Şu satırları yazdığım sıradan, İran’daki sokak hareketleri, artan bir tempoda ve yayılarak, devam etmektedir.
Şüphesiz, İran’daki rejimi (aynen ülkemizde olduğu gibi) tasdik etmemiş, baskılara, haksızlıklara, yolsuzluklara, hukuksuzluklara hak vermemiz mümkün değildir. Samimi olarak, gerçek demokrasiyi arzu eden kitlelerin başarıya ulaşmasını, gönülden arzu ederiz.
– Ancak; bu görüş ve duygularımız, mevcut tabloda, (ABD-İsrail-İngiltere) şer ittifakının, parmağı olduğu, her türlü melanet senaryosunu uyguladıkları inancımızı değiştirmez.
– Kendini beğenmiş, para şımarığı, her türlü insani vasıftan yoksun, tam anlamı ile Siyonist kuklası haline gelmiş Trump, aklınca BM Güvenli Konseyinde ve Genel Kurulunda uğradığı hezimeti, unutturmak istemektedir.
– Sömürgecilerin uyguladıkları senaryo, yıllardır hep aynıdır. Ülkeyi böl. Irk ve mezhep kışkırtıcılığı yap. Ajanlar kanalı ile işbirlikçiler bul. Medyayı, STK’ları vb. satın al. Bir taraftan da ambargolar uygula. Gerekirse HAARP-Beyin Yıkama-Biyolojik ve Kimyasal Harp tekniklerini, uyuşturucuyu, GDO’yu, terörü kullan. Ateizmi ve Deizmi teşvik et. Din savaşları çıkar. Sahte tarikatlar ve cemaatler icad et. Ve Ülkeyi zayıf düşür, böl ve sömür.
-İran olayı Arap Baharının bir devamıdır. Tunus, Libya, Irak, Suriye, Yemen, Mısır vb. den sonra, sıra İran’a gelmiştir. (Rabbim(cc) korusun, sırada Türkiye’nin de olduğu mutlaktır.) Zira kendi amaçları için BOP projesinin, mutlaka başarıya ulaşması ve İsrail’in Bölgede tek güç olarak kalması şarttır. Ve bunun için ne kadar Müslüman kanının akacağı önemsizdir. Önemli olan, sapık Siyonist- Evanjelist uydurmaların an gerçekleşmesidir.
1- İllimünati denen, Rockfeller-Hoschild patronluğundaki örgütün hedefi, kendilerinin tam anlamı ile hakim oldukları, tek bir dünya devletinin kurulmasıdır. Burada tek din, tek para, olacaktır. İbrahimi Dinler uydurması ile diğer dinler ve Peygamberler devre dışı bırakılacaktır. “Dinler Arası Diyalog” safsatasının hedefi de budur.
2- Tüm milli devletler sona erecektir. Biscoin vb. sanal para operasyonlarının da temel hedefi budur. Parasını basmayan, halkla bağı kopan devlet, yok olmaya mahkûmdur.
Bu amaca ulaşmak için kur savaşlarının nörofinansın ve Sibernetik Savaşın tüm oyunları uygulanacaktır. Nitekim en geç 2020’de, 2008 yılından çok daha, büyük bir ekonomik krizin doğurulacağı, açıkça ifade edilmektedir. Aynı şekilde,2023 yılında da, (Türkiye merkez olmak üzere) su savaşlarının başlatılacağı yazılmaktadır. Tam anlamı ile bir Medeniyetler Çatışması, Olimpos ile Babil kavgası söz konusudur. (Lütfen Ramazan Kurdoğlu’nun kitaplarını okuyunuz.)(Sadece, ABD’nin Irak’ı işgalinde, bilineli bir şekilde, 190 bin yetişmiş insanın öldürüldüğünü, tüm müzelerin de yağma, edildiğini unutmayalım.) (Arakan’da sadece bir ayda 6700 müslümanın katledildiğini de hatırlayalım.) Hedef Türkiye ve Mezopotamya’dır.
3- Bu savaşta, tek elden kontrolü sağlamanın araçları dijital hayat, herke “Çip” takılması, akıllı telefonlar, İnternetler, robotlar vs. olacaktır. Tek bir tuşa basarak, insanlar parasız, desteksiz, korumasız, bırakılabilecektir. (Zaten bu sömürgeci ekip dünyadaki gıda, ilâç, tatlı su, ekilebilir topraklar, tarım ilâçları ve gübre, bilişim vb. sahalara tam anlamı ile bakim duruma gelmiştir.)
4- Peki koyun gibi bekleyecek miyiz? Asla.
- a) Finans sistemimizi güçlendirmeliyiz. Rezervlerimizin tümünü, altın ve gümüşe çevirmeliyiz. Yastık altındakileri korumalıyız.
- b) Yüksek teknolojiye dayanan, çok kaliteli bir eğitim düzeyine kavuşmalıyız.
- c) Yer altı ve üstü zenginliklerimizi planlı ve en verimli şekilde değerlendirmeliyiz. Ekonomimizi hızla canlandırmalıyız.
- d) Çok güçlü bir ordu ve Sivil Savunmaya sahip olmalıyız. Silâh ihtiyacımızı dahilde karşılayabilecek bir düzeye gelmeliyiz.
- e) Komşu ülkelerle (İran, Irak, Suriye, Ürdün, Azerbaycan, Rusya vb) çok güçlü ve kapsamlı ilişkiler kurmalıyız. Sömürgecilere karşı, birlikte hareket etmeliyiz.
- f) Dahilde huzuru, kardeşliği, dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Terörün ve bölücülerin belini kırmalıyız. Kavgacı üslupları terk etmeliyiz.
Biz bunu, çok daha güç şartlarda, Kurtuluş Savaşında, başardık. Yeter ki, vatan sevgisi her şeyin önüne geçsin. Baş edemeyeceğimiz düşman olamaz…