Bu günlere kadar Doğu Türkistanlı yazar ve Şair olarak yerel ve uluslararası pek çok etkinliklere katıldım, her gittiğimiz yerde biri, birinden güzel, biri, birinden kıymetli Dostlar edindik. Birçoğu ile halen irtibatlarımız devam etmekte. Şiir şölenlerinde kurulan sağlam gönül köprüleri kolay, kolay yıkılmıyor, aksine gittikçe sağlamlaşıyor. Yozgat’ta bundan önceki ve 2019 şiir şöleninde edinmiş olduğumuz çok kıymetli Dostları unutmamız mümkün değil, fakat ismen yazmayı unuttuğum değerli üstatların hoş görü ve anlayışlarına sığınır hepsine şiir dolu, sağlıklı, mutlu nice şölenler dilerim.- Nurala Göktürk-İstanbul
YOZGAT İLİNDE
Şiire davet aldık Ahmet Sargın Hocamdan,
Gözümü açıp baktım başımda koca gamdan.
Sonra da rica ettim Hamit Göktürk Kocamdan.
“Haydi, davran birlikte yine yola düşelim.
Türkistanım da dillensin güzel Yozgat ilinde.”
Hastaydı toparlandı uzun yollara düştük.
Yol boyunca dertleri azık edip bölüştük.
Yozgat’ta karşıladı bizi Ahmet Hocamız,
Üniversite oteli oldu konuk locamız.
Öğretmen evindeydik güzel Yozgat ilinde.
Ustalar sazlarını çaldılar söylediler.
Kahvaltıyı ederken gönüller eğlediler.
Baş üstünde baş edip misafir eylediler.
Tanıştık, tanış çıktık ilk gün Cuma gününde.
Bir cennet havası ki sorma Yozgat ilinde.
Ziyaretler başladı Reisler makamından,
Mütevazı Valimiz Kadir Çakır ardından,
Vali Bey Karşıladı vilayet makamından.
Ahmet Topuz başkanım mükemmel bir insandı,
Sanki her şey şiirdi Cennet Yozgat ilinde.
Vali yardımcımız Şair Şükrü Çakır Bey,
Nur hanımla nurlandı birlikte bütün her şey.
Hakkı Yurtlu Müdürün haklarını unutmam.
Kelami Akdemir Bey Şuaranın başında,
Öyle düzenli idi her şey Yozgat ilinde…
Çamlık tepesindeki ikramlar efsaneydi.
Sazlar, Sözler şiirler Dostlarsa şahaneydi.
Züleyha, Sündüs Hanım, Zübeyde Kardeşimiz,
Sanki kırk yıllık dosttuk kucaklaştık hepimiz.
Yeni Dostlar edindik yine Yozgat ilinde.
Bozok üniversitesinden Ahmet Karadağ Hoca ordaydı.
Rıfat Çakır üstad konukları hep saydı,
O eşsiz yorumu ve övgülü Türkçesiyle,
Gururları okşayan kibar ve tok sesiyle,
Sunumlar şahaneydi yine Yozgat ilinde.
Biliriz dert söyletir, aşk ağlatır insanı.
Gözyaşımızla andık yurdumuz Türkistan’ı.
Ben de biraz ağladım, anlatırken vatanı,
Harman olduk şiirle, Şairlerin yerinde,
Türkistan dile geldi yine Yozgat ilinde.
Benden sonra Ali Karaca (Hocamız) alınca sözü,
Yelpeledi bağrımda sönmeyen harlı közü.
Sanki bir ateş bastı önümde bütün mazi,
Gök Bayrakla şahlandım Tanrı Dağına doğru,
Öyle dolu, dizgindim yine Yozgat ilinde.
Kusuruma bakmayın tek, tek de sayamadım.
Bunca usta şaire bir unvan koyamadım.
Her biri çok kıymetli koklayıp doyamadım.
Hoş görün ey cananlar canlar ne olur beni,
Hatıralar hep yaşar yine Yozgat ilinde.
İLESAM temsilcisi Durak Hocam aklımda.
Her bir şair gönlümde, aklımda, umurumda.
Sevgili üstatlarım fakiri unutsun-da…
Türk İslam diyarımız Türkistan unutulmaz,
Yâd edin ve duyurun tüm şiir ikliminde.
Sürmeli başka güzel şiir ile şölende,
Bizi bekliyorlardı Kayseri’de törende.
Düğün için yetiştik hemen ikici günde.
Veda ettik Dostlara ayrılırken buruktuk,
Gözlerimde yaş vardı yine Yozgat ilinden.
Şairlik ne makamdır, ne mevkidir, ne ünvan.
Şair olunmaz asla, Şair doğarmış insan.
Böyle eşsiz anları yazmaya yetmez lisan…
Güzelliğin mimarı Ahmet Sargın Hocamız.
Nice şuara kurar yine Yozgat ilinde.
Nurala GÖKTÜRK / İSTANBUL