Cami yapılmasın diyen ne dediğinin farkında mısın. Memleket cezaevleriyle doldu, hala yetmiyor. Cami yapmazsan cezaevi yaparsın.
Bir çok caminin etrafını meyhaneler çevirmiş… Cami ağlıyor. Caminin yanına tıp fakültesi yakışır… İlim irfan yuvaları yakışır.
Osmanlı toplumu cami merkezliydi. Şehir ve köyler caminin etrafında oluşmuş… Toplumun şehadet parmağıdır minareler
Caminin ruhu merkeze konulmalı. Çınar olmalı caminin ruhu… İnsanımı depremlerde sıkı tutan dağ olmalı cami ruhu… Ordu milletiz biz. Cami ruhudur bu milleti ordulaştıran… Yıkılmaz kaledir cami ruhu. O ruhu topluma kazandıracak olanlar hocalardır. Hocalara devlet aylık vermesin deme.
Devlet hocalara aylık vermesin diyen, beyinsizsin polisleri artırmakla değil cami ve kardeşlik ruhunu yaşatmakla huzuru sağlarsın.
Devlet hocalara aylık vermesin diyen… Keşke bir kaynak oluşsa da bu gerçekleşse… Ben de isterim bunu. Devletin parası kirli çünkü, kirli paradan hocaları kurtarmak güzel olur.
Milleti millet yapan camidir, ordulaştıran camidir… Bir yumruk yapan camidir. Yem olmaktan kurtaran camidir. Zenginliklerimizi kapacaklar cami ruhunu öldürebilseler. Karşımızda aç ve doymak bilmeyen bir dünya var…
Hayye Alel Felah
Toprağa nur yağar ezanla..
Şu kuşlar şefkat denizinde uçuşur
Şu rüzgar Mekke yolunda…
Hayye alel felah…
Yere melekler iner ezanla
Gök mavisine kavuşur ezanla…
Kulaklar mutlu bu nurlu sesle
Ses ses oluşundan mutlu
Güneş mutlu ışık saçtığı için
Akıl mutlu düşündükçe…
Felah bulur kurdu kuş
Komşu emindir komşusundan
Hayye alel felah
Asrım minarenin yakasından çek elini…
Minarelerin rüyasıdır göklere uzamak
Uzamak ister çınarlarla
Ezanlar uçmak ister kuşlarla
Ellerin ne kara senin asrım…
Çamurundan kurtul
Hayye alel felah
Karanlığından kurtul
Hayye alel felah
Kabuğundan kurtul
Hayye alel felah…
Aşka koş
Hayye alel felah
Kulluğa koş
Hayye alel felah…
Hayye alel felah çiçek ses
Günde beş vakit
Ne çiçek ses bu
Hayye alel felah
Aşk lazım insana
Felah lazım
Hayye alel felah
Ne çiçek ses bu
Ne güzel bir çağrı
Kalkarım kulluğa
Benzerim bir dağa
Günde beş vakit
Minareler ne diyor biliyor musunuz
Gecesini bin yerinden kurşunlayan nerede…
Kalkarım kulluğa
Benzerim bir dağa
Hayye alel felah
Bin yerinden kurşunlamalı geceyi…
Gece gündüz
Akıp gidiyor insan
Bir duraktan diğerine
Uyanası yok
Camiler yaslı
Ne çiçek ses bu
Hayye alel felah
Camiler yaslı gül
Bin yerinden kurşunlamalı geceyi
Bin yerinden kurşunlamalı asrımı…
‘Hayye alel felah’…
Kalkarım kulluğa
Benzerim bir bağa
‘Hayye alel felah’…
Varlığın ortak sesi
Bin güneşe bedel
Gecesini bin yerinden kurşunlayan nerede…
Hayye alel felah
İstanbulun bahçesinde
Minareler yaslı gül
Hayye alel felah
Kalkarım kulluğa
Benzerim bir dağa
Her seher vakti
Duyunca dağlar irkiliyor
’Hayye alel felah’…
Ne çiçek ses bu
Hayye alel felah
Çağırıyor bizi bu ses felaha
İşte çağırıyor bizi bu ses Allah’a
Gecesini bin yerinden kurşunlayan nerede
‘Hayye alel felah’…
Işık bu sesin aslı
Gönüller paslı
Gönüller ölü bülbül
‘Hayye alel felah’…
Bir günde beş vakit bu ses
Duyan var duymayan var
Bir günde beş vakit bu ses
Bir günde beş vakit duyduk elhamdülillah
Uykuya lanet okur gözüm
Diyenler nerede
‘Hayye alel felah’…
Ne çiçek ses bu
Gözüm yine gülde
Tırmanırım ateşten dağa
Gül süsü rüyalarımın
Diyenler nerede
‘Hayye alel felah’…
Beyaz bir asker
Geceyi bin yerinden kurşunlar minare
Bir günde beş vakit bu ses
‘Hayye alel felah’…
Günde beş vakit
Gelir o en ışıklı ses
Gelir yakar özleri
Aşkın zirvesine, şefkatin zirvesine
Rahmetin zirvesine çevirir gözleri
Kutlarım uyanık bülbülleri