AKP iktidarının, tek başarılı olduğu konu; gündemi gereksiz haberlerle işgal edebilmesidir. Meselâ, son doneme bakalım;
– İnönü’nün elindeki ABD Bayrağı, Mc Kinsey’in danışmanlığı, Kaşıkçı’nın öldürülmesi, İş Bankası’ndaki CHP hisseleri, Rahip Brunson, Af Kanunu (şahsen, buna şiddetle karşıyım) Erken emeklilik (Bu konu, tamamen oy avcılığına yöneliktir. Herkes bilmektedir ki, bu durumda SGK batacaktır); ekmek zammı (bu da ayrı bir istismar konusudur. Zira elektrik ve doğalgaz zamları çok daha önemlidir. Ve enflasyonu azdıran faktörlerdir.) Yüzde 10 indirim yutturmacası, (Zaruri ihtiyaç maddelerine ete, süte, yumurtaya vb’ye yüzde 80-90 zam yapmışsın, yüzde 10 indirsen ne fark eder?) vs… Amaç, (yandaş medyanın, farklı fikirlere yapılan engelleme ve baskıların da desteği ile) halkı uyutmaktır. Gerçekleri gözden kaçırmaktır.
-Hâlbuki gerçekten çok vahim olan Türkiye tablosunun ortaya konması, kamuoyu ve muhalefetin fikirlerine de değer verilerek, çarelerin aranması şarttır.
1- Başta İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olmak üzere, iri iri laflar ediliyor. Ama terör bir türlü bitirilemedi. Bu yıl kaybettiğimiz polis ve asker evlâtlarımızın sayısı 200’e ulaştı. (2012’de 225/2015’te 213/2016’da 723/2017’de 274 evlâdımızı kaybettik.) ABD’ye ve diğer terör destekçilerine karşı etkili bir tavır koyamıyoruz. Hala, “Stratejik ortak” vb. saçma sözleri söylüyoruz.
2- Dijitalleşme ve yapay zekâ devrimi hızla gelişiyor. Biz ne yapıyoruz?
3- Dini, ahlâki ve sosyal dejenerasyona karşı ne tedbirler alıyoruz? Uyuşturucudan ölümde Avrupa birincisi olduk, pornoda da dünya üçüncüsüyüz. 178 bin kayıp çocuk var. 9 ayda 262 kadın cinayeti işlendi. Cezaevleri 246.426 hükümlü ve tutuklu ile dolup taştı.
4- Biyolojik, finansal ve siber saldırılara; çok yakında Ülkemizi hedef alacağı alenen söylenen “su savaşlarına” karşı ne tedbirler alınmaktadır?
5- Ne zaman, ciddi anlamda “yapısal reformlar” gerçekleştirilecektir? Hukuk düzeni, gerçek anlamda demokrasi, fikir- ifade – inanç ve teşebbüs hürriyetleri, mal ve can güvenliği, yüksek teknolojiyi hedef alan, kaliteli eğitim sistemi, üretim ekonomisi, tarım reformu, yenilenebilir enerji yatırımları, liyakat sistemi, emaneti ehline verme düzeni gerçekleştirilecektir.
6- Ekonomik kriz yok deniliyor. Vatandaşla açık açık alay ediliyor. Nedir bu zirve yapan enflâsyon, işsizlik, döviz kurları, 3000’i aşan konkordatolar, çok sayıda büyük şirketin başvurduğu yapılanmalar, aşırı faizler, 453 milyar doları aşan dış borç, 670 milyar TL.’ye varan iç borç, samanı bile ithal eder duruma düşmek, 46 milyar doları aşan ödemeler dengesi açığı, Miami ‘de, Barselona’da Londara’da mülk almak için sıraya girenler, sermaye ve beyin göçleri, inanılmaz bir ithalat çılgınlığı (Son 10 yılda mücevhere 86, petrol ve gaza 440, elektriğe 170, motorlu kara taşıtlarına 153 milyar dolar ödenmiştir.); % 563 artan, 51 milyar TL’ye ulaşan bütçe açığı, nüfusunun % 69.2’si olan 55 milyon vatandaşın borca batmış olması, AKP döneminde, tüm varlıkların satılması ve betona gömülen 4,9 trilyon TL, %29’u yoksul olan bir toplum, 8 ayda fert başına 1290 dolarlık fakirleşme, son 5 yılda, 35 bin iş kazazı/1.754 ölü/1940 sakat kalma. Velhasıl saymakla bitmeyen, trajik rakamlar?
7- Tasarruftan bahsediliyor; lüks, israf, saltanat, son hızla sürüyor. (Yılın ilk 8 ayında, kamunun ödediği kira 680 milyon TL, makam araçları kirası 334 milyon TL, uçak kiralamaca ödenen 154 milyon TL olmuştur. Bu araçların akaryakıt ve yağ giderleri 1.295 milyon TL’dir. Mefruşat alımı 2.455 milyon TL’dir. Elektrik faturası 2.908 milyon TL’dir. ) Sarayın 2017 harcamaları 658 milyon TL’dir. (Günde 1,8 milyon TL. ) Örtülü ödenek (ilk 8 ayda ) 1,3 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ne yapacağını bilmediğimiz kurulların üyelerinin, sadece ücret yükü 11 milyon TL olacaktır. Hiçbir etki ve yetkisi kalmamış milletvekillerinin, yıllık maliyeti 400 milyon TL’ye varacaktır.
Velhasıl saymakla bitiremeyiz. İktidarın, bu taktiklerinden vazgeçmesi şarttır. Ülke batarken masal anlatılmaz…