Bir reisimiz var ki; dostlar başına diyeceğim de, dostların bedduasını alırım korkusuyla ne dost, ne de düşman başına diyorum.
Belki, düşman başına dememi bekliyordunuz ya, onu da demiyeceğim, zira ben öğretmenim, ne kötülük diledim bir kişiye bu güne dek, ne de bir kişinin başı için beddua!… Düşmandan bile beddua almak istemem.
Vallahi de billahi de benim aklım durdu!… Şüphe etmeye başladım kendimden. Dünlerde de, bukadarcık mıydı benim izanım, algılamadan, sorgulamadan yoksun?… O mu hep yanlış yalan söylüyor, yoksa, hep ben mi hep yalan yanlış anlıyor yanlış algılıyorum.
Dalga geçiliyor desem, adam ciddi. Alay ediliyor desem, tavır o değil… Şaka desem, işin içinde ne ironi var ne de espri!…
Ciddi ciddi, çaylı, börekli kekli kıraathane sunuyor gençliğe adam, çılgın(!) proje olarak!. Önermiyor; seçim vaadi olarak söz veriyor!… Üstelik projesini öylesine değerli görüyor ki; rakibine “çalmayasın ha Muharrem!” diye de salvosunu baştan atıyor!.
Ya be arkadaş, bu ülkenin her sokak başı kahvehane, kıraathane, çayhane… Asgari 10’ar metrekare kahvehanelerde alan düşer adambaşı. Okul önermiyor… Vazgeçtik!… Fabrika önermiyor vazgeçtik!… Hizmet üretme alanları, bilgi edinme alanları önerilmiyor; önerilen aklın, hayalin, izanın dışında, kekli çaylı kahvehane!… Yan gel yat demenin, lak lak dövmeyi önermenin hası öneriliyor!.
Yemin ediyorum ki; artık ben gözlerimden de, kulaklarımdan da kestim umudumu!.. Gözlerimden kestim; zira, gözlerim heryerde onu görmekten dumura uğradı.. Kulaklarımdan kestim umudu, 24 saat onu duymaktan yoruldu!…
Umudum yoruldu umudum!…
Aldatıldığını söylüyor onlarca kez, unutuyor mu, hafızamla mı alay ediyor; dönüyor, ne aldatan ne aldanan oldum diyor!..
FETÖ’ye düşman!.İnlerine girmekten söz ediyor, dalga geçer gibi, FETÖ’yü biz büyüttük deyip itiraf ediyor!. Dönüyor bütün muhalefeti FETÖ’cülükle suçluyor!… Ve ülkenin Cuhuriyet savcıları, suçlamayı görüyor, itirafa bakar kör kesiliyor.
Habur’da PKK’ya özel mahkemeleri kuran da kendisiydi; dönüp muhalefeti, PKK ile kolkola olmakla suçluyor…
Adaletten söz ediyor, Meclis çoğunluğu sayesinde, rüşvetçileri parmakla aklatan da kendisiydi!…
Hele o son çıkış!… Tek parti döneminde okullu olmuş ya, işte o çıkışı diyorum!.. Hem de kendi anlatımıyla Tek Parti CHP iktidarı döneminde!… CHP tek parti ilktidarı taaaa 1946’da son bulmuş, oysa kendisi 1954’te doğmuş!… Nasıl olmuşsa olmuş, doğmadan tam 8 sene önce bu adam okullu olmuş!..
Üstelik, doğmadan 8 sene önce okullu olmakla kalmamış, o tek parti CHP döneminde ne rezillikler(!) görmüş!…
Bu sağlıklı(!) kafayı neyin karşılığı haketti bu ülke ey Allahım!.
Ya Rabbim!… Bu güne dek çok şey istemedim senden!.. Ya benim aklıma mukayyet ol!… Ya da bu adamı al başımızdan!..
*
Erdem küskün, hukuk suskun… yandaş pişkin, cep şişkin!..
Onlar küstükçe… Sustukça… Piştikçe… Şiştikçe… benim sabrım bitti; tahammül bitti…Gücüm bitti!… Aklım, izanım bitti!. Artık yetti!… Bi git artık git!.. GİİİİT!…