Gün güne bakıp ta gün gülerken güne MERHABA dostlarım güne; bu güzel olmasını dilediğim gününüze ve gönlünüze…
Yaşamında boşluk hissediyorsan yaşamadığın içindir.
Neyi yaşamadığın için? Rüyalarını. Yüreğinin rüyalarını.
Belki bugüne kadar, gerçekleşirse seni mutlu edeceğini düşündüğün, birçok amacını gerçekleştirdin.
Peki, o boşluk geçti mi?
“İyi de ben rüyamın ne olduğunu bile bilmiyorum” diyebilirsin.
Sor kendine: “Yüreğimin şarkısı ne?”
“Ruhumu dans ettiren, yüreğimin söylediği o şarkı ne?”
“Yıllarca yapmak istediğim ama birtakım engeller, korkular ya da inançlar nedeniyle yapmadığım/yapamayacağıma inandığım şey ne?”
Rüyanın ne olduğunu keşfetmek için en uygun zaman sabahları ilk uyandığın zaman Güneşin sana göz kırptığı ya da doğanın içinde kendine ayırdığın sessiz sakin zamanlardır.
Zihin sakin olduğunda netlik artar. Tüm başarılı ve doyumlu insanlar büyük kararlarını sakin bir zihinle alır ve hayatlarının her alanında dengenin olmasına önem verir.
İşte ya doğaya gideceksin yada her sabah güneşin sana göz kırpmasını bekleyeceksin ruhunu bir gün önceden kalanlardan arındırmak arındırmak için… Ve dostlarına haykıracaksın avaz avaz varsa eğer duyan____________
________Göklerden bir nefes gelsin, bir rüzgâr essin, bir yağmur yağsın, bir ses, bir ses bozsun şu sessizliği. İçinde kabaran yangın sönsün istersin. Yel esmez, yağmur yağmaz, gök ağlamaz. Ve yakar içinin bütün geçmişini yangın…
Biliyorsunuz? ki zaten hatırlatmama hiç gerek yok:
Ölüm er geç hepimizi bulacak, dünyada yaptığımız iyilikler ve güzellikler yada kötülükler, çirkinlikler baki kalacak…
Yaşamak bir baharsa ölüm kıştır. Hayat mevsimlerin resmedilmiş halidir. Bazen sonbaharı yaşamadan aniden bastıran mevsimsiz rüzgârların lodosunda yaşarız kışın soğuk nefesini. Ahlar savrulsa da yaşayanların acılı dudaklarından, giden suskundur her türlü nefrete, kine, öfke ve çekememezliğe.
Kırdığı kalplerin, üzdüğü yüreklerin, yaptığı haksızlıkların, söylediği dedikoduların, iftira ve ihanetlerin sessiz çığlığı çınlamaktadır toprağa yatmış kulaklarında.
Kalanların ise yanmış bağırlarından kopan fırtınalar damarlarında sert bir şekilde esmektedir.
Niçinler, nedenler, kaplamıştır tüm zerrelerini…
Keşke öyle demeseydim. Keşke yaşasaydı da sevgimi göstermekte sessiz kalmasaydım. Keşke yaşasaydı da kusurunu görmeseydim. Keşke yaşasaydı da kendisine daha iyi bakabilseydim.
Keşkeler yürekte bir yangındır. Ama suyun söndüremediği, dindiremediği bir yangındır.
Yaşarken kıymetini bilmediğimiz insanların arkasından üzülme hakkımız yoktur.
Yaşarken sevgimizi göstermediğimiz insanların ardından ağlamak hakkımız yoktur.
Yaşarken saramadığımız sevgimizi veremediğimizin tabutuna ve toprağına sarılma hakkımız yoktur.
Kahkahalı taziyelerin ruhumuzda hiçbir yankısı olmayacaktır.
Toprağın kürek kürek atıldığı mezarın üstünde yükselen ruhun gözlerine bakamayanların bir gün ölümün altında kalacağından haberi yoktur…
Bir güzel yüze sattığımız sevgimizin ihaneti elbet sorulacaktır toprağın mengene parmaklarında.
Ufak bir menfaat karşılığı yüz çevirdiğimiz dostluklar tüm berraklığıyla çıkacaktır toprağın nemli bedeninde.
Yüzümüz buruşacak, yükselen ahların toprak tavanımızdan tekrar çarpması sonucu kemiklerimize.
Yaşam hiç kimsenin kalbini kıracak kadar uzun olmadığı gibi, hiçbir menfaatte bir insanı satmaya ve kaybetmeye değmez…
O nedenle dostlarım der ki bu yaşlı ve hüzünlü kalem siz sevdiklerine, varsa eğer sevenlerine____…
Güneşin pembeliğiyle doğan, saflığıyla süzülen, herkese nasip olmayan mutluluk denen o en güzel duygu sizle olsun, avuç içlerinizde sakladığınız bütün duaların kabul olmasıdır gönül dileğim.
Ve diliyorum ki Rabbimden; Evlerimizi aşsız, kalplerimizi aşksız, dillerimizi duasız bırakma. Fakirlere yardım et, zalimlere fırsat verme. Tüm din kardeşlerimin Cuması mübarek olsun… Allah herkese şifa versin, bu güzel gününüz gülümsemelerle bitsin, acılar dursun inşallah…
Bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız sevebilenlerdir…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun, gecenizden doğan sabahınızın gününe selam olsun… Varsa bir selamınız, kelamınız sizde gönderirsiniz umuyorum… Umut garibin ekmeğidir…
****
Ve son bir kaç öneri, dostların nev’i şahsına münhasır…
Hayatımızı paylaştığımız, sırlarımızı taşıyan insanlar, bizden sevgi ve övgü bekleme hakkına sahiptirler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:
• Her arkadaş, dost değildir. Gerçekten sizi düşünen ve değer veren insanlarla arkadaş olmalısınız.
• Üzüntülerinizi yürekten paylaşan ve mutluluklarınıza içtenlikle ortak olan kişileri arkadaş edinin. Bu durum, yürüdüğünüz yolda başarı getirecektir.
• Enerjinizi tüketen, sizi aşağı çeken insanları kendinizden uzak tutun.
– Arkadaş zannettiğiniz ama olmayan insanları nasıl ayıracaksınız?
• Şuna emin olun ki, gerçek dost kıskanmaz.
• Sizi kontrol altına almaya çalışmaz.
• Sürekli “ben söylemiştim “ diyerek, yaptıklarınızı başınıza kakmaz.
• Dost, öngörü sahibiyse, mutlaka uyarır ancak düştüğünüzde yanınızdadır ve sizi kaldırır.
• Geriye kalanlar, ahbap veya tanıdıktan öteye geçemez.
• Hayatınızda sadece olsun diye var olan bir sevgili, eziyetten ve sırtınızda yükten başka bir şey değildir.
• Hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun.
• Dürüst olun ve kendi eleştirinizi yapın.
• Eğer ilişki yönünde hedefleriniz aynı değilse, neden başka birinin sorumluluğunu taşıyasınız ki?
• Sorunları görmezden gelmek, onları ortadan kaldırmaz.
#öskurşun#