Dönekmiş…
Onursuzlukmuş…
Bölmekmiş…
Parçalamakmış…
V.s.
“Sorunun kendilerinde olduğunu anlamayan insanlar, çözümü genelde başkalarının huzurunu bozmakta bulur”diyor bir düşünürümüz.
Bu taban ne kadar “her şeyi” bilenmiş (!) meğer?
Yok Kemal KILIÇDAROĞLU ittifaka davet etmişte Önder AKSAKAL kabul etmemişmiş.
Yok AKSAKAL ittifaka girmek istemişte KILIÇDAROĞLU kabul etmemişmiş.
Kocaman kocaman adamlar birbirlerinin kalbini kırıyor duruyor.
Efendim o yalan söylüyor…
Yalan söyleyen kim?
CHP’ye göre DSP, DSP’ye göre CHP.
Ben her ikisini de izledim. KILIÇDAROĞLU, AKSAKAL’ı ittifaka davet ettiğini, ancak AKSAKAL’ın isteklerinin olduğunu, daha sonra cevap verebileceğini söylediğini söyledi.
AKSAKAL ise KILIÇDAROĞLU ile görüşmek için randevu istediğini, ancak KILIÇDAROĞLU’nun randevuya cevap vermediğini söylüyor!
Şimdi kimi neye göre suçluyorsunuz?
Siz kimsiniz ki sabah akşam selamlaştığınız kişilere; “şerefsiz, onursuz, dönek” gibi terbiyesizce laflar ediyorsunuz.
Geçmişte de böyle oldu.
“Olmazsa olmazlar” yüzünden bir türlü birliktelik sağlanamadı.
Nihayetinde ikisi de siyasi parti. Partisinin çıkarlarını korumak zorundalar. Hiç biri diğerinin arka bahçesi değildir.
Kimse kusura bakmasın. İhmallik varsa bunun müsebbibi CHP’dir.
Hesap kitap yapmak yerine, Türkiye’nin kuruluş amacını kavrayıp, nereye doğru gittiğini anlayamayıp, parti hesabı yapmaktan, DSP’ye gereken ilgiyi, alakayı gösterememesinden kaynaklıdır.
Küçük parti diye hafifsemesindendir.
Yok öyle tek gözle bakmak.
Daha küçük, kökü olmayan, yeni kurulan, pekte istikrar göstermeyip, iki arada bir derede kalmaktan henüz kurtulamayan, çokta vefakar diyemeyeceğimiz İYİ Parti’ye gereken ilgi gösteriliyorsa, kardeş parti, köklü parti, KARAOĞLAN Bülent ECEVİT ile Rahşan ECEVİT’in birlikte kurdukları, büyüttükleri DSP’ye hayda hay ilgi gösterilebilirdi. Hem de daha fazla olarak.
Henüz geç değil.
Herşey bitmiş değil.
Hala anlaşma yapılabilir.
CHP buna da mecbur.
Vakit geçirmeden, DSP’nin de hakkını teslim ederek bizzat Genel Başkanlar düzeyinde görüşmeleri FARZ oldu artık.
Halk tabanda birbirini yiyor!
Neredeyse birilerinin kullandığı “VATAN HAİNİ” cümlesini de kullanacaklar!
Onursuz, duyarsız, bölücü, dönek, şerefsiz gibi kelimeleri birbirlerine reva gören iki dost siyasi görüş sahibi sözde halk tabakasından vatandaşların davranışları, kırmaktan, dökmekten öte gitmiyor!
Asıl sebebi ise Genel Başkanlar düzeyinde CHP ve DSP’dir.
“Ayrılmayalım, ufalanmayalım, küçülmeyelim” derken; önce siz kendinize gelin sayın liderler. Sizin günahınızı, özellikle de siyasi hırsınızı büyük Türk Milleti çekmek zorunda kalacak!
Zorunda kalacak; çünkü Cumhuriyetimiz söz konusu!
ATATÜRK Türkiye’si söz konusu!
Beka deniyor ya, işte bekamız söz konusu.
Çocuklarımız, torunlarımız, geleceğimiz söz konusu.
ATATÜRK’e, hakaretler söz konusu.
Dinimizin istismarı söz konusu. Kılık kıyafet, batıya dönük olan yüzümüz söz konusu. İki liderin TAHTLARI umurumuzda değil artık. Bu son seçim olabilir. Ya kurucu ayarlara dönüşün umudunu yakalayacağız, ya da en azından yüz yıllık değişimin atılacak temellerine seyirci kalacağız. Karar sizin. Yani ikinizin. KILIÇDAROĞLU ve AKSAKAL..
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY