Buğulanma fiili neleri çağrıştırmıyor ki, bu cam da olsa mana yönüyle dikkate değer. Çünkü normal cam saydam yapılı ve düzgün görüntü verir. Fakat buğulanırsa saydam yapısına rağmen görüntüde nasıl bir durum oluşur.
Düzgün cam, bakmak ile görmek eylemini normal şartlarda değiştirmez. Yalnız bakmayı ve görmeyi bilmek gerekir. Normal cam, göz ile cisim arasında farklılık yaratmaz. Yalnız normal camı buharlaştırdığımızda, net bir görüntü sağlamaz. Bu durumda cismin ayrıntıları belirlenemediği için böyle bir görüntü istenmez. İstenmediği için, ayrıntılarda çatışma çıkar. Cam silinir, ortamın ısı farklılığı giderilirse görüntü istenilen netliğe kavuşur ve çatışma da sonuçlanır.
Net bir görüntü elde edilirse cisimle ilgili çatışma problemi ortadan kalkar.
Toplumların sosyal yapısı da cam gibidir. Sosyal yapı buğulanırsa algılamadaki değişiklikler tabakalar arasının açılmasına neden olur. Bu durumda tabakalardaki farklılaşma anlayışla karşılanmaz. Karşılanmaması topluma zarar verecek ve çatışma çıkacaktır.
Bu tür ülkeler sosyal yapıyı güçlendirerek ekonomik refahı sağlamalıdır. Aksine bazı sosyal gruplar buğulandırma işlevine devam ederse toplum, sağlıklı olmayacaktır.
Dünyada tek milletten oluşan ülke olmadığına göre, yönetimlerin aklını kullanıp sosyal tabakalar arasındaki uyumu gerçekleştirmelidir.
İyi niyetimizin kurbanı olacağımız açıktır. Çünkü sistem çatışma üzerine kuruludur. Dikkat edilirse emperyalist sistem, (serbest piyasa ekonomisi) çatışmayı körükleyip aradan sıyrılmaktadır. Böylece toplumsal tabakalar arasında açı genişler. Toplumda orta tabaka kalmaz. Zengin daha zengin, fakir ise dibe vurur. Sistemi uygulayan tüm Ülkeler aynı akîbetin yolcusudur. Böyle bir akıbeti Almanya bile kaldıramazken, biz nasıl ayaklarımız üzerinde dururuz.
Sistem ülkemizin gelişmesini istemez. Ancak geri kalmış bir toplum olarak hayatiyetimizi sürdürürüz. Ne var ki, bazı grupların düşündüğü gibi yok edilmeyiz. Çünkü iyi bir parazit üzerinde yaşadığı canlıyı öldürmez.
Ölmeyip ancak çırpınırız. Çırpınma çeşitli sosyal çatışmalara neden olur. Arada düzelmeler görülse de sosyal gruplar farklı yönden buğulanma olayına uğratılırlar.
Geri kalmış toplumlarda buğulaştırma adına en geçerli olan inançtır. İnanç ve inanç adına yapılan tüm işlevler ayrıntılı olarak toplumsal tabakada problem yaratılır. Tabakalarda bütünlük kaybolur.
Emperyalist çok uluslu şirketler, sömürü düzenini devam ettirirken, topluma buğulanması için çeşitli etkiler de uygular. Bu konuda siyasilerin dikkat etmeleri gerekir. Siyasilerin duruşlarını halka rağmen değil halk için yapmaları esastır.
Bilinmelidir ki, başka TÜRKİYE CUMHURİYETİ yoktur.
Hasan TANRIVERDİ