Tüm dünyanın çırpınırcasına “güzel gezegenimizi kurtarmak için son fırsatlarımız “dediği bu günlerde,basit ama önemli olan bir kaç davranış değişiminden bahsetmek istiyorum nacizane…
Boş zamanlarında soluğu sahilde alarak balık avlayan bir dostumuz “abla bu şişelerin kapak kenarlarındaki küçük mavi halkalara çok dikkat etmemiz gerekiyor.” dedi ve açıkladı. “Küçük balıklar merak edip halkalardan içeri giriyorlar, sonra da kurtulamayıp vücutlarında sıkışan halkayla büyümeye çalışıyorlar. O kadar üzücü manzaralar görüyorum ki insanlığımdan utanıyorum. “Bundan bir süre önce kuşların gagalarına yapışan sakızların, nasıl sonları oldukları ile ilgili sık paylaşımlar yapılmış ve sağa sola sakız atmalar azalmıştı… Benim benzer konu ile ilgili tecrübem ise sarsıcı olmuştu.
Henüz bir yavru iken aldığımız kuşun ayaklarında sevimli halkalar vardı. Başlarda beni hiç rahatsız etmemişti. Sonrasında hayvancağız büyüdükçe o halkalar ayağını sıkmaya başladı. Ölmesinden korktuk. İki veteriner dolaştık. İkisi de halkaları kesecek gereçlerinin olmadığını söyledi. Bir kişinin önerisi ile kuş bakımına yıllarını vermiş birini bulduk. Yaşlı amca kesti halkaları ve kuşu kurtardı. Yine de küçücük hayvandan akan kan uzun süre gözlerimin önünden gitmedi.
Bizlere bu güne kadar ailede, okulda, çevrede hep doğayı koru, hayvanları sev denildi. En büyüğünden küçüğüne hepimiz öğrendik. Ama hiç kimse bize tüketim alışkanlıklarımızın gezegenimizin sonunu nasıl getirdiğini anlatmadı. Burada ne saniyeler içinde tükettiğimiz bir içeceğin veya yiyeceğin binlerce yılda yok olmayan ambalajından bahsedeceğim; ne de gerekli gereksiz hayatımıza soktuğumuz fazla eşyalardan…
Yalnızca diyorum mademki, gezegenimizi diğer canlılardan devraldık, adam gibi sahip çıkalım emanetlerine… Bir küçük su şişesinin kapağını, çiğnenmiş bir sakızı, kırılmış bir camı doğru bir şekilde toplama alanlarına ulaştığından emin olalım. Özellikle elimizden çıkan her atığın olası zararlarını iki kere düşünelim… Yoksa bu şımarıklığımıza “eden bulur.” diyecek tabiat, katbekat karşılık verecek.