir.
7/B seçeneğinde işletmeler 79 No.lu gruptaki maliyet hesaplarını kullanır.
Bu uygulamada maliyet hesap grupları aşağıdaki gibi bölümlenir:
79 GİDER ÇEŞİTLERİ
790 ilk Madde Ve Malzeme Giderleri
791 İşçi Ücret ve Giderleri
792 Memur Ücret ve Giderleri
793 Dışarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
795 Vergi, Resim Ve Harçlar
796 Amortismanlar Ve Tükenme Payları
798 Gider Çeşitleri Yansıtma Hesapları
799 Üretim Maliyet Hesabı
Vergi Usul Yasası’nın 175’inci maddesi uyarınca mükellefler defterlerini ve muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda tanzim etmekte serbesttirler. Ancak, Maliye Bakanlığı; muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bunları mükellef, şirket ve işletme türleri itibariyle uygulatmaya ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Diğer yandan aynı yasanın mükerrer 257’nci maddesinde de hükme bağlandığı üzere Maliye Bakanlığı mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, yasal düzenleme gereği tutulmakta olan defter ve belgelere ilaveten tutulması ve düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyetini, şekil ve içereceği bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgeleri, tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya yetkili kılınmış bulunmaktadır.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile bilanço usulüne göre defter tutan gerçek ve tüzel kişilerin belirlenen muhasebe usul ve esaslarına uyması öngörülmüş olup, işletmelerin muhasebe sistemlerini tebliğ ekinde yer alan kurallara uygun olarak yürütmeleri zorunlu kılınmıştır. Diğer bir anlatımla Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile yapılan yönlendirmede yer alan ilkeler çerçevesinde mali tabloların düzenlenmesi öngörülmek suretiyle işletmelerin hem mali yapısını doğru tespit edilmesi ve hem de vergi matrahlarına bu ilkeler çerçevesinde ulaşılması hedeflenmiştir. Bu bağlamda söz konusu tebliğ ile yayımlanmış bulunan Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklaması ile her bir muhasebe hesabının nasıl çalışacağı ve hangi hesaplarla ilgili olacağı hususu ayrıntılı bir biçimde belirlenmiş bulunmaktadır.
Vergi Usul Yasası’nın 359/a-1 maddesi içersin de de “muhasebe hileleri yapanların” altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına muhatap tutulmaları öngörülmüş bulunmaktadır. Yasanın bu hükmü, kanımızca oluşacak mali tabloların gerçeği yansıtmasını engelleyici ve bilinçli olarak yapılan muhasebe işlemlerini içermektedir. Çünkü yasa maddesinde; yapılan muhasebe hilelerinden dolayı herhangi bir vergi ziyaı konusu dikkate alınmamış, sadece muhasebe hilesinin varlığı söz konusu cezanın uygulanması için yeterli görülmüş bulunmaktadır. Örneğin olmayan bir aktif varlığı varmış gibi göstermek , veyahut da yabancı kaynaklar içersin de yer alması gereken bir unsuru özkaynaklar içerisinde göstermeye yönelik olarak yapılan muhasebe işlemleri muhasebe hilesi olarak değerlendirilebilecektir. Muhasebe hileleri yapılması Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi uyarınca, vergi ziyaı cezası yanında, hürriyeti bağlayıcı cezalarla cezalandırmayı da gerektirir. Hazine’nin vergi kaybının önlenmesi ve kamu düzeninin işleyişi yönünden önemli bir düzenlemedir.Öte yandan Yeni Türk Ticaret Kanunu ticari hayatın işleyişi bakımından önemli değişiklikler getirmektedir. Bunlardan biri de ticari işletmenin gerçek finansal durumunu görmek bakımından şirket, işletme yöneticilerine muhasebe politikalarının belirlenmesi ve muhasebe tahminleri konusunda önemli yetki ve görevler vermekte değerlendirme yapmaları gerekliliğidir. Değerlendirmelerin bir ölçüde sübjektiflik içermesi kaçınılmaz olmakla birlikte kötüye kullanılmaması gerekir. Bu her zaman gerçekleşmemekte ve muhasebede manipülasyon olarak kabul edilen hatalı uygulamalar söz konusu olabilmektedir. Uygulamalar hileli niteliğe büründüğü zaman Vergi Usul Kanunu’nda hükme bağlanan muhasebe hilesi ile benzeşmektedir.
Muhasebe hileleri Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi birinci fıkrasında;
Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler, Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Vergi Usul Kanunu’nda kaçakçılık olarak nitelenen bu fiilden neyin anlaşılması gerektiği kanunda açıklanmamıştır. 4369 sayılı Kanun’la VUK ‘da yapılan değişiklik sonrasında, kaçakçılık suçlarının oluşması için aranan vergi ziyaı unsurunun da kalkması nedeniyle hangi işlem ve kayıtların muhasebe hilesi sayılacağı daha da müphem kalmıştır. Bazı yazarlara göre sonuç hesaplarına yansıması gereken hasılat unsurlarının, sistematik tarzda şahıs veya kıymet hesaplarına intikal ettirilmiş olması muhasebe hilesidir. Bir başka görüşe göre ise kayıt düzeninin vergi ve muhasebe hukuku kurallarına aykırı olacak şekilde değiştirilmesi olarak nitelendirilmiştir. Genel bir tanımlama yapmanın kanunda yapılması yerine muhasebe teorisinin tanım ve açıklamalarından yararlanmak daha uygun olabilir. Ancak hesap ve muhasebe hilelerine şunları örnek verilebilir. Bilinçli olarak yapılmak şartıyla;
– Bilerek çeşitli matematiksel hatalar yapma,
– Fazla ya da eksik sıfırlar koyma,
– Bilerek yanlış hesaba kaydetme (borcu alacağa alacağı borca kaydetme),
– Sayfadan sayfaya veya yevmiye defterinden defteri kebire bilerek yanlış aktarmalar yapma,
– Unutulduğu izlenimi yaratmaya çalışarak bazı işlemleri kayıt düzeninin dışında tutma,
– Değerleme, amortisman ve yeniden değerleme konularında bilerek hatalı uygulamalar yapma,
– İşletmenin durumunu olduğundan daha kötü veya iyi göstermek amacıyla “bilanço maskelemesine başvurma “gibi uygulamalar muhasebe hileleridir.
Geniş ölçüde yapılan çeşitli yanlışlık ve hilelerin birbirinden ayrılması kast unsurunun ortaya çıkmasına bağlı bulunduğundan, bu ayrımın yapılması her zaman kolay değildir. Sabit değerlere kaydedilmesi gereken bir makinenin genel giderlere kaydedilmesi örneğinde söz konusu makinenin giderlere geçilmesinde kast unsuru olup olmadığını ancak muhasebenin öteki işlemlerinin denetlenmesi sonunda belli edilmesi mümkün olabilir. Bunun yanında karı azaltmak için yapılan başka yanlışlıklar kastı destekler. Hataları ve hileleri birbirinden ayırmak bazı hallerde mümkün olabilmektedir. Bazı prensipler sayesinde yanlışlık ve hileler birbirinden ayrılabilir, Bu belirtileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
a) Olağanüstü durumlar dışında önemli düzensizlikler hile olarak kabul edilir. Zira özellikle büyük işletmelerin hesap işleri organizasyonunda bulunanlar ve hata organizasyonunda görev almış kişilerin muhasebenin ana prensip ve kurallarını bilmemeleri mümkün değildir. Bu sebeple muhasebenin esas prensiplerine aykırı hareketler çoğunlukla yanlışlık değil ile hile olarak kabul edilmektedir.
b) Herhangi bir muhasebecinin muzaaf usulün karşılıklı kontrol mekanizmasından bir düzensizliğin mevcut olduğunu otomatik olarak öğrendikten sonra bu hatayı maskelemek amacı ile telafi edici bir kayıt yaptığı takdirde ortaya iyi niyet bulunduğunu ileri sürmek güçtür. Muhasebeci iyi niyeti bulunsa idi bunu düzeltme yoluna gitmesi gerekirdi. Oysa muhasebeci birinci yanlışlığı ikinci bir yanlışlıkla örtbas etmek istediğine göre hileli durumun varlığı açık sayılmalıdır.
c) Aynı düzensizliğin sık olarak tekrarlanması halinde bir kastın mevcut olduğunu kabul etmek gerekir. Bu konuda kesin karara varmadan önce olayın ne gibi koşullar altında meydana geldiğini araştırmak gerekir.
Hilenin sözlük anlamı “birini aldatmak ve yanıltmak için yapılan düzen, oyun”dur. SAS (Statement of Auditing Standards) No: 82’de hile; olacakların farkında olarak finansal tabloların raporlanmasında veya finansal tablolarda yer alan varlıkların üzerine de bilgi ve belge saklanması ya da ilave edilmesi olarak tanımlanmıştır. Diğer tanımı ise bir kurumdan veya bir kişiden yasal olmayan bir biçimde çeşitli aldatma veya sahtekarlık yolları ile karşı tarafın varlıklarını ele geçirmeye denir.
Muhasebe hileleri beş unsurdan oluşmaktadır
• Hileyi gerçekleştiren suçlu kişi, (Fail)
• Suçlunun hile yapmadaki isteği (Kasıt),
• Birinin bir varlığın değerini gözardı etmesi, (İç Kontrol Eksikliği, Fırsat)
• Varlığı gözardı eden kişinin suçun oluştuğu zamanda bunu fark etmemesi, (Gizleme)
• Suçlunun bu hareketten çıkar sağlaması.(Menfaat)
Şirketlerde gerçekleşen hileler genel olarak beş ana kategoriye ayrılmaktadır;
• Yolsuzluk: Yaptığı işle ilgili olarak bir şeyi yapması ya da yapmaması için bir kişiye yetkisiz bir menfaatin sağlanmasıdır. Örneğin, bir çalışanın verdiği kararı etkileyecek nakit parayı kabul etmesi yolsuzluk olarak nitelendirilmektedir.
• Çıkar Çatışması: Çalışanların özel, açığa vurulmamış merakları söz konusuysa bu durum, işi ve yöneticilerine karşı başlıca yükümlülükleriyle çatışabilecektir. Örneğin, bir yere karşı hizmet yükümlülüğü söz konusuyken izin almadan part-time başka bir işte çalışmak ya da danışmanlık yapmak; şirket bilgilerini kendi menfaatleri için kullanmak ya da işteki performansını etkileyecek olan uyuşturucu ya da alkol kullanımı.
• Varlıkların Çalınması: Entelektüel sermaye ve bilgi de dahil olmak üzere varlıkların izinsiz şekilde ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin, hırsızlık, zimmete geçirme, özel bilgilerin çalınması ya da kötüye kullanılması, hastalık numarası yaparak işten kaytarmak ve böylece işte geçen zamandan çalmak.
• Hileli Raporlama: Hileli raporlama yapılması ve önemli bilgilerin örtbas edilmesidir.
Örneğin, yetersiz performansı saklamak ya da prim almaya hak kazanmak için hesapların şişirilmesi; yatırımcılar, bankalar veya üçüncü kişileri aldatmak için yanlış hesapların kullanılması; mali sonuçlarla oynamak.
• Teknolojik Suistimal: Bilgisayar sistemlerine yetkisiz giriş yapmak, virüs sokmak gibi faaliyetleri içermektedir.