Dünya Liderliğine Yakışan Tek Siyasetçi.
Alimlerin ölümü Alemin ölümü gibiymiş. Profesör Dr. Necmettin ERBAKAN’ın ölümü de öyle oldu. Beşikten mezara kadar ümmetin selameti için çabalayan bir ulemanın aramızdan ayrılışının hüznünü yaşıyoruz..
Beyni ve yüreği bir delikanlı zindeliğiyle hala ahlaklı siyaseti üretmeye devam ederken, bedeni 85 yıllık yorgunluğa dayanamadı.. Ruhu ilahi emirle Hakkın Rahmetine kavuştu..
Ne güzel bir ölümdü, son nefesine kadar verdiği mücadeleci ruhunun üstün ölümüyle..
O bir Siyaset Mühendisiydi.
Doğumundan Ölümüne kadar Siyaseti “Allah Rızası” için yapan tek adamdı.
Adam gibi adamdı, inandığın yolda düşe kalka da olsa hep başardığı, her defasında “küllerinden yeniden doğan” ve “kulağı geçebilecek boynuz”ları doğuran adamdı..
4 Başbakan 2 Cumhurbaşkanı çıkartan adamdı..
Dünyaya çil çil kubbeler serpiştiren Mimar Sinan’ın diyarı Kayseri’de dünyaya gözlerini açıp,
Hz. Peygamberin müjdesini gerçekleştiren Sultan Fatih’in diyarı İstanbul’da büyüyüp gelişti,
Anadolunun kalbi Ankara’ya yerleşip gözlerini yumdu..
Zeki, çalışkan, azimli, kararlı idi. Liseyi ve Üniversiteyi hep üstün başarıyla bitirmişti…
Bilim adamı oldu ve ilmin zirvesine oturdu. Ülkesinde Pancar Motor Fabrikası kurup çölleşen Anadolu topraklarını suyla buluşturdu.
İstanbul Boğazının sandallarını bile yürüten Erbakan’ın Pancar Motorlarıydı.
Yetmedi Dünyaya açıldı Almanların Leopar tanklarının üretti.
O bir Mücahiddi.
Mücahit demek savaşan mücadele eden demekti. İlahi emir ve itikatta; Allah’a iman ve ana-baba hakkından sonra üçün sırada gelirdi Cihat.
Cihat demek kıyamete kadar sürecek olan hakkın batılla savaşması demekti.
Erbakan’ın kendi tabiri ile “Bu mücadele kanlı mı olacaktı kansız mı?”, ama o kansız olanını seçti. Zira bulunduğumuz yüz yılda artık fikirler ve ilimler savaşı yapılıyordu. O da bir fikir adamıydı.
Onun fikri İnsanlığa hizmet edebilmekti.. Ülkesini Dünya lideri yapabilmekti
Yıllardan beri bir uçağı, bir arabayı, bir silahı ve dahi bir cep telefonu bile üretemediğimiz Ekonominin Millileştirilmesiydi tek derdi..
Yıllar yılı yapboz tahtasına dönen Eğitim sisteminin Millileştirilmesiydi tüm çabaları..
Dünya üzerinde inim inim inleyen Ümmetin refahı içindi kurmaya çalıştığı Adil Düzendi bütün derdi..
Derin insandı, çıtayı hep yükseltti.
Hayatını ezilmiş ve inanmışlara adamıştı. Hep onları korumuş ve kollamıştı. Siyaseti de bunun için bırakmamıştı son nefesine kadar…
Dünyaya meydan okuyan adamdı..
İnandığı gibi yaşıyordu.. Siyasi çizgisi ve bağlılığıyla örnek şahsiyetti, ikna ediciydi. Kendini sevmeyenlerin bile saygısını kazanmış tek Siyasi Liderdi.
Bu ülkede Siyaset pek ahlaki değil iken o hep ahlaklı siyaseti üretti. Bununla da çok insanın bağrında taht kurdu.
“Milli Görüş” gibi bir teşkilat kurarak dünyaya “Ahlaklı Siyaset Ekolünü” İhraç etti.
Fikir ve düşüncesinde birleştiği bir kitlesi oluştu..
En büyük gücü Mücadeleci ruhu,
En büyük direnci sonuna kadar sadakat gösteren sevenleri oldu…
Davası kendinden büyüktü..
Kendi gitti davası kaldı. Bu büyük dava sevenleri üzerine mirasdı.
O misyonunu tamamladı ama bu misyon dava arkadaşları üzerine bir vebal olarak kaldı..
Karizmatik liderdi.
Mükemmel insandı..
Tertemiz, pırıl pırıl Nur yüzlü insandı..
Gülümseyen Güzel İnsandı..
Ailesine çevresine ve herkese karşı Nezaket sahibi, dürüst, şefkatli bir insandı..
Ömrünü öğrenmeye ve öğretmeye adamıştı.
O bir dahi idi, beşeri ilimlerin Profesörü, dini ilimlerin Uleması ve Siyasetin en büyük Lideri idi..
Huzurlu ve mutluluk içinde “Yaşanabilir bir Türkiye”,
Küçültülmüşlükten kurtularak atalarının ülkesi gibi “Yeniden Büyük Türkiye”,
Allahın Kur’anında emrettiği gibi biri birini seven ve sayan insanlar için “Yeni Dünya Düzeni”, idealiyle yaşadı hep.
Bir şeyi yapamadı, Hz Peygamber gibi hicret etmedi. Kendisini horlayanlara karşı cephe oluşturmak için karargahını ülke dışına taşımadı. Bir başka ülkeye yerleşerek pekala oradan kurduğu davasını rahatça yürütebilirdi.
Yapamadı işte varsa tek eksiği benim küçücük beynimle bilebildiğim kadarıyla buydu..
Dünyaya Liderlik yapabilecek kapasitede iken, kendisini ülkesinin sınırları ile sınırladı. Ülkesinin imkan ve şartlarıyla yetindi, bu da onun anlaşılmasını zorlaştırırken, Dünya lideri olmasının önünü kesti.
“Dünyaya yakışan tek lider ERBAKAN’dı ama artık yok, bizim kadar da kimse anlayamadı.”
Bu ülke onu anlayamadı ama o ülkesini çok iyi anlıyordu..
Kendi büyük, davası büyük, ilmi büyük Güzel İnsan Allah Gani gani Rahmet eylesin..
Selam olsun sana ey Bilge Mücahid insan, biz seni çook seviyorduk..