Mezarlıklar özel olabilir. Buna karşı çıkmak klasik CHP siyasetidir ve hala piyasayı anlamamaktadır.
Dün gazetemizde Haber Müdürümüz Emek Karakaş’ın manşet haberi vardı. Yazı işlerimiz haberi, “Ölüm bile özelleşti” diyerek manşetine taşımıştı.
Cenaze ve Defin Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe göre İstanbul’da özel mezarlık alanları kurulabilecekmiş.
İBB Meclisi’ne gelen yönetmelik değişikliğine, CHP’liler “ölüm bile özelleşti” diyerek ret oyu vermişler. Tabi karşı çıkışlarına süslü bir laf da eklemişler.
“Bari insanlar öldüğünde eşit olsun.”
Yürüyün be kim sizi geçer…
İnsanlar ölünce bari eşitlensinmiş…
****
Bakarmısın CHP’lilerin karşı çıkmasına “Bari insanlar öldüğünde eşit olsun.”
Sahi hepinizi kafayı mı yediniz?
Doğum da ölüm de eşit değil.
İki hayat da eşit değil.
Eşitlik talebi ütopik bir talep.
Anlaşılabilir bir talep.
Ancak hayatın realitesi ise daha gerçekçi.
****
İnsanlar öldüğünde eşit olurlar mı, olabilirler mi?
Yapılan mezarın kalitesinden tutun da bakımına kadar farklı.
Zaten yeni mezarlıklara, statüsü farklı aileleler ölülerini zor gönderiyorlar.
Daha önceden ekonomik durumu iyi olan aileler de aile mezarlıkları satın alıyorlardı.
****
Günümüz üretim dünyası, kapitalist üretim ilişkilerin egemen olduğu ekonomik ilişkiler yumağı.
Kar yoksa ticaret de yok.
Karlı olmayan hiçbir şey sürdürülebilir değil.
Piyasa arz talep üzerine oluşuyor.
Bir malın talebi varsa, sunumu da yapılıyor.
Yani kısacası arz-talep meselesi…
Özel mülkü olan şahıslar, işletmeler şayet atıl konumdaki arazilerini mezarlığa dönüştürmek istiyorlarsa izin verilmelidir.
Çünkü İstanbul’da mezarlık, çok ciddi bir ihtiyaç.
Yönetmeliğin bugüne kadar değiştirilmemesi hata!
Varsa özel mezarlığa ihtiyaç, bugüne kadar yönetmelik değişikliği yapılmaması yanlış.
CHP’lilerin, muhalefeti bugüne ne kadar geç kalındığı üzerinden kurması gerekirken, klasik muhalefet zihniyettiden kurtulamadığının en önemli göstergesi, özel mezarlık yönetmeliğine ret oyu vermesidir.
Yine devlet (belediyeler) vatandaşların ihtiyacını görmek için mezarlık sahaları tahsis edecekler.
Yine bakımlarını üstlenecek.
Ancak, özel mezarlık alanları oluşturarak, değersiz arazilerin değere dönüştürülmesi sağlanıyor.
Aynı zamanda yılın 12 ayı mezarlık bakımları da bir pazar oluşturuluyor.
Özel mezarlık alabilecek ve her yıl düzenli olarak mezarlık bakım ücretini ödeyebilecek İstanbul’da onbinlerce aile, Türkiye’de ise yüzbinlerce insan var…
****
Hatırlıyor musunuz?
İlk özel okullar ortaya çıktığında bizim klasik solcular karşı çıkmışlardı.
Halbu ki, devlet yine eğitimde hizmet vermeye devam ediyor.
Çocuklarını devlet okullarına göndermek istemeyen, şartları iyi olan yüzbinlerce aile de çocuklarını özel okullara gönderiyor.
Böylelikle hem devletin üzerinden bir yük kalkıyor.
Hem de devlet daha az okul yapıyor.
Hem de olanağı olan aileler çocuklarını özel okula göndererek, devletin eğitime daha az pay ayırmasına neden oluyor.
Sonuçta aileler çocukları başarılı olsun diye, binlerce lirayı özel eğitime aktarıyor.
****
Özel mezarlık meselesine yeniden döneceksek şartları iyi olan ailelerin özel mezarlıklara yakınlarını defnetmesi, yıllık bakımlarını, belirlenen bir miktar aidat karşılığından yaptıracak olması anlamlı bir olaydır.
Piyasa şartlarında karşılığı olan her şey özelleştirilebilir.
Piyasanın bu ruhunu anlamayanların, siyasette bir adım ileri gidebilmeleri de mümkün değildir.
****
Zamanın ruhunu anlayamayanların ölüm üzerinden adalet ve eşitlik rüyası görmeleri, bu argüman üzerinden politika yapmaya çalışmaları ne büyük trajedidir.
Ne diyordu, büyük şair Nazım Hikmet “Ölüme Dair” şiirinde:
…..
“Biliyorum,ölümün âdil olması için’
hayatın adil olması lazım diyorsunuz.”
Hayatın adilliğini yakalayamayanların, “bari ölüm adaletli olsun” demeleri kadar absürdlük olamaz.
Son söz: Doğumlar bile özel hastanelerde yapılabiliyorsa, var olan bir talep varsa, özel mezarlık mevuzatının değişitirilmesinin herhangi bir sakıncası yoktur.