Türkiye, uzun süredir çok ciddi krizler yaşamaktadır. Ekonomimiz büyük darbeler almaktadır.
Elbette, bu tabloda, Türkiye düşmanı, Siyonist-Evanjelist çetesinin maşası Trump’ın ve ekibinin rolü büyüktür. Bu ihanetlere karşı, çok ciddi tedbirlerin alınması zarureti vardır. Bunun için de her zaman olduğundan çok daha fazla, istişare yapmaya ihtiyaç bulunmaktadır.
1- Mevcut iktidarın, en büyük zaaflarından birisi, Tek Adam yönetimi olmasıdır, kimseye danışılmaması, liyakat sahibi kişilerden yararlanılmamasıdır. Aksi halde, geleceği çok önceden belli olan bu faciaya karşı tedbirler alınırdı. (İlhan Kesici’nin ikazları ortadadır.)
a) Sarayın danışmanlarının, hiçbir konuda başarılı olmadığı açıktır. Boş yere maaş ödenmektedir. Ekonomik ve mali konularda ise hiç bilgileri yoktur.
b) Dinimizin, en önemli emirlerinden birisi; “Emanetin ehline verilmesidir”, “Devamlı olarak istişare edilmesidir.” Nitekim Sevgili Peygamberimiz (SAV), en güzel örnektir. Bu konudaki Hadis-i Şerifi de çok önemlidir. “Cenab-ı Hak, sevdiği yöneticilerin yanına, açık sözlü danışmanlar lütfeder. Sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder.”
c) En sevdiğim cümlelerden birisi: “Akıllı adam, kendisinden çok daha akıllı ve bilgili olanlardan yararlanan kişidir. Çalışkan adam, çalışkan ve ehliyet sahiplerini çalıştıran kişidir.” “Lider, her şeyi bilemez. Bilmesine de gerek yoktur. Ancak, konuyu bilenleri bilmeli ve göreve getirmelidir.”
d) Bu tablo içinde iktidar, hemen TBMM’ni açmalı ve farklı görüşlerden yararlanmalıdır. Milli mutabakat sağlanmalıdır. Yurt içindeki ve dışındaki beyinleri, ehliyet sahibi kişileri, göreve getirmeli, acilen (içinde DPT’yi de barındıran)bir AR-GE ve PROJE ÜRETİM MERKEZİ kurmalıdır. Her konuda, yandaşa değil, liyakat sahibi ve dürüst kişileri tercih etmelidir.
e) Sahip olduğumuz değerli beyinlerle bir değil, birkaç Türkiye yönetilebilir. Yeter ki, iyi niyet olsun.
Mesela; dış politikada Faruk Loğoğlu, Onur Öymen, Yaşar Yakış, Uluç Özülker vb; Ekonomide Prof. Sencer İmer, Birkan Erdal, İlhan Kesici, Aslan Önel, Ramazan Kurdoğlu, Uğur Yüce, Tevfik Altınok, Sabri Tekir vs; Diğer konularda Vecdi Gönül, Said Yazıcıoğlu vb. çok sayıda değerli beyinden yararlanılmalıdır.
2- Hızlı çalışan, adil bir yargı düzeni, hemen gerçekleştirilmelidir.
3- Fikir-ifade-Teşebbüs ve inanç hürriyetleri üzerindeki, tüm baskılar ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
4- Medya, tek sesli olmaktan çıkarılmalıdır. Bu iğrenç dalkavukluk gösterileri sona erdirilmelidir.
5- Gerçek anlamda, demokrasi ve hukuk düzeni; Can ve mal güvenliği ortamı; sağlanmalıdır.
6- En önemlisi de, güven ortamının sağlanmasıdır. İktidar aksini iddia etse de, halkın büyük bölümü, kendilerine güven duymamaktadır. Zira icraatlar, haksızlıklar, baskılar, tehditler, dışlamalar, hakaretler, şantajlar, usulsüzlükler, yolsuzluklar, kamu malı yağmaları, şaibeli icraatlar, kayırmalar, rüşvetler, herkesin gözü önünde cereyan etmektedir.
a ) Devamlı hamasi konuşmalarla ve şiirlerle, hiçbir çözüm sağlanamaz aksine panik daha da artar. Bu açıdan, önce iktidarın örnek olması şarttır, Meselâ; Tasarruf tedbirleri öncelikle saraydan ve kamudan başlamalıdır. Sarayın giderleri, uçak, helikopter, makam aracı saltanatı sona erdirilmelidir. Yazlık Saray, Kanal İstanbul vb. verimsiz icraatlar durdurulmalıdır.
– Tüm kamudaki; Aşırı istihdam, makam aracı-mobilya/mefruşat-seyahat-astronomik kira-temsil-haberleşme vb. giderler sona erdirilmelidir. Her konuda tam bir tasarruf seferberliği yapılmalıdır.
– İhale düzeni, hukuka ve ahlâka uygun hale getirilmelidir. Yap-İşlet ihaleleri sona erdirilmelidir. (Dolar bazında verilen garantiler, sabitlenmeli ve Bir Dolar eşit 4 TL olarak kesinleştirilmelidir. ) AKP döneminde zengin edilenlere ilave yük bindirilmelidir.
b) Ciddi, ekonomi, üretim, sanayi, tarım, yatırım, teşvik, ithalat, ihracat, vb. politikaları (müşterek akıl kullanılarak) tespit edilmelidir. Lüks ithalat disipline edilmelidir. Halkımızdaki “Tüketim Çılgınlığı” önlenmelidir.
c) Tüm icraatlar ve harcamalar açık ve şeffaf olmalı; ciddi bir denetim mekanizması kurulmalıdır.
d) Bütçe açığı, ödemeler dengesi, borçlanma politikaları, vb. konular liyakat sahibi ellere teslim edilmelidir. Yerli ve yabancı sermayenin güven duyması sağlanmalıdır. Varlık Fonu kaldırılmalıdır.
Velhasıl; ülkesini seven ve birikim sahibi insanların, çok daha fazla ve güzel tavsiyeleri olabilir. Yeter ki, iktidar istişare etmenin zaruretini kabul etsin. Zira politik görüşümüz farklı olsa da, kendilerini sık sık tenkit etsek de bizler vatanımızı, en az kendileri kadar seviyoruz. ABD’nin ahlâksız yöneticilerinden, kendilerinden çok daha fazla nefret ediyoruz. (Şahsen 7-8 yaşımdan bu yana, Kore Harbinde, bize yaptıkları ihanetler sebebiyle, ABD yöneticilerinden nefret ederim.)
Şu an konu Vatanımızın geleceği; Halkımızın kaderidir. Şahsi bir beklentimiz yoktur. Doğru bildiklerimizi aktarmayı da milli bir görev saymaktayız. Umarız ki yazdıklarımız, basiret ve ferasetle değerlendirilsin…
Önemli Not: ABD’nin davranışlarına karşı, Pakistan- Azerbaycan- Almanya- Fransa- İtalya- Hollanda- Çin- İran- Katar bize destek verdiler. Peki, ama Türk Cumhuriyetleri ve Müslüman geçinen ABD’nin kölesi Araplar nerede?