15. BÖLÜM VE 10. KISIM
MAHO’NUN DRAMI
Sevgili okurlarım, bu dıram 1968 tarihinde Van’ın, Ozalp ilçesine bağlı olan Çamurlu köyü İlkokulu öğretmenliğim sırasında, köyün ağasından dinlediğim bir öyküdür. Ancak bu öyküdeki şiirler, öyküye uygun olarak, tarafımdan kaleme alınmıştır.
Canım anam, sana içinde bulunduğum durumu mu şiir yazarak bildirmeme sakın ola üzülmeyesin. Babam mektup yazmaz oldu. Yoksa başına bir hal mi geldi? Beklide dur dedin şimdide sıra bendemi diye sıraya mı koydunuz mektup yazmayı? Babam yazdığında senden, sende yazıyorsun babamdan söz etmiyorsun? Ne olur en kısa zamanda babamla da ilgili bilgi yazarsan, Hasret’ini sevindirirsin. Babamın ve senin ellerinden öperim.
Kuzucuğun Hasret
GELDİM GELELİ
Gelmişim geleli hasta gibiyim
Aklımdan çıkmadın geldim geleli.
Yüzüm gülmez oldu yasta gibiyim
İçim kan ağlıyor geldim geleli.
Gurbet gömleğimi giydim sırtıma
Hasret kaldım sana birde yurduma
Gelenim olmadı bir gün yardıma
Bir başıma kaldım geldim geleli.
Mektubun geldikçe içim yanıyor
Kalbim paramparça durmaz kanıyor
Bunu bilmeyene kim inanıyor
Aklım fikrim sizde geldim geleli.
Gün sayar kalmışım bilesin bunu
Her şeyin bir başı vardır bir sonu
Beni sevenlerin yanmasın canı
Sevgine hasretim geldim geleli.
Bahtımın yıldızı parlayıp durmaz
Dostum düşman oldu yaramı sarmaz
Müşkülde kalmışım kimseler sormaz
Gözüm sizi arar geldim geleli.
Gecemle gündüzüm bir oldu sanki
Uykumu yitirdim bittim inan ki
Dağılmaz başımdan koca duman ki
Güneşi görmedim geldim geleli.
Lalizer, oğluna gönderdiği mektubun cevabını beklerken, bir yandan da hasta olan kocası Maho’ya bakım yapıyordu. Maho’yu çok seviyordu. Maho onun her şeyiydi. Onu kayıp etmek istemiyordu. Ne var ki Maho’nun durumu her gün biraz daha kötüye gidiyordu. Şefik Ağa her ne kadar doktor getirip muayene ettirmiş olsa da, verilen ilaçları kullanamaz duruma gelmişti.
Lalizer, zaman zaman mektup olayı aklına geldiğinde kocasına sitem etse de, eh diyordu, demek ki benim üzülmemi istememişti, o nedenle bana durumu söylememişti. En sonunda içine atarak hasta oldu. Bu düşünceyle bir yandan Maho’nun hastalığına, diğer yandan da ciyarparesinin mahkûm oluşuna üzülüyordu. Her aklına geldiğinde, iki gözü iki çeşme olur, gözyaşlarına boğuluyordu.
Lalizer’in günlük yaşamı böyle sürüp giderken, postacı yine kapısını postacı çalıyor.
Postacı, oğlunuzdan yine mektup getirdim. Gözünüz aydın olsun, Allah kavuştursun diyerek, mektubu Lalizer’e verip gidiyor.
Lalizer mektubu alır almaz, okumaya başlıyor. Mektubu okurken, bir yandan da gözyaşlarını siliyor. İçinden geçirdiği, keşke gitmeseydin ciğerparem, gitmeseydin başına bunlar gelmeseydi diyerek kendi kendine konuşuyor. Bir yandan da kendi kendini teselli ederek, şükürler olsun yaşıyor, diyordu. Nasıl olsa bir gün çıkıp gelecek. Yeter ki canı sağ olsun. Ah bir de gelip babasını sağken göre bilse diye söylerken, dönüp Maho’ya bakıyor. Mektubu birçok kez okuduktan sonra, diğer mektupların yanına koyduktan sonra, Maho’nun açılan sırtını kapatıyor. Sonrada yazacağı mektubu yazmaya başlıyor. Uzun bir uğraşı sonrasında mektubu yazıp tamamlıyor. Postaya verilmesi içinde, ağanın oğlu Abdullah’ın yanına giderek mektubu veriyor.
Bu mektup Lazire’in gönderdiği son mektubu oluyor. Hasret’in gelmesini beklemeye başlıyor.
GİTTİN GİDELİ
Oğlum hasta deyip üzme anneni
Çekerim üzüntü gittin gideli.
Ne olursa olsun beklerim seni
Gözlerim yolunda gittin gideli.
Gönderdim ben seni aşım olursun
Hayatın kurtulur varı bulursun
Gözünde kalmasın her şey alırsın
Beklerim o günü gittin gideli.
Artık mektup yazma seni isterim
Adak da diledim kurban beslerim
Alnına kanını çalıp süslerim
O günü beklerim gittin gideli.
Günü sayıyorsun ben saymaz mıyım?
Canımsın ciğerim gel doymaz mıyım?
Yakana en güzel gül koymaz mıyım?
Bu günü beklerim gittin gideli.
Bahtına küsme ki artar kederim
Boynum bükük kalır sonra ne derim
Ben seni görmeden nasıl ederim
Sabırla beklerim gittin gideli.
Artık söz ver bana geleceğine
Yakında yanımda olacağına
Göndermem bir daha kalacağına
Bu günü beklerim gittin gideli.
Hasret sağlığı yerine gelmiş olmasından, mutluluk duymaktadır. Hastalığı sürecinde kendisiyle ilgilenen arkadaşlarına teşekkür eder. Cezasının azaldığını, çıktıktan sonrada hiç birinizi unutmam imkânsızdır, diyor. Bana burada çok destek oldunuz. Aranızda ben çocuk yaştaydım, beni koruyup kolladınız, bu yönüyle de hepinize minnettarım. Hepinizi Allah kurtarsın. Benim burada yaşadıklarımı ve gelen giden mektuplarımı türkü yaptınız. Bütün mahkûmların dilinde türkü olarak söylenmeye başladı. Bu yönüyle de, sazcı arkadaşıma minnettarım. O’nun sayesinde bende saz çalmamı geliştirmiş oldum. Size bunları konuşurken san ki tahliyem gelmiş gibi oldu. Umarım o gün gelsin yine aynısını konuşurum. Ağzındaki sözü bitmişti ki, postacı kapının gözetme penceresinden, Hasret’e mektup diyor.
Bu ses üzerine, Hasret kapıya koşarak gidip mektubu alır.
Her zaman olduğu gibi bütün arkadaşları başına toplanarak, hemen ne yazıldığını öğrenmek isterler. Çünkü her gelen mektubun şiirleri bestelenip, koro halinde okunmaya başlanıyordu. Buda aynı oldu. Sonrasında Hasret, masanın başına geçerek annesine son mektubunu yazıyor. Bir gün sonrada o da son mektubunu annesine gönderiyor.
GELDİM GELELİ
Gurbet ellerinde canım çürürken
Kendimi ararım geldim geleli.
İçimden ezilip dilim kururken
Bir tas su ararım geldim geleli.
Maksadım bir güce sahip olmaktı
İnsanca yaşayıp öyle kalmaktı
Sevdiğim canları yana almaktı
Her zaman sorarım geldim geleli.
İşlerim bozuldu düzen tutmadı
Has kumaş elimde kaldı satmadı
Ne keder son buldu nede bitmedi
Biterse varırım geldim geleli.
Olan oldu artık çıksam duramam
Yararı olmayan işi aramam
Birde gel diyorsun seni kıramam
Hazırlık yaparım geldim geleli.
Zor günler yaşadık gitsin gelmesin
Gelecem gözlerin yolda kalmasın
Yanağında güller açsın solmasın
Güllerin öperim geldim geleli.
Yoksuluz dünyada vicdanda zengin
Başı dik duranlar her zaman dengin
Analar ulvidir yaşamda engin
Unutmadım bir an geldim geleli.
Hasret’inde anasına gönderdiği son mektuptu. Mektubunu yazarken, canım anam az bir zaman sonra, mahkumiyetinin sona ereceğini bilmenizi istiyorum. Yakın zamanda buradan kurtulacağıma dair günlerimi sayıyorum. Bu nedenle, sana gönderdiğim bu son mektubumdur. Babamın ve senin ellerinizden öperim, diye yazıyor.
DEVAM EDECEK
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair