1.BÖLÜM
Karapapakların ırksal boyutuna baktığımda, Oğuz boyundan olan ve kendilerine “Keçe Obalı” Karapapaklar “Terekeme” denildiği bilinmektedir. Bu bağlamda Karapapakların kısa bir tarihçesini gözler önüne sermek istiyorum. Karapapaklar, milattan sonraki ikinci yüzyılda adlarından söz ettirmeğe başlamışlar. O dönemde büyük bir devlet olan Roma İmparatorluğu, Cebelitarık Boğazı dâhil olmak üzere, Fırat ırmağına varıncaya kadar büyük bir alana hükmetmekteydiler. Roma İmparatorluğunun çağdaşı olan Arşaklılar ise, Kür ve Aras boylarından batıda Fırat ırmağına kadar uzanan bölgede söz sahibiydiler. Romalılarla birlikte, İranlılarla siyası ilişkileri olan Arşaklılar Devleti, İskitlerin, Horasan kolundan olan Arşak isimli bir Başbuğun yönetiminde, boy ve oymaklar kurmuştular. İlk kuruluş döneminde şaman olan Arşaklılar, daha sonra Hıristiyanlıkla tanışmışlardı. Bu dönemde iç Asya’da Mete Han’ın başında bulunduğu ve kurmuş olduğu Asya Hun Siyasi Birliği parçalanmıştı. Bu parçalanmadan sonra, ülkenin doğu kanadında kalan Karapapaklar, Çin egemenliği altına girmek zorunda kalmışlardı. Bu durumu içlerine sindiremeyen Karapapakların aşiret reisleri, Çin egemenliğini kabul etmeyerek, yeni yer ve yurt bulmak için göçe karar veriyorlar. Bu kararlık içinde, batıya doğru yayılmaya başlamışlardır. Göçteki amaçları, kuzeydeki Hazar Denizine kadar uzanmaktı. Bu kararlarıyla, düşündükleri şekliye amaçlarına ulaşmış oldular.
Ne var ki istedikleri bölgeye gelince, Borçalı ve Kazak olmak üzere, iki beşeri gruba ayrıldılar. Bu iki büyük boy Karapapakların (terekeme) atalarıdır. Karapapaklar, genellikle koyun sürülerini ve at yılkısını çoğaltarak beslemeğe önem verirlerdi. At yılkısı, birinci derecede tercihleriydi. Kendilerini ve sürülerini besledikleri yerlerde gerekli görülen korumaları, atları sayesinde yapmaktaydılar. Katapapaklar, atsız yaşadıkları hayatı yaşanmamış sayarlardı. Nedenine gelince, geçimlerini bu yolla sağlamaktaydılar.
Genelde erkekleri, başlarına siyah astragan kalpak giyerlerdi. Bu tarzlarından ötürü onlara, Karapapak denilmekteydi. Karapapaklılar, yaşadıkları bölge ve yerlerde kendilerine has egemenlik etkinliklerini disiplinli bir biçimde sürdürmüşlerdir. Yaşadıkları yer ve bölgede mevcut olan yerlerden Tiflis, Nahcivan, Karabağ, Loru, Ahilkelek, Gence ve Şirvan alanlarına yayılarak, buraları yurt olarak tutmuşlardı. Bulundukları yörelerde mevcut olan akarsulara, dağ ve ovalara kendi adlarını verdiler. Bugün Gümrü’nün kuzey doğusundan çıkan, Kura Nehir’ine karışan Borçalı çayının ismi, o yıllardan kalmadır.
Karapapaklar, komşuları olan Arşaklar’la pek dostane geçinmezlerdi. Dede Korkut Hikâyelerinde yer bulan bu iki Türk boyu arasında sürtüşmeler sürekli olarak devam etmiştir, diye yazıyor.
Karapapaklar Kür Nehri boyunca, Borçalı ve Kazaklı olmak üzere bu alana gelip yerleşmişler.
Bu boylar bir takım Uruğlar’a (ocaklara) obalara ayrılmışlardı. Bu boyların tümü Müslümanlığı kabul edip, diğer boylarla birlikte, Selçuklu Devletinin egemenliğini kabul etmişler.
Bundan sonrasında, Gürcistan, Dağıstan ve Azerbaycan’daki fetihler sonunda, Müslüman olan Karapapaklara, Terekeme denilmeye başlanmıştır.
Aslında Terekeme, Türkmen sözcüğünün genel ve çoğulu olan, Türkmenler anlamına gelmektedir.
Daha önce başka coğrafyada Müslüman olan Oğuz Türklerine, Türkmen denilmekte iken, Karapapak Türklerine ise Terekeme denilmiştir.
Asıl bir sebebi de, tarihsel evrelerde yaşamış ve geçirmiş oldukları süreçler nedeniyle, bu unvana layık görülmüşler.
Karapapakların bir boyu da Mekke’nin dağlık bölgesine göç ederek, obalarını o alanlara kurmuşlardı. Uzun yıllar yaşadıkları bu bölgede, Arapların hışmına uğramışlar. İslam’ın yayıldığı dönemde, bu bölgede yaşayan Karapapaklar, din değiştirerek Müslüman olmuşlarsa da, Arapların yağmacılığından kendilerini kurtaramamışlardır. Bu nedenle, yeniden Kuzeye doğru, atalarının peşine gitmişler.
Terekeme adının nasıl oluştuğu ve bu adın nasıl verildiğini incelediğimde, gördüğüm o ki, Kıpçak yönetiminde yaşayan Kür boyunca yerleşmiş olan Türk obalarının tamamına verilen genel bir unvandır. Irksal bir soyun adı değildir. Irksal soy olarak, Karapapak aşiretidir. Ama günümüzde de Karapapaklara, Terekemleler denilmektedir.
Bir başka kaynağa göre de, Arap istilâlıları sırasında Mekke dağlarını terk Karapapaklara, orayı terk etmelerinden dolayı, Terki Mekkelilerde deniliyor. Dillerde söylene söylene terekeme adı ortaya çıkıyor. Böylece uzun yıllar söylenen Terk etme adı, Terekeme adına dönüşüp yaygınlaşmasına neden olmuş oluyor.
Devam edecek.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair