15. BÖLÜM VE 7. KISIM
MAHO’NUN DRAMI
Sevgili okurlarım, bu dıram 1968 tarihinde Van’ın, Ozalp ilçesine bağlı olan Çamurlu köyü İlkokulu öğretmenliğim sırasında, köyün ağasından dinlediğim bir öyküdür. Ancak bu öyküdeki şiirler, öyküye uygun olarak, tarafımdan kaleme alınmıştır.
Maho’nun hastalığı git gide ilerlerken, ağa gelene gidene Alimaho’nun hatırı için bir bardak çay daha için sözü, Van ili, Özalp ilçesinde dalga dalga yayılmaya başlıyor. Özalp Kaymakamı hangi köye gidip çay içse, kendisine son bardağınız Maho’nun hatırı içindir, deniliyor. Kaymakam bu ikram ve sözden çok etkileniyor. Sonrasında dayanamaz, Maho’nun nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Almış olduğu istihbarat neticesinde, bu kişinin yerini Şefik Ağadan başkasının bilmediğini öğreniyor. Sonrasında Şefik Ağaya haber salıyor, pazar günü misafirin olacağım. Maho Beyle beni tanıştırmanızı istiyorum, haberini gönderiyor.
Şefik Ağa ne yapacağını şaşırıyor. Koskoca kaymakam, ben bunu uydurdum desem kendi kariyeri çizilecek. Maho perişan bir vaziyette, işte Alimaho budur desem, kaymakam benimle dalgamı geçiyorsun diye tepki gösterecek. Tabi kaymakam bey gelmeyin dese ayıp olacak, diye düşünmeye başlıyor.
Şefik Ağa çaresizlik içinde gerekli hazırlığı yapıyor. Alimaho’ya durumla ilgili hiçbir bilgi verilmeden gel şurada otur diyor.
Kaymakam daire müdürlerini de alarak Şefik Ağanın misafiri oluyorlar. Söz sohbetten sonra yemekler yeniliyor ve sıra çay içmeye gelince, kaymakam, Şefik Ağaya dönerek benim ne için geldiğimi biliyorsun. O zati muhterem nerede kaldı, gelsin de tanışma müşerrefine nail olayım, diyor.
Şefik Ağa, sayın kaymakamım diyor, şimdi ben size Alimaho’yla ilgili bilgi verdikten sonra, sizinle tanıştıracağım diyor.
Sonrasında Maho’nun hikâyesini baştan sona kadar anlatıyor. Kendisini çok sevdiğini söyledikten sonra, işte o zati muhterem Maho bu karşınızda oturan kişidir, diyor.
Kaymakam Maho’nun vaziyetini görür görmez, keşke gelmeseydim. Bu zati muhterem kafamda oluştuğu gibi kalsaydı. Hayalim yıkıldı, diyor ve oturduğu yerden kalkıp hayal kırıklığı içinde, gidiyor.
Lalizer, kocasının git gide durumu iyice bozulduğunu gördükçe, oğlunun hasretliği daha da artıyor. Bu telaş içinde etrafı temizleme işine başlıyor. Sonrasında da sandık sebep temizliğine girişiyor. Sandıktaki eşyaları birer birer çıkarıp silkeleyip havalandırmaya çalışırken, en son kalan parçanın altından bir tomar kâğıt çıkıyor. İlk aklına gelen, her halde Maho kendisine sevdalı olduğunda yazdığı şiirlerdir diye geliyor. Onları bir kenara koyar, genel temizliği yapıp tamamladıktan sonra, bu kâğıtlara yazılanları okumaya başlıyor. O anda oğlunun başına gelenleri öğrenmiş ve dünyası kararmıştı. Bunca zamandı Maho bu durumu kendisinden ne den saklandığını, neden hasta yatağına düştüğünü anlamış oluyor. Demek ki kocamın hastalığı, oğlumuzun başına gelenler sebebiyleymiş diye düşünmeden edemiyor. Artık olan olmuştur. Ağlasa da sızlasa da çare yoktu. Mektubun üzerindeki adresi aldıktan sonra, oğluna mektup yazmaya karar veriyor. Sonrasında da, bende yazdıklarımdan Maho’yu haberdar etmeyeceğim diye de, kendi kendisine söz veriyor.
Tabi bu bir intikam falan almayla alakalı olmayan bir düşünceydi. Çünkü Maho hastaydı, daha fazla üzülmesini istemiyordu. O nedenle Maho’nun uyumasını bekledi. Maho uyudktan sonra eline kâğıt, kalemi alarak, oğluna ilk mektubunu aynen Maho gibi şiir olarak yazar.
GİTTİN GİDELİ
İçim kan ağlıyor gözlerim yolda
Bekleyen olmuşum gittin gideli.
Sormadın bir kere annem ne halde
Ağlayıp durmuşum gittin gideli.
Talih denen bilmem gülmedi bana
Büyüttüğüm yavrum ne oldu sana
Sana gelen gaza gelsin bu cana
Biçare kalmışım gittin gideli.
Derdimden anlayan olmaz neyleyim
Yüreğim yanıyor kime söylerim
Söyle yavrum deki nenden böyleyim
Gül gibi solmuşum gittin gideli.
Bilirim giderdin her gün işine
Unutma anneni getir düşüne
Yoksa garip gelir bir gün peşine
Saçımı yolmuşum gittin gideli.
Zor günler yaşarım ey ciğer parem
Gel aç kafesimi olmuşum verem
Nefesim bitmeden bir kere görsem
Sonuna gelmişim gittin gideli.
Annen sana kurban canımda cansın
İçimde yaşattım kanımdan kansın
Dünyaya getirdim şöhrete şansın
Derdimi bulmuşum gittin gideli.
DEVAM EDECEK
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair